Sayın okurlar Malatya’nın Vuslat TV’den Necdet Bey ve kameraman Hasan’la gezerek insanların fikirlerini, düşüncelerini öyle güzel naklediyor ki, ama insanlarımız adeta öyle bir sınavdan geçmiş ki…

Ve insanlarımız, Türkiye’miz adeta birbirine kilitlendi, adamın hiçbir şeyi kalmamış, ailesinden şehitler vermiş. Herkesin ağzından ‘Allah devlete zeval vermesin, Allah devlete millete zeval vermesin’ diye dualar…
Bağcılar Belediyesi 100 adet 3 ayrı model karavan göndermiş, oturanlar çok memnun. Ayrıca yemek veriyor görevliler var. Yakıtını koyuyorlar çok güzel ısıtıyormuş. Genç çocuklar var onlar da çeşitli hizmetlerde , çocuklara çikolata buna benzer yiyecekler. Ayrıca polis grubu var çocukları ikişerli çok modern motosikletlere bindirip moral veriyorlar. Ta Tekirdağ’dan, bazı il ve ilçelerden gelmişler.
Bostanlık mevkiinde yana çökmüş bir bina yıkılıyor, sakinleri polis şerit çekmiş uzaktan seyrediyorlar. ‘Çalıştıklarımızı verdik yeni koltuk takımı vs. aldık borçlandık nasıl olur bilmem’ deyip yıkılışı seyrediyorlar. Ayrı bir yerde bir kadın ‘Sakarya depremini yaşadım çocuklarımla. Buraya geldik 2 oğlum var. 10 yaşındaki ‘Anne deprem oluyor’ dedi. Küçük oğlumu kucakladım, çıkabildim. 10 yaşındaki oğlumun ölüsü çıktı’ diyor. Resimlerini gösteriyor ‘Müteahhidi yurt dışına kaçmış, yakalansın’ diyor. Sayın İçişleri Bakanımız ‘Merak etme kaçanların hepsini getireceğiz, hesap verecekler, merak etmeyin…’
Bir yerde Necdet Bey oturan kişiyi konuşturuyor. ‘Burada çok tahribat oldu. Şu binadan 26 ölü, buradan 15, şu karşıki bina üst katında 20 yaşlarında bir gencin güvercinliği vardı. Her gün kapağını açar havalanırlar, uçarlar sonunda inerler kümeslerine girerler. İlk depremde binalar çok zarar gördü. İkinci gün saat 13.24’teki Elbistan depreminde çok büyük yıkım oldu. O gün genç güvercinleri saldı, uçuyorlardı. İkinci depremde bin çok hasar görüp bazı yerler yıkılmış ve genç ölmüş. O güvercinler çok uçtular bir daha geri dönmediler, dağılıp gittiler’ diyor. Daha birçok şeyler anlatıyorlar. Devler esnafa bir konteyner işyeri dükkanları açmış, alt yapısını da yapmış. Öyle bir çalışma var ki bir dakika durmuyorlar. Bir tütüncü beldesi. Binanın ön cephesi yıkılmış tütünler çuvallarda beton yığınları altında kalmış ‘Mühendisler hiç uğraşmıyorlar’ diyor. Arkasındaki dağları gösteriyor ‘Yıllarca bu dağların üst toprakları hep buralara indi belki. En az 50 metre olabilir. Biraz yukarı yapılsa hiç kimse mağdur olmaz  Buraları ekili alan toprakları. Oğlum Ceylanpınar’da Ziraat Mühendisi. ‘Buralara gelmek istemiyorum, üzülüyorum’ diyor. ‘En alevyonlu topraklara hep bina dikildi’ diyormuş. Yeni Bademli Köyü hemen karşıda, en küçk bir hasar yokmuş. Niye o dağ eteklerine değil de bu ovalık yerlere  ama tabiat affetmiyor, gasp edilen yerleri geri alıyor. Hepsi bir alemde. İnşallah her şey iyi olacak dileklerimle…