Bugün (dün) hem üniversiteler hem de Meclis açıldı. Vatana millete hayırlı, uğurlu olsun.

Allah öğrencilerimize ve vekillerimize zihin açıklığı versin.
.
Öğrencilerin gündemi malum, oturup branşlarında kendilerine sunulan dersi çalışıp, başarılı olmaya çalışacaklar.
.
Meclistekilerin ise işi zor.
20 yıllık iktidarımızın (ki daha fazla da böyle yazmak kolayıma gidiyor, küsuratı sevmiyorum), bu seneki yasam dönemindeki ilk gündem maddesi belli ki Anayasa olacak.
.
2023 hedefi diye diye başımıza vuradukları hedeflerden biri de buydu sanki.
.
Ülkenin hiçbir sorunu yokmuş gibi ortaya “Anayasa değişikliği” maddesini atmak bizimle dalga geçmek ile eşdeğer.
.
Belli ki ekonomik batışın önünü kesmek ve gündemi başka konularla meşgul etemek gibi bir istek var.
.
Buna kısaca “Torbadan tavşan çıkarmak” deniliyor.
.
Bu ekonomik tablo ile yerel seçimlere girmek, mayınlı tarlada futbol oynamakla eş değer olduğunu cümle alem bilir.
.
Yapılacak tek şey, dikkatleri başka bir yana çekmek.
.
Hani filmlerde eli silahlı adamlar tarafında takip edilen kişinin, elindeki taşı aksi yöne fırlatıp düşmanlarını şaşırtarak o taraf yönlendirmesiyle kendisinin bu taraftan kaçması ile biten sahne vardır ya.
Bu da aynı o.
.
Biz ekonomik kıskaç ile iktidarı sallayacakken, onlar Anayasa değişikliği gündemini kullanarak bizi şaşırtacaklar ve seçimi tereyağından kıl çeker gibi alacaklar.
.
Bunu millet yer mi?
Yemez mi?
Bilemem…
.
Normal toplumlarda bu yenmez ama bizim gözümüz bağlı olduğundan neredeyse yememek imkânsız gibi.
.
Şöyle düşünün,
Evine ekmek götüremeyen bir toplum yüzde 52 oy oranı ile tekrar bu iktidarı seçiyor.
.
Siyasi tarihlere geçecek bir durum söz konusu iken bize normal gelen bir sonuç.
.
O sebeple bu ülkede hiçbir şey garanti değildir.
.
“Efendim muhalefet dağınıktı” bahanelerine bakmayın, bu iktidarın karşısında kim olsa kazanırdı. Beceremeyen muhalefet değil, bizleriz…”
.
Gelelim Anayasaya…
.
Adam ekranlardan soruyor:
“Erdoğan şimdiye kadar ne istedi de Anayasa onu engelledi?”
.
El cevap:
Her istediğini yaptı.
.
İşte son örnek.
.
Prof. Dr. Mehmet Köksal sosyal medya hesabından diyor ki:
“Anayasa Mahkemesi ek motorlu taşıtlar vergisini 2003’te iptal edip, yasal değişiklik olmamasına rağmen 2023’te aynı metinle yayımlanan ek motorlu taşıtlar vergisini iptal etmeyerek hukukla bağlı olmadığını karar altına almıştır.
Bizzat Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya ve yasalara aykırı davranmaktadır.
Ülkede hiç kimse ve hiçbir şey için hukuki güvenlik kalmamıştır.
Hukuki güvenliğin kalmadığı da bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından kararıyla tescillenmiştir! Bizim de hukuk fakültelerinde artık öğretecek bir konumuz bulunmamaktadır…”
.
Durum bu.
.
Peki Erdoğan “Yeni Anayasa” diyerek ne istiyor?
.
Özgür Anayasa.
.
“İlk dört maddenin değiştirilmesi için değişecek” diyenler de çoğunlukta.
Yeni Türkiye oluşturulacak.
Türkiye Laik Cumhuriyetten ayrılacak.
İslam Cumhuriyeti kurulacak.
Kurucu Lideri Erdoğan olacak.
.
12 Eylülden bu yana 184 madde üzerinde değişiklik yapılmış Anayasa için, bunları yapmak istemeleri ne kadar doğru bilemeyiz.
Hepsi şimdilik dedikodudan ibaret.
.
Ancak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bu değişim için şunu diyor:
“3 maddeyi değiştirecek sürece girmesi mevcut anayasal düzen ve mevcut anayasaya darbe olur.”
.
Anlatmaya devam ediyor:
“Kurucu iktidar anayasanın ilk üç maddesini değiştirebilir ama tali iktidar anayasa değişikliğini ancak Anayasanın tanımladığı ölçüler içerisinde yapabilir ve Anayasanın tanımladığı ölçüler içerisinde ilk üç madde değiştirilemez.
Dördüncü madde buna engel.
Şimdi eğer ilk üç maddeyi değiştirecek bir sürece girerlerse anayasaya isyan olur.
Mevcut anayasal düzen ve mevcut anayasaya darbe olur…”
.
“Anayasayı ortadan kaldıracak yetkisi olmadığı halde bir tali iktidarın kurucu iktidar yerine kendisini koyması anayasal bir darbe olur.”
.
“Mecliste böyle bir muhalefetle ne yazık ki her şeyi yapabilirsiniz. Yani muhalefetin etkin olması hukuk devletinin çok ciddi bir şekilde sağlaması lazım.”
.
“Aslında bu süreç kirli referandum gecesi başladı ve kirli referandum gecesi Kılıçdaroğlu oraya gitmedi.
Gitmeme gerekçesini de şöyle açıklıyor: ‘Efendim silahlı gruplar vardı, onlar yolları kesmişler.”
.
“Ben gittim oraya.
Silahlı grup falan yoktu.
Kimse yalan söylemesin.
Ben oraya gitmekle kalmadım.
YSK başkanının odasına girdim.
YSK başkanının odasına girdim.
YSK'nın önünde açıklama yaptım.
Peki CHP’li vekiller neredeydi?”
.
“Adalet Yürüyüşünde İstanbul’a kadar yürüdüler.
O zaman CHP Genel Başkan Yardımcısı beni aradı; ben de bağımsız milletvekiliydim o zaman.
‘Bizimle yürümeyi düşünür müsünüz?’ dedi.
‘Eğer’ dedim. ‘Referandum gecesi CHP genel merkezinden Sıhhiye’ye yürüseydiniz şimdi İstanbul’a yürümek zorunda kalmazdınız.’
Mahcup oldu, kapattı telefonu.
Ve şimdi görüyoruz ki işte ‘Çeteler vardı, silahlı insanlar vardı’ bunların arkasında.”
.
“Eğer bir siyaset böyle başlarsa anayasayı savunamayacağını itiraf ediyor demektir.
Anayasa ihlal ediliyor ama orada silahlı çeteler var.
Onun için biz gitmiyoruz.”
.
Neyse bakalım neler olacak bu dönemde.
Anayasa tartışmaları nereye varacak?
AKP (şimdiye kadar hiç denemediği şekilde) tüm toplumun mutabakatını alabileceği bir Anayasa çıkarabilecek mi?
Yoksa?
 
