İnternet Dolandırıcılığında Yargıtay’dan Emsal Karar

İnternetin hayatımıza girmesiyle dolandırıcıların yeni yollarından biri olan internet dolandırıcılığının artması yargılamada da nasıl sonuçlanacağı konusunda merak uyandırıyor.
Yargıtay, banka hesabındaki parası bilgisi dışında çekilen hesap sahibinin aksi bir durum kanıtlanmadığı sürece yani hesap sahibinin kusuru ya da dolandırıcıyla iş birliği ispatlanmadığı hallerde, bankanın sorumlu olacağına dair karar verdi.
Kararda “Banka, hesap sahibinin parasını korumakla yükümlü” ifadeleri kullanıldı.
 
Davaya konu olayda, özel bir bankanın müşterisinin bankanın başka bir ildeki şubesinde adına hesap açıldı. Hesabından, bilgisi dışında açılan şubedeki hesaba para transferi yapıldı ve oradan da başka bir ildeki şubeden para çekildi.
 
Davacı, kendisinin bilgi ve talimatı dışında yapılan işlemle ilgili bildirim yapılmadığını, bankanın kusurlu davrandığını, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtti ve internet bankacılığı sebebiyle uğradığı zararın faiziyle birlikte kendisine ödenmesini talep etti.
Banka, havale işlemi sırasında davacının telefon ile aranarak sorulan tüm sorulara doğru cevap verdiğini, ilk havalenin gerçekleştirildiğini, ikinci ödeme esnasında ise imza teyidi alınamadığı için işlemin gerçekleştirilmediğini belirterek, bilgi işlem sistemlerinin her yönüyle güvenli olduğunu, BDDK tarafından düzenli olarak denetlendiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etti.
 
Davaya bakan Yerel Mahkeme, bankanın kusuru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Karara karşılık dava üst mahkemeye taşındı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Yerel Mahkeme kararının bozulmasına hükmetti.
Daire, usulsüz işlemle çekilen paraların aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olduğunu, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının devam ettiğini belirtti.  Kararda “İşlemde davacının üçüncü kişilerle iş birliği yaparak veya başka şekilde kusurlu davrandığı ispatlanamamıştır. Davalı banka tarafından, hesapta bulunan paranın güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı korunamadığı, güvenlik önlemlerini geliştirmediği, bu önlemleri kullanmayı, müşterileri için zorunlu hale getirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı banka hesaptan çekilen tüm paradan sorumludur. Bunun ilke olarak kabulü gerekir.” İfadeleri kullanıldı.
 
Bu karar doğrultusunda, banka hesabındaki parası, bilgisi dışında çekilen kişi, yapılan bu işlemde, üçüncü kişilerle işbirliği ile veya başka şekilde kusurlu olduğu kanıtlanmadıkça, hesaptan çekilen tüm paradan banka sorumlu olacak.