Koronavirüs neredeyse dünya tarihinden silinecekken, bilmediğimiz birçok yönü ortaya çıkmaya başlamış.

Koronavirüs neredeyse dünya tarihinden silinecekken, bilmediğimiz birçok yönü ortaya çıkmaya başlamış.
.
Misal,
Bazı insanlara bu virüs,
“Vız gelip, tırıs gidiyormuş…”
.
Gazetede yayınlanan haber şöyle:
“Bilim insanları neden bazı insanların koronavirüse karşı daha korunaklı olduğunu belirledi.”
.
Peki kim bunlar?
Nasıl belirlenecek?
.
Anlamak için virüslü birinin hapşırığına mı maruz kalmak gerek?
.
İngiliz Independent Gazetesinde yer alan habere göre, bu üniversitede görev alan araştırmacılar koronavirüse karşı bağışıklığı şekillendirebilen geni tespit etmişler…
.
“OAS1” adı verilen ve belirli bir proteini kodlayan geni keşfeden ekip bu gene sahip olan kişilerin koronavirüse karşı doğal bir savunma geliştirdiğini belirlemişler.
.
Bazı insanlar ise “OAS1”in daha koruyucu bir türünü taşıyormuş.
Bu tür ise virüsü tespit etmede ve hücresel silahları onunla mücadele etmek için yönlendirmede daha etkin bir rol oynuyormuş.
.
Ancak uzmanlar bu durumun olası bir mutasyonda değişebileceğinin altını çiziyor ve “Virüsün yeni bir versiyonunun OAS1’in daha koruyucu türünü yenmenin bir yolunu bulabileceğini” söylüyorlarmış.
.
Bu durumda virüs, daha ölümcül ya da bulaşıcı hale gelebilirmiş.
.
Wuhan Viroloji Laboratuvarı’nın sorumlusu Prof. Shi Zhengli “Kıyamet Günü' mutasyonu olarak adlandırılan daha ölümcül bir varyantın karşımıza çıkmasının an meselesi” olduğunu belirtmiş.
.
“Dünyanın bu virüs ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğinin” altını çizen bilim insanı aşı şüphecilerinin aşılanmalarını gerektiğine dikkat çekerek:
“Aşı karşıtlarının toplumsal bağışıklığın önündeki en büyük engel” olduğunu ve “bu durumun da virüse mutasyona uğramaya devam etmek için gerekli alanı sağladığı” söylemiş.
.
Anlaşılan bu iş, sonunda dönüp dolaşılıp aşı karşıtlarına kilitlenecek…

HAYVANLARA ÖTENAZİ
Daha önceleri virüsün hayvanlara geçmediği konusunda birçok haber yapılmıştı.
.
Bazı bilim insanları bu konuda oldukça emindiler.
.
Fakat geçtiğimiz günlerde gazetelere de yansıyan habere göre Çin’in kuzeydoğusundaki Heilongjian Eyaletine bağlı Harbin kentinde, üç kediye yapılan testlerin sonuçları “Pozitif” çıkmış.
.
Beijing News’te yer alan habere göre Harbin kentinde ikamet eden biri, sosyal medya platformu Weibo’da, “Evinde beslediği üç kedisinin PCR testlerine tabi tutulduğunu ve Kovid-19’a yakalandıklarını duyurarak, kent sakinlerinden evcil hayvanlarını kurtarmasına yardımcı olmalarını” istedi.
.
Çağrılara yanıt gelmezken, kedilerin tedavi altına alındığı veterinerde yetkililer, kedilere sahiplerinin izni olmadan “Ötenazi” uyguladı.
.
Tabi ki millet ayağa kalkmış.
34 binden fazla beğeni ve 5 binden fazla yorum almış…
Fakat olan olmuş.
.
Sebebine gelince:
Çin’de enfekte hayvanlar, gerekirse:
“Bulaşıcı Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavi Edilmesi Kanunu” uyarınca öldürülebiliyormuş...
.
Yapılacak tek iş var:
“Çin’deki bu insancıl olmayan kanunu kaldırtmak.”
 