 
DERDİMİZ MAAŞ
Emekli olduğumuzdan, boğazımızdaki bademcikler patlayana dek bağırıp, açlık sınırının solladığı maaşımıza zam talebimizi iletiyoruz.
.
Muhalefetteyken çay simit hesabı yapmayı pek iyi bilen AKP Genel Başkanı, sıra kendisine zam yapmak gelince susuyor ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
.
Milyonlarca emekliyi görmezden gelerek kendisine yöneltilen sorulara, ilahi cevaplar vermeyi yeğliyor.
.
İşte örneği:
“Emeklilere yılbaşından önce bir zam olacak mı?” sorusuna Erdoğan, “İnşallah” diyerek yanıt verdi.
.
Sürekli olarak savunduğu Yeni Türkiye’yi “İnşallah, Maşallah” larla yönetilecek demek ki…
.
Eh ne yapalım.
Oy istenmeye gelindiğinde biz de şöyle deriz:
“Allah versin, Allah versin…”
 
UYUŞTURCULARA ARTIK GEÇİT YOK
Gün geçmiyor ki uyuşturucu ile ilgili bir haber gelmesin.
.
Ülkenin dört bir yanında yapılan operasyonlarda Emniyet kuvvetlerimiz, uyuşturucu tacirlerini ve mallarını yakalayarak başarılara imza atıyor.
.
Yeni atanan İçişleri Bakanının ve emniyetimizin başarısı olarak tarihe geçecektir.
.
Peki insan sormadan geçmiş ile ilgili şu soruları sormadan edemiyor:
Daha önceleri bu operasyonlar yapılmıyor muydu?
.
Yapılıyordu da haberleri basına mı verilmiyordu?
.
Yurdumuzu bu kadar sarmalarının sebebi ne?
.
Menşei ne?
.
Birileri getirmiş mi?
Üretmiş mi?
Satıcılar ülke sathına nasıl yayılmışlar?
.
Bunlar da açıklanırsa ne halde olduğumuzu net olarak anlayacağız hep beraber.