.

 
Hazine bakanı geçenlerde bu yılın ilk çeyreğinde 500 bin istihdam yarattıklarını ve yıl sonuna kadar 2.5 milyon istihdam yaratma hedefine hızla yaklaştıklarını ifade etti. Yalan mı söyledi acaba demeden edemiyor insan. Malum bulunduğu pozisyon itibariyle yalan beyanın nelere mal olacağını bilmesi gerekir. Zaten yetiştiği cemaatte de yalanın büyük haramlardan olduğunu öğretmişlerdir kendine.
Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan, şubat dönemi işsizlik rakamları açıklandı. İşsizlik oranı son 10 yılın en yüksek rakamına ulaşarak yine % 14.7 oldu. Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, kayıtlı işsiz sayısı 1 milyon 376 bin kişi artarak 4 milyon 730 bin kişi oldu. Diğer bir deyişle geçen yılın aynı dönemine göre işsiz sayısı % 41 arttı!
Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 4,4 puanlık artış ile % 16,9 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,1 puanlık artış ile %26,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 4,1 puanlık artış ile %15,0 olarak gerçekleşti.
Rakamlar böyle diyor. İstatistikler bizzat kamu kurumları tarafından derleniyor. Yukarıya şirin görünme hevesi içinde olan görevliler rakamlarla oynayabiliyor ama işsizlik, döviz krizinden sonra öyle arttı ki, rakamlarla bile kontrol edilemiyor. Gerçek işsiz sayısı bu rakamların iki katına kadar çıkabiliyor.
İstihdam edilenlerin sayısı da sürekli azalıyor. Firmalar iflas beyan ederken işçi çıkarırken, istihdamın artması elbette beklenemez.
Anılan dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 296 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 514 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin %17,1’i tarım, %19,7’si sanayi, %5,4’ü inşaat, %57,7’si ise hizmet sektöründe yer aldı.
Bakan bir yerde kelime cambazlığı yapıyor. 1 milyon 376 bin kişi işsiz ordusuna eklenirken, 564 bin kişinin işe yerleştirilmesini konuşuyor.
Seçim dönemi nedeniyle kamuda istihdam oranının artması doğaldır. Yangından mal kaçırır gibi, oy avcılığı yapmak amacıyla yapılan istihdam operasyonları aslında işsizliği önleyecek türden değildir. Atıl eleman ordusu yaratmakta, sonuçta bütçeye yük konuları gündeme gelmektedir.
Türkiye üretimden sürekli uzaklaşmaktadır. İstihdamın artırılması, işsizlik sorununun önüne geçilmesi için üretim sektörünün desteklenmesi gerekmektedir.
İthalat ekonomileriyle içeride ekonomik istikrar sağlamak mümkün değildir. Üretimi baltaladığı gibi, işsizliği körüklemektedir.
Türkiye doğusunda ve güneyinde yer alan ülke vatandaşlarının Avrupa’ya kaçış yolu güzergâhı haline gelmiştir. İşsizlik sorunu büyümeye devam ederse ülke gençliğinin de kaçış güzergâhı haline gelecektir.
Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. 19 Mayısın 100. Yıldönümünü kutlayacağız. Genç işsiz oranı sürekli yükselen bir ülkede, siyasi erk gençlere verdikleri önemi dile getirecek. Rakamlar ortada. Hangisi doğru?