.

 
İktidarı baskıcı politikaları ile taraf ve bertaraf uygulamaları ne yazık ki bütün sektörlerde olduğu gibi medyayı da sirke çevirdi.
Bundan üç beş sene öncesinde nerelerde olan insanlar, bugünlerde hangi mecralarda yüzüyor, özellikle yirmi sene öncesinde nerelerde olanlar, şimdi nerelerde geziyor anlamak mümkün değil. Sokak jargonuyla dansöz, sirk maymunu, cambaz gibi çok sayıda tabirler kullanılıyor ama medya da kendine uygun maymunlarını yarattı artık. Marka patent bile alabilir.
Dünya değişirken fikirler de değişebilir elbette. Sabit fikirli olmanın bir anlamı yok. Ancak insanların bakış açılarının objektif ölçülerde kalması arzu edilir.
Medya gibi çok ciddi bir kamusal görevi icra eden sektörde maymunluk yapmak insanların, en azından izleyenlerin duygu ve düşüncelerine saygısızlık anlamına gelir.
İzlenmek ve izlettirmek için yapmadığını bırakmayan medya maymunları medyanın inandırıcılığına da çok ciddi darbe indiriyorlar.
Geçenlerde otelcilik, yorumculuk ve arada rektörlük yapan televizyon programcısı, daha velayeti anne ve babasında olan 13 yaşındaki bir çocuğa kelime-i şahadet getirttirip Müslüman yapıverdi. Bir üniversite öğretim üyesinin öncelikle evrensel bir düşünce yapısına sahip olması gerekir. Sorgulayamayan, empati yapamayan beyin akademisyen olamaz. Olsa da bilime bir faydası olmaz. Yaptığı iş kepazelikten başka bir şey değildir.
Aynı kanalda sabahları haber suna bir zat var ki evlere şenlik. Kendisiyle ve seyircisiyle tabiri yerindeyse dalga geçiyor. Bir haber sunuş tarzı var ki, sanki izleyenlerde beyin yok, muhakeme yok. Saplantılı bir sunuş yapan bu zatın geçmişte yaptığı programlar kendisi miydi diye sorgulatıyor insana.
Adı üzerinde yandaş kanalların tek taraflı, muhakeme sınırlarını alt üst eden yapımları, saçma sapan yorumları insana tih dedirtiyor.
Bir zamanlar izlenme oranını artırmak için yapılan tokat atmalar, su dökmeler, fincan kırmalar, günümüzde yapılan maymunlukların yanında nur nimet kalıyor.
Sirklerde ip üzerinde çeşitli hareketler yapan cambazlar, insanı hayretler içerisinde bırakırken sunulan hareketler, yine illüzyonistlerin şapkadan tavşan çıkarmaları gibi gösteriler bir maharet olarak kabul edilebilir. İnsanın gözünü bağlayan bu eylemler, medya maymunlarının yaptıkları yanında devede tüy kalıyor artık.
Bazı kanallarda haberler artık kısa film şekline dönüştürülmeye başladı. Senaryonun temelinde haber değeri taşıyan olay olsa da, filmi uzatmaya çalışan spiker araya başka konular da sıkıştırıveriyor. Bu yapılanlar pek maymunluk sayılmaz. Ancak bu haberlerin yandaş kanallarda siyasi paraleli tam evlere şenlik. Siyasi hafızası da sakat olan bu maymuncuklar, nemalanmak için tarihi gerçeklerin aksine haber yapıp kısa film çekiyorlar.
Spor programlarında da maymun az değil. Sırf izlenme oranını artırmak, insanların haberlerinin olmasını sağlamak için evlere şenlik açıklamalar ve eylemler yapıyorlar.
İnsan unutuyor. Bilişim sektörü artık insanı esir almış durumda. Günde binlerce olay, eylem, durum gelip geçiyor insanların önünden. Akılda kalanlar maymunluklar mı oluyor acaba?