Allah kadına vefalı son derece sabırlı ve her türlü fiziksel ve kimyasal bakımdan dayanıklı olarak yaratmış ama bütün dünya üniversitelerini bitirse yine de bir tarafını saf bırakmış ömür boyu biz erk

Allah kadına vefalı son derece sabırlı ve her türlü fiziksel ve kimyasal bakımdan dayanıklı olarak yaratmış ama bütün dünya üniversitelerini bitirse yine de bir tarafını saf bırakmış ömür boyu biz erkeklere boğaz tokluğuna hizmet ederler yine de yaranamazlar. Nasıl mı?

Bulunduğumuz yeni sitenin yedinci katını daha tuğla iken satın aldık Gelibolu tarafı denizi görüyor. Bir sene kadar sonra alt dairemiz satıldı. Bir akşamüzeri kapı çalındı açtım. Bir bey kendini tanıttı. Biz altınızdaki daireyi satın aldık avize vs. gibi matkaplı işlerimiz olacak sizi rahatsız edeceğiz. Ben Doktor Uğur bir hastaneye çocuk mütehassısı olarak tayin oldum. Hanımım Esra Öğretmen 3 ve 5 yaşlarında iki erkek çocuğumuz var dedi.  Birkaç kere Esra Hanıma resmi kıyafeti ile asansörde rast geldim. Bir tatil günü dışarıdan gelirken kırkar dairelik A ve B blok arasında güneş ve havalandırmak için çocuklarını çıkarmış. Ben de geliyorum. Bana gülümsedi. Bende merhaba dedim. Sizde bu binaların birinde mi ikamet ediyorsunuz diye sordum. Hemen bana Necdet Bey beni nasıl tanımazsınız ben alt komşunuz Esra Hanım dedi. Bende kusura bakmayım dedim. Yaşlanınca gözler biraz puslu görüyor. Tam fotoğraf almıyorum dedim. Asansörde iki üç defa karşılaşmış olduk.  Yakın mesafeden alıcı gözle de bakılmıyor efendim dedim. Esra Hanım alıcı gözle bakmak nasıl oluyor demesin mi? Eyvah! Ne bileyim de diyeyim. Allahım’a şükürler olsun hiç ıskalamadım. Aaa Esra Hanım dedim. Köylü dayılar hayvan pazarında koyun alacaklar keçi alacaklar. Evin süt, yoğurt, peynir, ihtiyaçları için alacakları hayvanı yatırırlar adam akıllı et yelini mi süt yelini mi yılan emip te bir veya iki memesi kör olmasın diye. Esra Hanım büyük bir hayret nidası içinde Necdet Bey iyi ki bana alıcı gözüyle bakmamışsın dedi.  Bende aynı makamı hiç bozmadan Esra Hanım maalesef bu konuda hiçbir şansımız yok asansör çok dar ben ne yapayım dediğimde o zaman jetonu düştü. Aklı başına geldi. Haaaa diye tepkide bulundu.  

İZMİT ÇENE SUYU
19-Ocak-1961 İzmir Bornova’da eğitim sonu İzmit Köseköy 112 Roket taburuna dağıtım olduk. İstanbul yakın olduğu için İstanbullu askerler sık sık firar ettiklerinden haftalık cumartesi pazar izinleri de kaldırıldı.
Sonbaharda ormandan odun ihtiyaçları karşılanan subay ve astsubayların odunları cemse askeri araçla evlerine taşınıyor. Yaşlı bir astsubayın odunu taşınacak 4 gönüllü çıksın dediler ben Onbaşı  3 kişi daha çıktı. İzmit 7 km bir moral oldun dedik. Eski tip avlu içinde 2 katlı bir ev onlar kesilmiş odunları taşıyor. Bende balkonda diziyorum erlerden biri onbaşım su ister misiniz dedi. İsterim dedim. Toprak ibrikle ibriği ban uzattı bende içtim. Hani adam ‘’ Var idi bizim memlekette şadırvan akmaz idi su, akar idi şerbet’’ su o kadar lezzetli idi ki helal olsun be dedim. (İzmit’in meşhur Çene Suyu vardır) suyu kaynağından almış dedim. Biraz sonra bizim erler kikirdeşiyorlar ne kikirdeşiyorsunuz  bana da söyleyin bakalım dedim. Onbaşım o içtiğimiz ibrikler helanın ibrikleriymiş dediler. (o zaman hela denirdi sonra 100 numara oldu sonra tuvalet şimdi lavabo) Hiçte kızmadım onlara ben ömrümde böyle lezzetli su içmedim. Onlarda aynı şeyi söylediler sen iyi niyetli olunca her şey çok güzel oluyor.