Seçim yaklaşıyor. Tabi 14 Mayısta ise. Bilemiyoruz.

“Yoksa şüphen mi var?” diyenler olursa cevabım:
“Evet!”
.
Zira;
“Seçim zamanında yapılacaktır, kimse heveslenmesin” diyenler son anda ortaya çıkıp “Dönüverdiler…”
.
Bundan niye dönmesinler?
.
Tekrardan “Seçim zamanında yapılacak!” diyebilirler…
.
Kim tutar onları?
.
Neyse işte.
Seçim yaklaştığından bizim yazılarımızın çoğu haliyle seçim ile ilgili olacak, siyasi olacak…
.
Gazeteciliğin temel prensiplerinden biri de “Muhalif olmak…”
Düşünsenize her gün iktidarı övdüğünüzü.
.
Mesela, “İhracatta rekor kırdık, helal olsun size!” desek.
Bu haberi okuyan kişi cebine baktığında delik olduğunu görünce “Bana faydası ne?” diye sormaz mı?
.
İthalat rekorunu yazmadığımız için vatandaşı yanıltmış oluruz.
.
Cari açığın, cebine delik açtığını yazmasak ne bilecek?
O hala “Rekoristanda” yaşadığını zannedip düşünecek…
.
.
Bu iktidar diyor ki:
“Bu ülkeyi çöküntüden aldık bu hale getirdik. 2002-20018 en iyi yıllarımız.”
Doğru mu?
Evet bu iktidarın iyi yılları olarak kabul edilir.
.
Muhalefet milletvekili soruyor, ona hak vermemek elde mi?
“Madem en iyi yıllarınızdı. Eyvallah. Ancak bu yıllar parlamenter sistemle geldi. En kötü yıllarınız ise Tek Adamlık döneminizde. Geldiğimiz duruma bakın… Hala neyi savunuyorsunuz?”
.
6’lı masa “Mutabakat Metni” yayınladı.
“9 başlık, 2000 madde.”
.
Sanki burada, “İktidara oy vermemenin binbir sebebini” yazmışlar.
Ben öyle anladım.
.
Siz de okuyun…
Düşünün…
.
İşte size “gözünü altın bürümüş” bu iktidara oy vermemek için bir sebep daha…
.
30 Ocak 2023 Sözcü Gazetesinin haberi:
“Çanakkale’nin Lâpseki ilçesinde Nurol Holding’in açmayı planladığı altın gümüş madeni için 158 bin ağacın kesileceğini duyuran Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, bölgenin su kaynaklarına maden için el konulacağını belirterek projenin durdurulması için imza kampanyası başlattı…”
.
Şirketin ismine dikkat.
.
Haberin devamı şöyle:
.
Nurol Holding’in Çanakkale Lâpseki’de açmayı planladığı yeni altın madeni neleri olumsuz etkileyecek?
.
* 4 milyon 269 bin 100 metrekarelik (426,91 hektar) orman ekosistemini yok edecek.
.
* Köylere, yaşam alanlarına (1500) metre, içme ve sulama suyu amaçlı Bayramdere Barajı'nın mutlak koruma sınırına yalnızca 750 metre.
.
* Bölgenin su kaynaklarına maden için el konulacak, tarım ve hayvancılık ile uğraşan köylüler susuz kalacak.
.
* Kuş cenneti olan Çardak lagünü, projenin yer aldığı Dumanlıdağ’dan gelen su kaynakları ile besleniyor, dolayısıyla tehlike altında.
.
* Bölgenin kültürel varlıklarını ve somut olmayan kültürel mirasını tehlikeye atan ve 13 yıl sürecek olan proje kapsamında sadece 80 kişi istihdam edilecek.
.
Bunu geçin.
.
Şu sıralar gündemde ne var?
Susuzluk,
Kuraklık…
.
Size şu bilgiyi vererek konuyu kapatıyorum:
“1 Gram Altın çıkarmak için 4 ton su harcanacak…”
Bu su nereden bulunacak?
Yeraltından…
.
Şey…
Bu arada “Kullanılacak siyanürü” sandığa giderken sakın unutmayın…
 
