Türk Anneler Derneğinin 8 Şubat 2022 de Gönen Termal Yıldız Otel’e 2 gecelik seyahatte tanışmış olduğum Manisa’nın Kırkağaç ilçesinden biri şöyle gerçek bir hikaye anlattı.

 

  1. Rivayete göre Hz. Meryem Bergama’dan Efes’ giderken ve buradan Kırkağaç’tan geçerken elindeki zeytin fidanını buraya dikiyor. ‘’Dünya var oldukça da yaşamını sürdürsün’’ diyor. Halk arasında söylene gelmiş bu hikayeyi Hollandalı araştırmacı Ticia Verveer’in çalışmaları ağacın 1660 yaşında olup, 2013 yılında tescillenerek 10,6 metre çapı 6,84 metre boyu ve Edremit, Gemlik, Uslu ve Domat cinsi 4 farklı tür zeytin ve Oda Başkanının ifadesine göre geçen yıl 200 kilo zeytinden 50 kilo yağ elde edildiğini ve her yıl zeytin hasadına bu ağaçtan başlanıldığını anlattı.2
  2. Bugün 6 Nisan Çarşamba TV. A kanalda Sayın Batı Zeytin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Berberoğlu’nun açıklamaları ile: bu yıl geçen yıla göre 12 bin ton daha fazla dökme zeytinyağı ihraç ettiğimizi, bu yıl 11 bin ton daha fazla ürün toplandığını, mevcut ağaçlarımızın artık çok yaşlandığını ve yeni genç fidanlardan zeytinlikler meydana getirilip Uluslararası piyasalarda daha sürekli ve devamlı raflardan eksik edilmeyen hususlarını bilhassa yeşil zeytin tüketiminin daha fazla arttığını, bu yağın insan yaşamında son derece faydalı olduğunu tecrübeleriyle anlattı.
  3. 30 yıl kadar önce emekli olup, tatilimi Bozcaada’da geçirirken Cahit abi ile tanıştım. Eski yazıyı çok iyi biliyor. Eski öğretmenlerden emekli olmuş anlatıyor. Babamın yelkenli deniz aracı vardı, diyor. Karşı köylerde toplardık. Babam çok iyi ve bende biraz Rumca bilirdik diyordu. Ve topladığımız gübreleri Midilli Adası’na götürür takas olarak zeytinyağı, zeytin, sabun vs. para pek yok gibi anlatıyordu. Ve Türkiye’de zeytincilik yeni yeni gelişiyordu, Midilli Adası’nın zeytincilikte çok ileri düzeyde olduğu söyleniyordu.
  4. Gökçeada (İmroz)’da bazı Rum dostluklarımız oldu. Bir ara zeytinciliğe çok merak oldu. Karşıdan harp sahalarından ıssız yerlerdi. Delice fidanları kökleriyle çıkarıp diker daha sonra aşılardık, sulardık. Çeşmelerden teneke teneke su taşırdık. Ada’da köyleri ile beraber 12 yağ fabrikası mevcuttu, diyorlar. Bazı yıl yağ çok para ederdi deyip o zeytinliklerin ne zor şartlar altında meydana getirdiklerinin hikayelerini hep dinlemiş olduk. Ve Ada Kuzeyde olduğu için soğuğa daha dayanıklı cins tercih ediliyor, diyorlardı. Bin bir zorluklarla yetiştirmişler şimdi bizler hazırı halledemiyoruz. Selamlar.