29 Ekim Cumhuriyet Bayramının coşkusunun yaşandığı cuma gününde kötü bir kazadan bir kardeşimizi Allah korudu.


29 Ekim Cumhuriyet Bayramının coşkusunun yaşandığı cuma gününde kötü bir kazadan bir kardeşimizi Allah korudu. Bayrak sokaktaki bir motosiklet ile bir hafif ticari aracın karıştığı trafik kazası ucuz atlatıldı. Kaza maddi hasarla sonuçlandı.
Bu kaza adeta geliyorum diyordu. Allahtan yaralanma veya ölümle sonuçlanan bir kaza meydana gelmedi. Neden mi böyle söylüyorum? Bu yoldaki trafik kazalarına neden olabilecek sorunları köşemde farklı zamanlarda birkaç kez ifade etmiştim.  Yazılarımda buradaki muhtemel riskleri ve basit ve etkili ve çok masraf gerektirmeyen çözüm yollarını da paylaştım. Bu kazayı görünce yetkililerin kulağına bir kere daha kar suyu kaçırmak için tekrar yazıyorum.
           Bayrak sokak olarak ifade edilen eski SSK hastanesi tarafından Bahriye Üçok cadde ile Karacaören Köyüne gidilen kavşaktan yönlenip bir tarafında 116 jandarmanın askeri gazinosu diğer tarafında Çağdaşkent Sitesinin bulunduğu kavşağa kadar uzanan bir cadde. Bu cadde özellikle hafta arası sabah ve akşam saatlerinde aşırı yoğunluk yaşanılan bir cadde.   Bu cadde üzerinde bir de Çetinkaya Sitesinin içerisinde bulunan bir çocuk kreşi var. Dediğim gibi sabah ve akşam saatleri bir de bu kreşe çocuklarını bırakan ailelerin araçları da mevcut yoğunluğa ekstradan katılıyor ve içinden çıkılmaz bir trafik karışıklığının bir parçası da oluveriyor.
    Aslında normal zamanlarda dahi bu caddedeki sorun yukarıdan gelen araçların çok hızlı aşağıya doğru hareket etmeleri, ancak bu yolda Bayrak sokağı kesen İlke Sokağa bir dönüş yolu var.  Ancak gerek yukarıdan gelen araçlar gerekse sokağa dönen araçların birbirlerini görmelerini engelleyen kör noktalar var. Birincisi kavşağa dibine, yol kenarına park eden araçlar görüşü kapatıyor. Araçlar ilke sokaktan çıkmak istediklerinde solda park etmiş araçlar görüşü kapattığı gibi yukarıdan gelen araçlar birbirlerini son ana kadar göremiyorlar.  İLKE SOKAK’ tan  çıkanların yukarıdan gelen araçları rahat görebilmesi için refüj köşesine GENİŞ AÇILI AYNA konularak yukarıdan gelen araçları görmeleri, burada olabilecek kazaları önlemede büyük faydası olacaktır
Zaten Allah korudu dediğim kazada da olay yukarıdan hızla gelmekte olan motosiklet ile ilke sokaktan çıkan aracın birbirlerini son anda görmeleri ve kazaya engel olamayışları. Kazada her iki tarafta bence suçlu, bir lokantanın servisi olan motorcu arkadaş görevi nedeniyle hızla hareket ederken ilke sokaktan çıkan arkadaşında yolun boş olduğunu sanarak karşı şeride geçmek için yola kontrolsüz çıkışı kazayı doğurmuş. Allah tan motosikletçi arkadaş son anda yaptığı hamleyle aracın orta yerinden çarpmak yerine sol önünden çarparak olayın vehametle sonuçlanmadan kurtarmış. Zira motorcu arkadaş çarpmanın etkisiyle aracın üstüne düşmüş ve birkaç ufak sıyrıkla atlatmış, motor pert.
 Kaza da motosiklet araca tam ortadan çarpsaydı, bugün göz yaşları içinde içimiz burkularak kazada yine bir motorcu yaralandı ya da (Allah Korusun) öldü diye yazardık. Çok şükür korktuğumuz olmadı ama bundan sonra olmayacağının garantisi yok. Neden mi?
Bahsettiğim Bayrak Sokakta araçların ve motosikletçilerin hız yapmalarını önlemek için yukarıdaki dönüşten Kreş önüne kadar HIZ yada SES BANTLARI denilen beyaz şeritlerin çizilmesi gerekli bence, daha önce bu hız bantları vardı ancak asfalt yenilendikten sonra bu HIZ bantları yenilenmedi. (Buraya yolun eğiminin30 dereceden fazla oluşundan dolayı kasislerin yapılamayacağı başvurularıma karşılık bana ifade edilmişti). Bunun için buraya Belediyemiz HIZ BANTLARINI acilen çizilmelidir ki HIZ KONTROLÜ sağlanmalıdır. Bu yoldaki hız sınırı 30 km olmalıdır ve 30 km hız sınırı levhası konulmalıdır. Hatta yol kenarına konulacak EDS levhası bile hız yapanları caydırmaya yetecektir. Acı kazalar olaylar yaşanmaktansa böyle basit bir çözümle yolda HIZLI ARAÇLAR kontrol altına alınabilir.
Ayrıca bu yolda bir başka sorunda Bayrak Sokaktan İlke Sokağa dönülmek istendiğinde refüjde bulunan kalın gövdeli Palmiye araçları yukardan gelenlerle dönmeye çalışan araçların görüş alanlarını kapatması. Geniş gövdeli ağaçlar sökülerek şehir içinde başka bir alana taşınarak bu refüj içlerine ince gövdeli ağaçlar dikilmeli veya çiçek dikilerek araçların görüş alanlarının ve mesafelerinin artırılması önemli ve bence acil bir durumdur.
Bu yolda en çok korktuğum ise yukarıdan hızla gelen kontrolsüz bir aracın kreşe, gelip giden ailelerden birine ya da yola aniden fırlayabilecek bir çocuğumuza çarparak kimsenin istemediği tatsız bir olayın yaşanması.
Nasrettin Hocadan kıssa testi kırılmadan kızını uyarmak için bir fiske vurmasıdır.  Bende bir köşe yazarı, hepsinden önce bir vatandaş, bu şehri seven ve bu şehrin daha iyi olması için kafa yoran  bir kişi olarak bu sorunu dile getiriyorum. Belediyemizin ve il trafik komisyonunu bu çağrıma kulak vermesini arzu ediyorum. Yoksa kötü bir kaza yaşandıktan sonra tedbir almanın kimseye faydası yok. Kaza olduğunda olanla, ölene çare bulunmaz. İnşallah en kısa zamanda yetkililer burayla ilgili bir çözüm üretirler sesimi çağrımı duyarlar. Sorun ve önerilerimi değerlendirerek, sorunu çözerler Kazasız Belasız günler dileğiyle.