Son zamanlarda görevli doktorlarımız ‘Geçinemiyoruz, ücretlerimizin artırılması’ gibi sorunları dile getirmekte olup...

Son zamanlarda görevli doktorlarımız ‘Geçinemiyoruz, ücretlerimizin artırılması’ gibi sorunları dile getirmekte olup, Türk Tabipler Birliği tarafından da işi yavaşlatma gibi bilhassa sağlık ocağı Aile Hekimlerinin birkaç gün iş başı yapmama gibi eylemlerde bulunup, büyükşehirlerde izinsiz basın açıklamaları teşebbüsünde bulunup tatsız olaylara sebebiyet verilmiştir.
1 1972 yılı olacak sağlık merkezimize Yenice ilçesinden geçici görevle Bozcaadalı Adnan Erol isimli bir doktor tayin edilerek göreve başlamıştır. Adı geçen sağlık kütüphanesinden demirbaş kayıtlı kitapları okuyor. Asistanlığa çalışıyor, zor bir dönem diyor. Hatta Profesöre sormuşlar ‘Eşeğin var mı?’, ‘Asistanım var diyormuş’ diye bazı şeyler anlatıyordu. Daha sonraları sırası ile sağlık merkezimize Türkiye’nin her tarafından birer ay görevle rotasyona Genel Cerrahi Mütehassısları geliyordu. Bilhassa Bursa. Kayseri, Isparta gibi görev listesi geliyordu. Ben bunlardan çok değişik konularda bilgi sahibi oluyordu. Bilhassa asistanlık dönemlerini soruyordum. ‘Doğrudur Necdet Bey’ diyorlardı. ‘En gözde talebesi Profesörün çantasını taşır. Tam bir disiplin senin istikbalin onun iki dudağının arasındadır’ diyordu. Artık Türkiye’nin sanayisi ve buna bağlı iş kesafetleri artıyor. Her türlü memuriyetlerde  kadro kanunu var. İhtiyaç olan sağlık ve yardımcı sağlık personeli yetişemiyor. O dönem en az 15 gün hastanelerde görev alıyorduk, gece gündüz devamlı iş başındasın. Birisi dedi ‘Eşim doğum yaptı tam 15 gün sonra eşime geçmiş olsun diyebildim ev yavrumuzu görebildim’ diyorlardı. Aynı şeyleri ülkemizin değişik beldelerinden gelen doktor beylere de sordum. Hemen hemen aynı cevapları aldım. Fark yoktu.
2 Demircioğlu caddesinden ilerliyorsan tam Dörtyol ağzı karşı köşede Nusret Kutlu İş Hanı 2.nci katında Doğum Mütehassısı Mahmut Satan yazılı. Sayın Mahmut Satan Bey 1986 yılı Gökçeada Sağlık Merkezi’nde tayinen görevliydi. Orada hep yaşlı nüfus  bir müddet sonra Çanakkale’ye tayin olundu. Ona da sormuştum, ‘Böyle midir?’ diye. Dr. Bey şakacı ‘Aynen öyledir Necdet Bey’ dedi. ‘Ben Profesörüme bir havlu bile tutamadım. Bu benim için büyük bir uhdedir’ dedi. Numaradan içini çekerek ağlama taklidi yapmaya başlayınca ‘Aman Doktor  Bey sorumu geri aldım, vazgeçtim. Ben çok duygusalımdır şimdi esas ben ağlamaya başlarsam Çanakkale’nin Bahriye Bandosu dahi beni susturamaz’ dedim. Böyle bir espri olmuştu.
3 Türkiyemiz ortamını bulup aşırı gelişmeye başlayınca eğitim, sağlık ve birçok konuda yetersiz kalmış olup kısa yoldan hızlandırılmışlara müracaat edilerek her türlü konularda problemler doğmuştur. Hatta bazı sayın doktor beylerden duyuyordum, ‘Ülkemiz diplomalı cahillerle dolduruldu’ diye.  Bzı konularda biraz olsun sayın okuyucuları bilgilendirdiysm ne mutlu bana. Selam ve saygılarımla…