NE KARA GÜNLERDE YOĞURULMUŞ MAYAM NE KARA GÜNLERDE KURULMUŞ BİNAM…

40 sene kadar evvel Urfalı bir arkadaşa teyp ısmarlamıştım. Kasetlerim vardı. Kalem odasında müsait zamanlarda dinliyordum. Bir arkadaş Fahri Kayahan’a ait bir kaset vermişti en çok ‘Ne kara günlerde yoğurulmuş mayam/ Ne kara günlerde kurulmuş binam…’ Öyle bir haykırış ki gırtlak nağmeleri o kadar müthiş ki (Aynı zelzelenin 2 dakika sürmüş) çok etkisi altında okunduğu zaman kalıyordum. Tabii kaseti iade ettim, en küçük bir bilgim yoktu hakkında.
28 Aralık 2022 gece İÇTAŞ’ta Sayın Aydın Tekindor’un konserine ben, eşim aynı gazetedeki yazar Hanife Berrin Özçelik arkadaşı Melek bizi götüren komşu Murat giderken konu açıldı. Murat ‘Ben Türk Halk Müziği hastasıyım’ dedi. Konu adı geçenin gerçek hikayesine döndü, Murat anlatmaya başladı. Eskiden evlerde pek banyo yoktu. Bayanlar günü hamamda kadının biri kocasına Kayahan’ın eşinin sırtında bir ben olduğunu, öyle bir kötü niyeti yok kocasına bahsediyor, bir zaman kocaların arası açılmış, iftira etmiş, sırtında ben var demiş. Fahri Bey hanımını sıkıştırmış böyle bir şey var mı, katiyen ne kadar tanıdık olsa bile ben hiçbir zaman selam dahi vermem demiş. Ama Fahri Bey’in içine kurt düşüyor eşi ile araları pek iyiye gitmiyor. Günden güne yemeden içmeden kesiliyor. Hanımı da bu durumlara çok üzülüyor her ne kadar böyle bir şeyin asla olmadığını olamayacağını söylese de bozulan ahenk yerine gelmiyor.
Yine normal gibi görünen bir gün Fahri Bey evden çıkıyor, dışarılarda oyalanıyor, eve geldiğinde bir de ne görsün hanımı kendini asarak intihar etmiş.
Birgün kayınpederi ile karşılaşıyor. Adam diyor ki ‘Bak oğlum ben seni oğullarım kadar severim. Senin böyle bir şey yapacağına dair en küçük bir şüphem yok. Fakat çocuklarıma bunu anlatamıyorum, senden biliyorlar, korkuyorum. Senin başına bir şey gelmesin. Ne olur beni dinle, bu memleketi terk et’ diyor. O da terk edip İstanbul’a geliyor. Kolay mı ev yok bark yok, nasıl bir hayat sürüyor. Şarkıcı oluyor, bestelerinin var olduğunu biliyorum. Hayat düzeni bozulmuş.
Yalnız o kasetteki o üzüntülerin, çaresizliğin haykırışı, isyanı ‘Ne kara günlerde yoğurulmuş mayam/ Ne kara günlerde kurulmuş binam’ derken o nağmeler adeta bir sanat eserine dönüşüyor. Bu zelzelede acaba diyorum ahı mı tuttu. Allah bütün insanlarımızı her türlü iftiradan kötülükten korusun. Cümle okurlarıma selamlar saygılar…