İngilizler Çanakkale Savaşları mağlubiyetlerinin ezikliğini, aşağılanmalarını öyle derinden hissetmişler ki bu durumu hurafeliğe kadar dökmüşlerdir.


İngilizler Çanakkale Savaşları mağlubiyetlerinin ezikliğini, aşağılanmalarını öyle derinden hissetmişler ki bu durumu hurafeliğe kadar dökmüşlerdir.

  1. Atatürk Düşmanlığı: Ben Uzunköprü Şehsuvarbey İlkokulu’nda 1948 yılları henüz 2. Sınıf talebesiyim. Daha öce ilkokullar çeşitli sebeplerden 3 yılda mezun edip diploma veriyordu. Bizlerin ilkokula başlamasıyla 5 yıla çıkarıldı. Okulun depo ambar gibi kullanılmayan kısımları da gerekli düzenlemeler yapılarak 5 yıla çıkarıldı yani 2 sınıf ilave edilmiş oldu.
  2. Türkiye geri kalmış ülkeler niteliğinde olup, çok mecburi kılınan yolculuklarda tren ve deniz yolculukları ile yapılıyordu. İstanbul Sirkeci istasyonundan kalkan trenler ilçemizin 5 kilometre kuzey doğusundan geçerek Avrupa’nın en ileri ülkelerine kadar gidiyordu. İstasyondan merkeze de gidiş gelişler faytonlarla, merkezde tekke avlusu denilen yer onları gidiş geliş merkezi idi. Ayrıca büyüklerimiz dediğimiz kişiler okul çağları harp yıllarına denk geldiğinden bir gün dahi okul yüzü görmemişler babam 1905 annem 1910 doğumludur. Hiç okulda okumamışlar.    
  3. Bir gün bizim mahalleden şahsen tanıdığım bir abimiz okul çıkışımızda yarım seklem beyaz şeker çuvalı içinden bir külah akide şekeri, yanında bir kitapçık ‘Gelin çocuklar’ deyip dağıtıyordu. Kitapçığa bir bakayım dedi. Eyvah Atatürk’ümüz din düşmanı olarak öyle bir empoze ediliyor ki. ‘Onu mezar bile kabul etmedi’ buna dair cahillere düşmanca fikirler pompalanıyordu. (Atatürk, Anıtkabir yapılana kadar gerekli bir formaldehitle ilaçlanarak Etnografya Müzesi’nde tutulmuş olup çok kalabalık vatanseverlerle İstanbul’dan Ankara’ya uğurlanmıştır.) belirli yaştaki insanların ağlayışlarının fotoğrafları o zamanki gazetelerde yayınlandı.
  4. Hemen okulda Başöğretmenimize durumu bildirdim. Hademe Halis Abi’yi gönderdi, adamı yalayıp getirdi. İki tokat atıp ‘Ulan hain adam’ kimlere de verdiğini söyledi. Hemen dağıtılan şeker ve kitapçıklar toplatıldı. Ama belki toplanmayan da olmuştur. Devamı yarın diğer okullarda da aynen dağıyılmış.