Ayağının tozuyla geldi 2024. Öyle bir geldi ki bizi de kendimize getirdi. Kara 2023’ü adeta gömdük.

Gömerken de epey bir yüreğimiz serinledi. Elbette mesele Süper Kupa idi. Daha başından belliydi ama can havliyle bir şeyler yapmak istediler. Beceremeyecekleri ta başından belliydi.

Cumhuriyetin yüzüncü yılı olması vesilesiyle süper kupa finalinin memlekette oynanmasını herkes istiyordu aslında. Ancak paranın sıcak yüzü ve Arap seviciliği iktidar sahipleri ve federasyonu böyle bir yola sokmuştu. Malum kralları ölünce iktidar sahipleri milli yas ilan etmişlerdi. Birine de devlet nişanı takmışlardı. Arap seviciliğinde sınır tanımamışlardı. Milletin canının yandığı yerlerde milli yas ilan etmemişlerdi.

Süper kupa finali milleti kendine getirdi. Umarım unutmazlar, unutturmazlar. Araplar öteden beri hiçbir zaman Türklere dost olmamışlardır. İngilizlerin kucağında sürekli olarak düşmanlık yapmışlardır. Elbette din ile özdeşleştirmek doğru olmaz. Ancak din ile birlikte Arap milliyetçiliğini de satan bu lanetli güruh ne yazık ki az gelişmiş Müslüman ülkelerde terörü de beslemek suretiyle İngilizlerin emperyal hedeflerine hizmet etmişlerdir.

Süper kupa finalinin artık Arabistan’da oynanmasına gerek yoktur. Kupa finali oynanacaksa Kurtuluş Savaşının başladığı Samsun’da oynanmalı, hatta takımlar formalarını değiştirerek oynamalı ve kupa her iki takıma verilmelidir. Millilik paydası güçlendirilmelidir. Maç gelirleri ile de deprem bölgesine anıt mahalle inşa edilmelidir.

2024 yılı geçtiğimiz yılı aratmayacaktır mutlaka. Daha kötüsü olamaz çünkü. Milyonlarca ton hububat, yüz binlerce dana ithalatı Türk çiftçisini yaşayamaz hale getirdi. Şeker ithalatı yüzünden şeker pancarının bile önemli bir kısmı tarlada kaldı.

İthalat azalması gerekiyor. Yerli üretimin ve üreticinin korunmasından başka çare görünmüyor. Sınırdan giren her ürün Türk Lirasının değerini düşürüyor. Son yirmi yılda TL, Bulgar Levası karşısında 165 kat değer yitirdi. Değer kaybının temelinde hemen her ürünün ithalatı yatıyor.

Yabancı sermaye tellalları ne yazık ki dağdan akan suyun bile yabancı sermaye eline geçmesine neden oldu. Oysa hammaddesi bedava olan bir ürünün işlenmesi ve pazarlanması için ek kaynağa ihtiyaç yoktur. İşleyemediğin veya teknolojinin yetmediği alanlarda yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyulur. Yabancılar gelsin diye her şeyi kılıfına uydururuz diyen bakan bile gördü memleket.

Neyse 2024 güzel bir arife yaptı. Bu heyecan ve vatansever duygularla seçime kadar gideriz. Sonra unuturuz nasıl olsa. İki güzide takımımız yüreğimize su serpti. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının, Arap sevicilerinin oyununu bozdu. Yeni yıla dair umutlarımızı güçlendirdi. Her ne şekilde olursa olsun Yeni Yılımız kutlu olsun.