Dinimizde 5 gece vardır ki bunlara Mevlit Kandili (Aydınlatma) denir.

  1. Dinimizde 5 gece vardır ki bunlara Mevlit Kandili (Aydınlatma) denir. Bu gecelerin TV kanallarından TRT’nin uzman kadrolarınca hazırlanan hangi din görevlileri tarafından Türkiye’nin bu görevi layıkıyla ifa edecekleri mevlitte hangi bahirleri ara kasideleri okuyacakları programını yaparlar konuşmalara asla yer verilmez. Mevlit sonunda din görevlisi gecenin mana ve ehemmiyetine dair konuşmasını ve duasını yapar son bulur.
  2. İlimizde TRT tarafından 15 sene kadar evvel Mecidiye camiinden naklen mevlit tertip edildi. Cami ve minareleri uzmanlarınca öyle bir ışıklandırılmış ki hayran kaldım. Cami vaktinden çok evvel dolmuştu. Ayrıca bahçesi ben bir ara içeri girebildim şans eseri çok şahane bir gece idi.
  3. 40 sene evveldi Edirne Selimiye’den tam saatinde bir ses yükseldi. İsmi suphan virdin mi var/bahçelerde yurdun mu var/ben çileyim derdin mi var/garip garip ötme bülbül/bilirim aşıkım virde/cunubun var gayet serde/bu sinemde olan derde/sende bir dert katma bülbül/pervaz vurup uçar mısın/deniz derya geçer misin/ben çileyim naçar mısın/sende halini söyle bülbül/a bülbülüm uslu musun/kafeslerde besli misin/ben çileyim yaslı mısın/garip garip ötme bülbül/Yunus vücudun pak derken/cihanda mislin yok derken/seher vakti hak hak derken/bizi de unutma bülbül diye daha sonra beyaz sakallı ilk defa görülen elini kulağına atmış değişik bir üslup değişik bir ekol bütün Türkiye’nin beğenisini kazandı. Okuyan İsmail Doruk adını bülbül hoca koydular. Daha sonraları bu okuyuş Türk Sanat ve Türk Halk müziği sanatçılarına da geçti. İbrahim Tatlıses bilhassa bayanlardan Mine Koşan’dan seyircileri tempo tutup bülbül kasidesi diyorlardı.
  4. Radyolardan naklen yayınlarda padişahlar tarafından yapılmış en büyük cami görevlileri tarafından mevlit ve kasideler okunurdu. Şu an ses sanatkarı olan Hakan Altun’un dedesi Hafız Zeki Altun konservatuvarın ilk mezunlarından imiş. Mezar taşında 1920-1999 yazar. Hafız Esat Gerede Çanakkale Şehitlerini şiirini ilk olarak o kaside şeklinde öyle bir okuyordu ki okuduğu makamın hakkını tam verip kendinden de katkılarda bulunuyordu. Mevlit yayınlarında herkeste radyo yok kahvehaneler, bahçeler ömründe bayram namazı bile kılmamış insanlarca dahi tıklım tıklım doluyordu. Artık mevlit yazarı gibi bir Süleyman Çelebi hala şiirleri halis Türkçe ile yazılmış din musikimizde ilahi ve kaside şeklinde okunan bir Yunus Emre yetişmeyecektir.
Sonuç: 17 Ekim 2021 Pazar gecesi Kastamolu’dan1506 yılı yapımı iç dizaynları ve kubbesi son derece bir sanat eseri olup merhum Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadele için halkı bilgilendirdiği Nasrullah Kadı Camiinden ülkemizin en güzide cami görevlilerince çok güzel bir mevlit tertip edilmiştir. Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş’ta bu geceki Mevlit Kandilimizin mana ve ehemmiyetine dair çok güzel bir vaaz vermiştir. Bütün Türkiye’miz için inşallah mübarek olmuştur. Selam olsun.