.


Bu aralar gündemimiz futbol, geçen hafta önemli bir milli maç oynadık. Bizim için gerçekten çok önemli ve kritik bir maçtı. Rakip İzlanda karşısında alınacak üç ayrı sonuç bizi adeta ip üzerinde yürümeye çalışan cambaz haline getirdi. Zira İzlanda karşısında alınacak bir yenilgi tüm planlarımızı altüst edip potaya İzlanda’nın da girmesine bizim grup da son maçı stresle oynamamıza neden olacaktı.
Beraberlik de İzlanda devre dışı kalacak ancak bizi finallere gitmemizi sağlayacak puanı alırken bizi grup ikiciliğine atacaktı. İzlanda’yı yenersek son dünya şampiyonu Fransa’nın önünde tarihimizde ilk defa finallere grup lideri olarak gidebilecektik.  Stresli maçı İzlanda’yla beraber kalarak bitirdik ve Avrupa şampiyonasına gitmeyi garantiledik.
Bunları neden anlattım derseniz futbolumuzda uzun zamandır yabancı sayısı ile ilgili birçok fikir var. Bana göre yabancı sayısı arttıkça takımlar bazında uluslararası düzeyde başarı gelmediği gibi takımlarımız borç batağında kaldı gençlerimiz şans bulamadığı gibi forma aşkı takım ruhu diye bir şey kalmadı. Bu nedenle sahadaki yabancı sayısı altı dan fazla olmamalı ki Türk gençleri bolca şans bulsun. Cevherlerimiz ortaya çıksın.
Gençlerimiz şans buldukça Milli takımlarımızdaki başarının ne kadar çok arttığını görebiliyoruz. İnsanımıza değer ve şans verdikçe neler yapabildiğini görüyoruz, duyuyoruz.
Birkaç gün öncesiydi üniversiteden bir arkadaşım güzel bir paylaşımda bulundu. Önce anlattığının bir şaka ya da başka bir diyarda olduğunu düşündüm. Ama o keyifle izlenimlerini ve yaşadıklarını anlattıkça gurur duydum mutlu oldum. Şalvar Spor’ dan bahsediyordu. Hani şu meşhur Şalvar Davası filmini çağrıştırdı önce bana. Orada kadının çok değer verilmediği sürekli iş yaptırılan, çocuklarının ihtiyaçlarının tek tedarikçisi, akşamları da kocalarını hoş tutmaya çalışan kadınların bu haksız düzene itirazlarını anlatıyordu. Kadınımız isterse, imkan verilmese de imkanlarını kendileri yaratarak bir çok şeyi başarabileceğini anlatan o meşhur film. İşte Şalvar Spor’ da Çanakkale’nin Ayvacık Belediyesine bağlı Yukarı Köy de genç kızlarımız tarafından kurulmuş bir Futbol takımı. Kızlarımız hem köy işlerini yaparlarken hem de futbol oynuyorlar. Hem de gayet güzel ve başarıyla futbol oynuyorlar. Takımı sempatik ve dikkat çekici kılan; başta tüm takım oyuncuları köyün genç kızları. Formaları ve şortları ise başlarındaki çemberleri, basma fistanları ve tabii ki şalvarları. İşte Anadolu kadının gerçek  giysisi.
ÇOMÜ Sağlık Yüksek Okulu Kız öğrencileri ile Yukarı Köy Şalvar Spor,  Ayvacık Belediye Başkanı Sayın Mesut Bayram’ın girişimleri ve Sağlık Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Hasan Çakıcı’ nın organizasyonuyla yeşil çimler üzerinde güzel bir dostluk maçı için bir araya gelmişler. Maçın skoru 2-2 olsa da maçı kazanan önce kızlarımız sonra dostluk olmuş. Hem Şalvar Sporlu hem de Üniversiteli kızlarımızı kutluyorum ve başarılar diliyorum. İçlerinde ne cevherler vardır inanıyorum. Hatta şehrin yetkin spor insanlarına çağrımdır böyle güzel bir potansiyel varken neden Çanakkale’yi temsil edecek bir futbol takımı kurmayı, bu kızlarımıza kadınlar futbol liginde görmek istemez misiniz?
Bu harika maçın oynanmasında desteğini esirgemeyen Ayvacık Belediye Başkanı Sayın Mesut Bayram’a ve Organizasyonda katkısını esirgemeyen Üniversitemizin değerli Hocası Sayın Hasan Çakıcı’ya bu güzel organizasyonu düzenledikleri ve engin ufuklarından dolayı çok ama çok teşekkür ediyorum. Böyle güzel organizasyonları öncelikle onlardan daha sonrada Şehrimizin diğer ilçe ve belde belediyelerinden de bekliyoruz. Sayın Yukarı Köy sakinleri kızlarınıza verdiğiniz değerden ve engin anlayışınızdan dolayı da bir övgü sizlere, sağ olun, var olun. Sevgili Şalvar Spor’ lu kızlar vazgeçmeyin, yılmayın başarılarınız daim olsun. Tüm kızlarımıza kucak dolusu sevgi ve saygılarımla.