26 Haziran 2011 Pazar gecesi Abidos Travel Acentesinin düzenlediği 8 günlük Karadeniz gezisine katılarak Çanakkale İskele Meydanında saat 21’de hareket ettik.


26 Haziran 2011 Pazar gecesi Abidos Travel Acentesinin düzenlediği 8 günlük Karadeniz gezisine katılarak Çanakkale İskele Meydanında saat 21’de hareket ettik. Bütün gece yol Düzce, Bolu, Tosya, Samsun’da konaklama gezi boyunca Trabzon Sümela manastırı, Altındere Milli Parkı, Ayasofya Müzesi, Uzun Göl Anzer Yaylası vs. Sarp sınır kapısına sonra tekrar dönüş başladı. Ordu’da yemek otelin üst katı salonda oturuyoruz. Teleferik hattı yeni kuruluyor deneme yayınlarını seyrettik. Her otel sonu yolcular 2 koltuk sırası atlayarak öne öndekiler geriye 3.ncü günü en ön sıradayız. Ben sayın arkadaşlar deyip hikâyeme başladım. Bütün ilçelerde ortaokullar 1950 yıkında açıldı. Ben 2. sene 1951 yılında Selam hanım atasözlü bir resim yapın dedi. Bende bir kabartı üzerine bir horoz resmi yaptım. Üüüüüü her horoz kendi bokluğunda öter yazdım. Selma hanım olmaz her horoz kendi çöplüğünde yaz dedi. Ben itiraz ettim. Çiftçi evleri saman damı ahırlar avlu ortasında gübreler biriktirilir. Bokluk denir bu hususu diğer öğrenci anneleri ile de paylaştık onlarda bokluk dediler. Babam alışverişçi Ezine tabakhanelerinde işletmeye başlamış 1953 yaz tatilinde babama Ezine’ye gittim her şey bol annemleri de getirdik oraya yerleştik. Ortaokul 2’nci sınıfa geçmiştim nakil yaptırdım numaram 62 oldu 1954 ortaokulu bitirince bütün okullar açık usulen imtihan ben babamın işine tabakhaneye soyundum işler çok güzel öğretmenle yaptığım bokluk mu çöplük mü münakaşa sonu kendimi boklu bir sanatta buldum. Allah tarafından ceza mı mükafat mı oldu bilemem ama bence mükafat. Ben dedim askerlik dönüşü Uzunköprü’de mahallemizde ikamet eden pasaklı Hayriye’nin pasaklı kızı Sevim’i alırım boklu işe pasaklı gelin altın terazisine koysan tıpatıp o kadar uygun. (aman insanlar ne kadar gülüyor) Askerden geldik bizim işler bozulmuş memleketten kız alamayız. Bir gün annem oğlum bir kız var dedi. Eh dedim. Lafa gelince görmeden yumurtaya pazarlık olmaz serçe yumurtasından deve kuşu yumurtasına kadar yumurta ve hatta kamu kurumlarında ki yemek çıkan yerlerde 10 tanesi 650 gr olarak şartnameye yazılır diye akıl verirdik. Eh şimdi görmeden alıcı gözüyle bakmadan ömür boyu beraber yaşayacağın kişiyi görücü usulü ile evlendik eyvah bir de ne bizim hanım son derece kibar çıktı. Allah’ım be ne abdestse abdest namazsa namaz oruçsa oruç hiç olmasa dinin %70’ini yerine getiriyoruz. 10 adam öldürsen adama yine bu ceza verilmez Allah’ım dedim hanım da yanımda aman insanlar ne gülüyor. Bazı ihtiyaç molası verilen yerlerde insanlar boklu, pasaklı lafları özlemişler masanızda oturabilir miyiz. Beraber yemek yiyebilir miyiz diyorlar bende kendimi kasıyorum. Velhasıl hanımın kibarlığı yüzünden sanatı bırakıp memur olduk. İyiki olmuşuz şimdi 3 ayda bir maaşımı alıp rahatıma bakıyorum. Bu geziden yeni dostlar edindim. DSİ Müdürlüğünden emekli sayın Mehmet Çakıroğlu ve eşi Rezzan hanım Almancılar İskender bey hanımı Hülya hanım her zaman Allah’ın dediği oluyor. Selam olsun…