Bugün 18 Şubat Cuma üzerimde çok büyük bir halsizlik var. Bir ara yağmurda başladı. Cuma namazına gitmekten vazgeçtim.

 

  1. Bugün 18 Şubat Cuma üzerimde çok büyük bir halsizlik var. Bir ara yağmurda başladı. Cuma namazına gitmekten vazgeçtim. Ne hikmetse genç bir arkadaş epey zamandır tam namazdan çıkıyorum kapalı midibüs şeklinde aracıyla beni alıp kapı önüne getiriyor başkaları da yardımcı oluyor.
  2. Eh TRT müzikten din müziği dinlerim ne yapayım dedim. Tam Cuma saatleri saat 13:00’te Furkan Biçer zengin saz heyetiyle ilahi okuyor. Karşısında oturanı taktim etti. Fatih Camii emekli müezzini Hafız Bekir Büyükbaş zamanında ezanı en güzel okurdu. Babamda çok değerli (kimdir bilmiyorum)bir ehli Kuran olup, ezan okuyuşunu aynı zamanda mevlit, kaside ve gazel okumasını da çok methederdi dedi. Sayın Hafız Bekir Büyükbaş’ta şu anda bazı TSM korolarında bazı çalışmaları olduğunu söyledi.
  3. Birden hatırladım. Notlarımda 18 Haziran 2000 Pazar günü Suluca köyü köy hayrında o zamanki ilçe müftüsü tanıtımını yaptı. Lapseki damadıdır dedi ve ülkemizde şuan ezanı en güzel şekilde okuyan bir şahsiyet olup çok yakında Japonya’da bitmek üzere olan bir camide, açılışında ilk ezanı okuyup o semalarda ezanın kutsallığı dalga dalga yayılacaktır dedi. Hakikaten ezan mevlit okudu. Ayrıca kasideler okudu çok memnun kalmıştım.
  4. Oğlum Gönen damadı olup, Gönen’e bayram ziyaretlerinde İstanbul’dan gelip bize Çanakkale’ye uğramıştı. Dönüşte beni Lapseki’ye kadar götürdü. Deniz kenarı park içinde küçük bir cami namaz kılındı. Kıldıran imam hoca ve birkaç ile tanıştım. İmam hoca ben emekliyim esas görevliler memleketine izinli gittiler. Bu görevi geçici yapıyorum dedi. Parkta din konuları okuyucular bir muhabbet Hafız Bekir’in damadı olduğunu söyledi ve Japonya’da açılışı yapılan camiden ilk okuyuşu onun yaptığını zamanın namlı hafızlarını öyle bir uyum ki tam bir musiki muhabbeti mevcut mevlithanların kimin talebesi olduklarını ekol ve tarzlarını bilhassa Celal Yımaz’ın değişik bir tarzı olduğunu bilhassa Hafız Mecit Sesigür’ün en büyük ustaları olup tam İstanbul ağzıyla okuyuşu olduğudur.
  5. Cuma namazına gidemedim ama çok güzel bir anı oldu benim için hakikaten Lâpseki damadı o gün iki ilahi ve son derece ustalıklı ayrı ayrı kaside okudu. Bende yılda beş adet kandil gecemiz yani aydınlatma gecesi olup bunları mevlit, kaside, çeşitli din musikisi ile süslenmesi taraftarı olup 365 günü konuşulsun. Benim için bu gecelerde konuşmalar gasp oluyor. Bilhassa o emekli hafızlar.
  6. Son Gönen gezimizde de yemek salonlarında Hafız Sami, Sultan Reşat’ın Hünkar imamlığı teklifini kabul etmemiş hacca gideceğim deyip, hacda bir sabah ezanı okumaya başlıyor. Arap’ın biri coşmuş ‘’YETER HAFIZIM YETER  YETER MUHAMMED KALKACAK YERİNDEN’’ dediğini yüksek sesle konuşuyorum ilgilenen çok oluyordu.