Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddedetindeki cumhuriyet tarihinin en büyük deprem felaketinde binlerce bina yerle bir oldu,

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddedetindeki cumhuriyet tarihinin en büyük deprem felaketinde binlerce bina yerle bir oldu, onbinlerde vatandaşımızda hayatını kaybetti. Tüm Türkiye ve yabancı ülkeler depremin adeta yıktığı on ile yardım etmek enkaz altında kalanları kurtarmak, ve depremden sağ olarak kurtulan vatandaşlarımızında acil barınma, ısınma ve gıda ihtiyaçlarını sağlamak için deprem bölgesine koştu. Bugün depremin 2 haftasındayız. Artık kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırma  çalışmalarına bıraktı. Çadır kentler kuruldu. Konteyner kentlerde kurulmaya devam ediyor. 10 ilin il merkezleri, ilçeleri ve köylerinden de çok sayıda depremzede kış aylarının geçirmek için birçok şehirde evlere, yurtlara, konuk evlerine ve otellere yerleştirildi. Depremin adeta yıktığı şehirlerde enkaz kaldırma çalışmaları da devam ediyor. Her depremde olduğu gibi bu depremde de binalarımız neden depreme dayanıksız neden bu binalar yıkıldı ve altında on binlerce binlerce canımız hayatını kaybetti. Aileler tamamen yok oldu, parçalandı, eksik kaldı. Depremde canını kurtaran ama sakat kalan çok sayıda vatandaşımızda var. 99 depremi ve diğer depremlerde olduğu gibi bu depremde de binaların sağlam yapılmadığı demirinden, çimentosundan küçücük karlar yapmak için çalındığı ortaya çıktı. diğer deprem felaketlerinde de manzara farklı değildi. Cennetten bir köşe sloganı ile 2.5 3 milyon TL’ye satılan binalar o binada oturanların mezarı oldu. Deprem yönetmeliklerine uygun sağlam modern bina diye satılan yüksek katlı  rezidanslar yerle bir oldu. Tüm yıkılan binalardan kolon ve beton örnekleri alınıyor. Bu sefer diğerlerinde olduğu gibi sıyrılamayacak müteahhitler. Üç kuruş daha fazla kazanmak için malzemeden çaldılarsa bu tespit edilip en ağır cezayı alacaklar. Bu deprem felaketini de milletimizin birlik ve beraberlik özelliği ile atlatacağız deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yaralarını tüm Türkiye olarak saracağız. Ancak bizlere de dundan sonra yaşanacak depremler ile ilgili görevler düşüyor. Hala evlerimizdeki ağır eşyaları duvara sabitlemedik, deprem çantamız yok ki deprem çantamız ulaşabileceğimiz bir yerdeyse belki de enkaz altında kurtarılana kadar bizi hayatta tutacak. Düdüğünüz var mı ? hayır oda yok. Deprem bir gerçek. Bunu hafife almanın umursamamanın bedelini yine çok büyük bir deprem felaketi ve enkazların altında onbinlerce can  bırakarak ödedik. Ev alırken dış görünüşüne bakacağımıza kolonlarının nasıl yapıldığını binanın yapımında kullanılan betonun cinsini, zeminin nasıl olduğunu soralım banyoda küvet var mı? diye soracağımıza. Yumuşak zemine konut yapacaksak o zeminin şartlarına göre yapalım ve bunları sorgulayalım. Bir sonraki depreme hazır olalım. Yaklaşan bir İstanbul depremi yar. Bizim bu depreme Çanakkale olarak hazırlıklı olmamız lazım…