Daha biraz erken adaylık için ancak şimdiden bazı yerlere nokta koymak lazım.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde Belediye Başkanlığı için adaylık çalışmaları bazı kişiler için başladı.
.
Şimdiye kadar meydanda görünmeyenler, şimdi meydanı kaplıyor.
.
Hani laf vardır:
“Tarlada izi olmayanın, harmanda sözü olmaz” diye.
.
Çanakkale’de yarışacağı neredeyse belli 4 parti var. Ancak içlerinde MHP’nin aday çıkaracağını zannetmiyorum.
Zira Bahçeli “AKP ne derse o olur” mealinde bir açıklama yaptı.
Yani iktidara tam destek ile bir muhalefet partisini yine seçim meydanlarında göremeyeceğiz.
.
AKP için durum farklı.
Merkez ilçede ağızlarıyla kuş tutsalar kazanamayacaklarını biliyorlar.
O sebeple adaylık için pek isteklisi yok.
.
Nihayetinde Mehmet Daniş gibi ağır toplar, Ayhan Gider gibi partiye sadık ve etkili adaylara karşı CHP fark atıp, oy rekorları kırmıştı.
.
Şimdi Eski Milletvekili Julide İskender, Umurbey eski Belediye Başkanı Sami Yavaş, İl Başkanı Naim Makas, Eski İl Başkanı Gültekin Yıldız’ın yanı sıra CHP’den transfer İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder’in adaylık için fırsat kolladığı söyleniyor.
.
AKP içinde, ön yoklama, ön seçim, delege gibi demokratik söylemlerin hiçbir manası yok.
Adaylar “Tepeden inme” bir atama ile belirleneceklerini adı gibi biliyorlar.
.
O sebeple Çanakkale merkezde çalışmaktan ziyade, AKP Genel Merkezinde veya Beştepe’de çalışmalarını sürdürmeleri gerekiyor.
.
AKP’den aday olmak isteyenler ya Erdoğan’a ya da Numan Kurtulmuş’a yakın olmak zorunda.
Eğer adaylar bunların dışındaysa, bademciklere zarar vermeden bir bardak soğuk su içmeleri kendilerine iyi gelecektir.
.
CHP’de ise durum tamamen farklı.
Zira aday belirlemede “Delegelerle yapılacak ön seçim mi?”, “Tüm üyelerin katılacağı bir ön seçim mi?”, “Yoksa Genel Merkezden atama mı?” yapılacağı henüz belli değil.
.
İşte bu sebeple adaylar;
Şehir de mi çalışsın?
Partide mi çalışsın?
Yoksa gidip Genel Merkezde mi çalışsın? Bilemiyorlar.
.
Çanakkale CHP için Ülgür Gökhan büyük bir güçtür.
Yıllarca yaptığı başkanlık sırasında hiç kimse onun hakkında olumsuz etkili bir şey söyleyemez.
Aday olursa diğer adayların işi zor olur.
.
Kılıçdaroğlu’na yakınlığını herkes bilir.
Eğer atama olacaksa başka kimsenin adaylık için şansı yok.
.
Değişimcilerin, dönüşümcülerin ele geçirdiği delege listeleri atama olursa işe yaramayacaktır.
İşe yaramadığı gibi partide de etkili bir rol üslenemeyecekler.
.
Gelen son haberlerde CHP Kurultayındaki delegelerin çoğunluğu Kılıçdaroğlu’ndan yanaymış.
.
Durum böyle olunca değişim ve dönüşümcülerin tek umudu, adayın delegelerle yapılacak bir ön seçim ile belirlenmesi.
.
Aday olarak Muharrem Erkek, Erdal Gezer, İrfan Mutluay ve Mehmet Öngen’in isimleri geçiyor.
.
Gelelim İYİ Parti’ye.
 Ve Seçimlerde beklenmedik oy kaybı yaşadıktan sonra kendi içindeki çalkantıları durdurmaya çalışan Akşener’in “Kendi başımıza seçimlere gireceğiz” açıklamasından sonra parti içinde hareketlenmeler oldu.
.
CHP içindeki karışıklıktan faydalanmak ve kendilerine yaklaştığını hissettikleri başkanlık için harekete geçtiler.
.
Ancak parti içinde öyle her şey kolay olmuyor.
Kulisler lazım, vekillerin onayı lazım, Genel Merkeze yakınlık lazım falan, filan…
.
İYİ Parti CHP içindeki bölünmeyi kullanabilirse ve adayını partiler üstü belirlerse kazanma şansı yüksek.
.
Aday olarak şimdilik İYİ Parti Belediye Meclis üyesi Burak Kunt’un ismi geçiyor.
Aday belirleme de nasıl bir yol uygulanacağı da önemli tabi…
 
ENFLASYON
Beklenen rakamlar geldi.
TÜİK’e göre:
Eylülde aylık enflasyon yüzde 4.75,
Yıllık enflasyon yüzde 61.53 oldu.
 
