Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 ve  Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler  10 ilde hissedildi.

Depremde çok sayıda bina yıkılırken, yıkılan bina altındaki vatandaşları kurtarma çalışmaları 6. Gününde bile mücizelere dönüştü enkazların ardından insanlar gençler bebekler sağ olarak çıkarıldı. Şiddetli depremler Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’ da çok büyük yıkımlara neden oldu. Depremler Cumhuriyet tarihinin en büyük yıkımı olarak nitelendirildi. 99 Marmara depremi ve daha niceleri vatandaşlarımızın on binlercesinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlandı. Her depremden sonra oturduğumuz evlerimizin depreme dayanıklı olup olmadığı konuşuldu. Uzmanlar,  bilenler ve tabi ki bilmeyenler tv’ler de boy gösterip konuştular. Onlar konuştukça bizim kafamız karıştı. Kime inanalım karar veremedik.  İlgili resmi kurumlar bir dahaki depremlere daha hazır olacağız deyip çalışmaları başlattılar. Büyük deprem felaketini ardından 24 sene yakın bir süre geçti iki çok büyük depremle yıkıldık. 99’un veli Göçeri, şimdi’nin başka müteahhitleri. Hatay'ın Antakya ilçesindeki “Cennetten bir kare” sloganı ile2 - 3 milyon liraya satılan 12 katlı lüks rezidanslar vatandaşlara mezar oldu. 99 depreminde olduğu gibi yüksek katlı binalar değim yerinde ise tuzla buz oldu.  Yani aradan geçen onca yıla rahmen depreme dayanıklı ev yapmayı öğrenememişiz. Galiba öğrenemeyeceğiz de. Aslında iş öğrenmek olsa belki en dayanıklısını yaparız da o aç gözlülük yok mu? işte o binaların yıkılmasındaki en baştaki neden. Depreme dayanıklı binalar üretmek bilgi teknik ve her aşamasında çok ciddi denetim ister. Sizce bu dediklerim olur mu tabi ki olmasını isteriz de arada  akraba , tanıdık, yada para faktörü var. Bunlar bir araya gelince insanlarımız son depremde olduğu gibi enkaz altında ölüyor yada deprem bölgesindeki soğuk hava kurtarılmayı beklerden ölüyor. Her iki seçenekte de ölüyoruz. AFAD koordinesi hakkında ve deprem bölgesine acil olarak yapılması gereken hızlı müdahale ile ilgili bir şey yazmak istemiyorum olaya tarafsız bakarsanız kurumların nereden nereye geldiğini görürsünüz. Sadece tabelada yazan isimler deprem haber veren uygulamalar ve afet yılında yapılan tatbikatlar ile depreme hazırlıklı olunmuyormuş en azından bunu gördük. Bu arada büyük deprem felaketinde AFAD’tan uyarısı mesajda gelmemiş. Hep artislik peşimdeyiz. Herşeyimiz göstermelik.  Bu arada   Çanakkale Kızılayın’ da çadır ve tüplü soba yokmuş. Eskiden varmıydı ? bilemiyorum ama unutmayalık ki Çanakkale’de deprem bölgesinde. Deprem olursa Kızılay Çanakkale’ nin, Çanakkale’ de bulunan depolarındaki çadır ve diğer malzemeler bizleri ilk yardımlar gelinceye kadar idare eder diye düşünmeyin çünkü yok. Bu depremde de gördük ki en büyük destekçi vatandaşlarımız. Yaptığı yardımlar, Gönüllü çalımalar ve gösterdiği dik duruşta bu depremin en önemli figürlerinden biri tabi ki vatandaşlarımz oldu. Her zaman vatanı milleti için koşan yardım yapan ülkemin güzel insanlarına teşekkür ediyoruz. En büyük ve hakkını ödeyemeyeceğimiz teşekkürde kurtarma ekipleri ve enkazlar da çalışan gönüllü vatandaşlarımıza. kurtarma ekiplerinden itfaiyecilerimize,  Mehmetçiğimiz ’den gönüllülerimize hatta enkaz içinde sıkışan insanlarımızı bulan can dostlarımız  köpeklerimize teşekkür ediyoruz. Onlar ellerinden geleni n çok daha fazlasını yaptılar. Bir kişiyi daha enkazdan çıkarabilmek için mola bile vermediler. Teşekkür ediyoruz hakkınızı ödeyemeyiz…