***
AMERİKA MI ÇİN Mİ?
Bugün bu yazımı yazarken zaman zaman internete girip bazı dosyalara bakmam, yazdıklarımı onaylatacağım referans sitelere girmem gerekiyordu.
.
Ama?
Nafile.
.
Laptopumun bağlı olduğu Telekom interneti sürekli olarak koparak, bana resmen şaka yapıyordu.
.
Bekliyorum açılmıyor,
Tam açılıyor,
Haydaaa!
Tekrar açılmıyor.
.
Sinirli bir şekilde yazı yazmaya başlıyorum.
.
Derken Analist Abdullah Çiftçi’nin geçen günlerde yayınladığı “Çinternet” başlıklı videosu geldi aklıma.
.
Döndüm ve seyretmeye başladım.
.
Dediği şu:
“Yakın zamanda internet ikiye bölünecek.”
Mevcutta siber güvenlik
Veri güvenliği yok diyor.
.
Eğer sosyal medya kullanıyorsanız, son günlerde bir program açtığınızda veya bir sayfaya girdiğinizde önünüze gelen “Veri analizi” şeklindeki izin talepleri bununla ilgi giremiyorsunuz veya o programı kullanamıyorsunuz.
.
Bu şirketler sizden aldıkları bilgiler ile veri tabanı oluşturuyor ve sizin (veya o ülkenin) sosyal medya kullanım alışkanlıklarını, alışveriş özelliklerini, eğilimlerini, tercihlerini v.s. öğreniyorlar.
.
Gerek siyasi amaçla, gerekse reklamasyona yönelik bir çok alanda bunları kullanıyor veya satıyorlar.
.
İşte bu noktada Çin ülke güvenliği esasına dayanarak diyor ki:
“Hiç kimse benim ülkemden veri transferi yapamaz, alamaz, satamaz.”
.
Çin kendisine “2035 Standardı” belirleyerek “2035 tarihinden sonra sanal dünyayı ben kontrol edeceğim” diyor.
“Benim istediğim programlar olacak”,
“Benim tercih ettiğim ahlak sistemi olacak” diyor.
.
ABD ile ÇİN arasındaki asıl savaş bu.
.
Gelecekte internete hâkim olan, istihbarata da hâkim olacak.
Kazanımlar dallandırıldığında ele alınacak gücü düşünün bir kere.
.
Türkiye olarak biz de bu konuda atılım yaparak, önümüzdeki yıllarda tekelleşecek bu sanal dünyada yerimizi almak için harekete geçmeliyiz.
.
Yoksa önümüze gelecek iki seçenekten birine esir olmak için tercih yapmak zorunda kalacağız.
.
Amerika mı?
Çin mi?
 
***
YAPAY ZEKA
Geçtiğimiz günlerde bir haber düştü ajanslara.
“Birleşik Krallık’taki bilim insanları, çocuklarda görülen nadir bir beyin kanseri türünü tedavi etmek için Yapay Zekâyı (AI) kullandılar.”
.
Yıllardan beri tartışılan “Yapay Zeka (Al)” kullanımı, bu defa karşımıza sağlıkta çıktı.
.
Habere göre:
“Bilim insanları cerrahi olarak çıkarılmasının genellikle son derece zor olduğunu bildikleri için DIPG tümörlerini ölümcül bir hastalık olarak nitelendiriyorlar.”
.
“Bununla birlikte (AI) algoritması, belirlenen iki ilaçla ilgili mevcut verileri sıkıştırarak yeni bir tedavi yöntemi geliştirdi.
ICR’de pediatrik beyin tümörü biyolojisi profesörü olarak görev alan Chris Jones’a göre, (AI) ile ilaçların etkinliğinin kan-beyin bariyerini geçmelerine yardımcı olabilecekti.”
.
Sonuçta bunu başarmaya yakınlar.
.
Gelecekte sağlık sektörünün bir çok dalında kişiye özel tedavilerde Yapay Zeka kullanımları artacaktır.
.
Günümüzde çoğu sektörde zaten Yapay Zeka kullanılmakta.
.
İşte örnekleri:
Yapay zekâ araçlarının veri işleme yeteneği, firmaların aday değerlendirme süreçlerini kolaylaştırmakla birlikte en doğru insan kaynağına ulaşmalarına yardımcı oluyor. Bununla birlikte, çalışanların performansının takip edilmesi ve gerçek zamanlı geri bildirim verilmesini sağladığından “İnsan Kaynakları” Yapay Zekâ kullanıyor.
.
Doğru mesajı, doğru zamanda, doğru kişiye ulaştırmayı amaçlayan pazarlama profesyonelleri için yapay zekâ teknolojileri oldukça kritik bir öneme sahip.
Dinamik fiyatlandırma modelleri ile kişiye özel tekliflerin sunulması,
Fiziksel mağazalardaki rafların yerleşiminin kullanıcı davranışları doğrultusunda düzenlenmesi,
İnternet sitelerinin kişiselleştirilmesi gibi birçok fırsat sunan yapay zekâ teknolojilerinden faydalanan firmalar, rekabette öne çıkıyor.
.
Son yıllarda oldukça popüler olan sürücüsüz araçlar, ileri seviye yapay zekâya sahipler.
Yol ve hava durumuna göre yolculuğu planlayan bu araçların, kaza oranlarını da ciddi anlamda düşüreceği öngörülüyor.
Yolculuk sırasında farklı şeylerle ilgilenme şansı tanıyarak zamanın daha verimli kullanılmasını sağlayan Yapay Zekâlı sürücüsüz araçların, yakın dönemde yaygınlaşması bekleniyor.
.
Sigortacılık ve finans sektörü değişimi ve dönüşümü ile bireyleri en fazla etkileyen sektörler arasında yer alıyor.
Bu sebeple, kullanıcılara en uygun fiyatın sunulması ve müşteri memnuniyetinin artırılmasına yönelik yapay zekâ uygulamaları bu sektörler için oldukça önemli.
Her sektörde gözlemlenen kişiselleştirme çalışmaları finans sektöründe de yapay zekâdan beslenen “chatbotlar” ve “mobil asistan uygulamaları” ile karşımıza çıkıyor.