ENAG göre:
Eylülde aylık enflasyonu yüzde 6.24,
Yıllık enflasyonu ise buna bağlı olarak yüzde 130.13 olarak hesapladı.
.
Bizim iktidarımız ise yüzde sıfır olarak hesaplamış olacak ki bizim emekli maaşlarından bir ses yok.
(Not: Uzmanlar, bu açıklanan enflasyonla beraber yüzde 25’i hak ettiğimi söylüyor. Ekim-Kasım-Aralık’ta da aynı enflasyon çıkarsa emekliler olarak Ocak ayında yüzde 50 zam alacağız… Tabi bu umut, yine şapkadan bir tavşan çıkmazsa)
.
Dolar yükselince “Dolar la mı maaş alıyorsun?” diye soranlara sormak lazım.
.
Benzin, mazot yükselince “Otobüs mü işletiyorsun?” diye soranlara sormak lazım.
.
Bir zamanlar Cem Yılmaz, Doritos için reklam filmi yapmıştı.
Sahte cips üreten imalathanede salak çırağı (Ersin Korkut) kocaman bir cips yapmıştı.
“Doktor Bu Ne?” repliği oradan çıkmıştı.
“İnsan yiyecek lan bunları!” diyerek Doktor lakaplı Cem Yılmaz, çırağına bağırıyordu.
.
Enflasyon da bu seviyelerde olunca aklıma geldi.
.
Ekonomist, bu ne?
Bu ne enflasyon kardeşim?
Bu rakamları bizim maaşlara uygulamazsanız, insan bunu nasıl yiyecek?
.
Desene, “Maaşa zam yapsak da kazanıyoruz, yapmasak da…”
“Sen de haklısın” demiş Nasreddin Hoca…
Ben de diyorum o halde;
“Haklısın kardeş…”
 
SARDALYE ŞAHANE
Sardalye bu sene bol ama fiyatlar bir türlü düşmedi.
Pazarda 50 lira ama Balıkhanede 100-80 lira arasında.
.
Geçen haber gelmişti, “Bozcaada açıklarında 80 ton sardalye yakalandı” diye.
“Hah” dedim, “şimdi fiyatlar düşer.”
Ama nerdeeee.
.
Sordum benim balıkçıya;
“Neden düşmüyor?”
.
Cevapladı tokat gibi;
“Mazot kaç para?”
“İşçi yevmiyesi kaç para?”
“Bunları düşün, anlarsın neden düşmediğini…”
.
Adam haklı.
Balıkçının gideri büyük, balık neden ucuz olsun ki?
Hem kıymanın kilosunun 400 lira olduğu ülkede, 100 lira balık fiyatı az bile…
.
Bu arada geçen pazar mangalda yaptık balığımızı.
Yağ oranı, lezzeti şahaneydi.
Kalabalık ortamda yedik patlayıncaya kadar.
.
Ancak piştikten sonra görüntüde sanki bir bozulma oldu.
“Acaba pişirme yüzünden mi?” diye düşündüm ama değil.
Balıkta bir şey vardı anlamadım.
Bilen biri cevap verirse size yazarım…
 
PALAMUT STREÇ
Geçen sene ucuz palamuttan alıp, deep freeze atmıştık.
Aslında geçtiğimiz senelerde de atmıştık ama rezil, rüsva olmuştu balık.
Yiyemeden attık.
 
Ancak bu sefer atarken balıkçımızın tüyosunu uyguladık.
.
Palamutu aldığınız gibi (hiç yıkamadan, temizlemeden) streçe sarıyorsunuz ve doğru deep freee atıyorsunuz.
.
Bir sene kalsa tadı değişmiyor.
.
Pişirirken mangal kullanmanızı tavsiye ederim.
Izgara olarak mümkünse “Köfte ızgarası” kullanın.
Afiyet olsun.
Not: Balık konusunda değişik uygulamalar varsa bana yazın, yayınlayayım.