***
MOBBİNG
Şu Yunanistan!
Hani bize savaş açacakmış ya.
Vallahi acıyorum.
Billahi acıyorum…
.
Şu haberi kendilerine ithaf ediyorum.
Zira kiminle uğraşacaklarını bilsinler de kendilerine gelsinler.
.
Tabi siz şimdi İHA’lardan, SİHA’lardan, helikopterlerden, tanklardan, toplardan bahsedeceğim sandınız.
.
Hayır bunlara gerek yok.
.
Şu tip adamlardan 100 tane bulsak, 2 günde teslim alırız…
.
Haber şu:
“Karısının kendisini aldattığını öğrenen adam, iki arkadaşıyla tuzak kurup, karısının yasak aşkını evde yakaladı. Ardından da kadın kıyafeti giydirip tecavüz etti, o anları da kameraya aldı...”
.
Stratejik baskı unsuru olarak bu haberleri her gün haberlerde yayınlayarak, Yunanistan’a “Mobbing” uygulasak?
Hiç fena olmaz.
.
Bu arada daha önceden de yazdığım gibi arka planımızda, “Damacanaya tecavüz edenler var…”
Onları da unutmayın…
 
***
ADALET
Bildiğiniz üzere her sabah “Yerel Gazete Manşetlerini” okuduğum videoyu sosyal medya kanallarımızda yayınlıyoruz.
.
Çanakkale merkez ve ilçelerinde yayınlanan yerel gazetelerin haberleri her sabah elimden geçiyor.
.
Dün sabah hemen hemen hepsinin manşetinde Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin’in haberi vardı.
.
Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile gözaltına alındı.
Bu operasyon, CHP’li Küçükkuyu ve Çan Belediyelerinden sonra yine muhalefet partilerinden İYİ Partili bir belediyeye yapılması dikkat çekti.
.
Mesela;
“FETÖ'nün avukatlık yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 15 Eylül 2017’de gözaltına alınan, 28 Eylül 2017’de adli kontrol kararıyla serbest bırakılan ve dosyası yetkisizlik kararıyla Ankara’ya gönderilen Celal Çelik, “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım”, “zincirleme şekilde hakaret”, “Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Silahlı terör örgütü propagandası” suçlarından 11 yıl 11 aydan 40 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyordu.”
.
Kimdi bu Celal Çelik?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı…
.
Sonra?
.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasında isnat edilen suçlarından beraatına karar verildi…
.
İstenen ceza 11 yıl ile 40 yıl arasındaydı…
.
Ne olacak şimdi?
İtibar?
.
Celal Çelik beraat ettikten sonra sosyal medya hesabından şunları yazdı:
“Haysiyet Cellatları!”
“Şimdi ne yapacaksınız Vicdansız ve ahlaksızca attığınız iftiralarınız ve baskılarınız ile açtırdığınız davanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşmasında az önce (tüm suçlamalardan) beraat kararı verildi!”
“Hesap vermeye hazır mısınız?”
“Yanınıza kâr bırakmayacağım! Hukuksuzca gözaltında tutulduğum 14 günün, aileme ve bana yaşattığınız olumsuzlukların, iftiraları, havuz medyasında manşet yapmanızın, hesabını soracağım!
Sözüm söz!
Korkun!..”
.
Adalet yerini bulmuş ancak biraz geç olmuş…
“Geç gelen adalet, adalet değildir” derler…
 
***
NARSİST KİŞİLİK

  • Kendini eleştirilerin üstünde görür
  • Manipüle edici davranışlar sergiler
  • Diğer bireyleri kendi kazanımları için kullanır.
  • Kendisiyle aynı statüye sahip insanlarla arkadaşlık kurmak ister. Fakat bu gerçekleştiğinde bile önde olma dürtüsü ile çevresiyle yarış halinde olur
  • Kendi yetenek ve başarılarını abartıp, üstün görür.
  • Sürekli haklı çıkacağı ortamları yaratıp onaylanmak ister
  • Sürekli övgü bekler ve bunun için baskı ortamı kurar
  • Diğer insanları kendinden daha yeteneksiz, daha başarısız, daha az zeki ve daha az güzel bulur.
  • İnsanların kendine hizmet etme durumunda olduklarını varsayar.
  • Kendisini toplumun parçası olarak görse de bu toplumun içerisinde özel muameleyi hak ettiğini düşünüp, o toplumun en üstündeki kişi olduğunu iddia eder
  • Başkaları üzerinden var olur.
  • Genellikle bu bozukluğun temelinde çocuklukta yaşanılan değersizlik ve sevgisizlik gibi kavramlar vardır.
  • Ne kadar dışarıya özgüven sahibi gözükse de, içinde kendine güven kavramı kırılgandır ve bunu göstermek en büyük korkusudur.
.
Etrafınızda bunlardan varsa derhal terk edin…