Efsane bir cuma gününden tüm gönül dostlarıma sevgilerimle diyor ve yaşadığımız hayatın ne kadarının farkındayız? Kendi hayatımızı mı yaşıyoruz?

Yoksa başkaları da bize çizdiği hayatı mı?
 
Beden gibi zihin de hastalanır. İç dünyamızı tanıma kültürüne sahip değiliz çünkü maalesef dış meselelerle sürüklenecek noktaya kadar gelinceye kadar ilgileniyoruz.
 
Akıl hastalığından kaçınmanın, duyguları yönetmenin, dış sorunlara karşı daha dirençli ve daha az yatkın olmanın nasıl olduğu konusunda bize çok az şey öğretildi.
 
Aslında bilinmeyen bir yanımız var ki, bu da hayatımızda olumsuz davranışlarımızın ve gerçeklerimizin neden çok fazla tekrarlandığını fark edemediğimiz şekilde davranmamıza neden oluyor, bize aşırı  rahatsızlık veriyor.
 
Kendini tanımak kişisel gelişimimiz için birincil faktördür. Böylece sağlıklı ilişkileri geliştirebilir veya edinebilir, daha fazla öz kontrol, dayanıklılık ve duygusal zekaya sahip olabiliriz.
 
Dünyanın entelektüel ve parlak insanları bile kendilerini ve kiminle ilişki kurduklarını bilmedikleri için duygusal alanda yıkılabilirler. Kaç tane hastalıklı ilişki, baştan başlama zamanı geldiğinde insanları soğuk kalpli  ve tamamen sadakatsiz bıraktı?
 
Kimse el kitabı ile gelmez; nadir değil, fırsatçı, kibirli ve manipülatif insanlar başkalarının iyi niyetini kendi çıkarları için kullanırlar.
 
Birçok kişi başkalarına zarar vermekle yıllarını ve ömürlerini geçiriyor ve hala şüphenin üzerindeler mi? Kötü şans mı? Kesinlikle değil. Peki bu senaryoya çözüm ne olur?
 
Kendini bilmeyi  aramak ilk adımdır! Kişisel olarak böyle gelişiyoruz. Birbirimizi tanımak, ilişkileri geliştirmenin ve yaşayabileceğimiz bazı olası zihinsel rahatsızlıklardan kaçırmanın bir yoludur.
 
 Akıl sağlığımızda genellikle bir "akıl" olur ve bunun farkında değiliz; gerçekte kim olduğumuzu ya da ne olmak istediğimizi bilmiyoruz.
 
"Kendi karanlığınızı bilmek, başkalarının karanlığıyla başa çıkmanın en iyi yöntemidir demiş analitik psikolojinin kurucusu İsviçreli psikiyatrist Carl Jung
 
"'Acı olmadan vicdanın uyanışı olmaz. İnsanlar kendi ruhlarıyla yüzleşmemek için saçmalığın sınırlarına ulaşarak her şeyi yaparlar.
Kısacası hiç kimse Işık figürlerini hayal ederek değil, karanlığın farkında olarak aydınlanır.
Peki siz yaşadığınız hayatın farkında mısınız?
Yaşadığın hayat senin hayatın mı?
Yorumlarınızı bekliyorum
 
Selam sevgi ve minnetle.
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum …
Sizi seviyorum …