Altmış beş yaşını geçmiş bir hanımefendi bankaya gitmiş.


Altmış beş yaşını geçmiş bir hanımefendi bankaya gitmiş.
Fişini almış, sırası gelmiş vezneye gitmiş.
“Hesabımdan 500 lira çekmek istiyorum.” demiş.
Veznedeki genç memur itiraz etmiş:
“Hanımefendi 3.000 liranın altında para çekecekseniz, ATM’den çekeceksiniz. Kuralımız böyle.”
Kadın bir düşünmüş:
“O zaman hesabımdaki tüm parayı çekmek istiyorum.” demiş.
Veznedar bir oflamış, iki oflamış…
Bilgisayara kadının kimlik numarasını girmiş, ekrana bakınca gözleri fal taşı gibi açılmış:
“Hanımefendi, hesabınızda ‘1.000.000 lira’ var. Bu kadar bir meblağı ödeyemeyiz ki, önceden haber vermeniz gerek. Bu kadar paramız yok. Talebinizi alayım, yarın size bu parayı ödeyelim.”
Kadın sormuş:
“Peki, en çok ne kadar ödeyebilirsiniz? Ne kadar paranız var?”
Genç veznedar kasasına bakmış, yanındaki veznelerde ne kadar para olduğunu sormuş:
“Şu anda en çok 200.000 lira ödeyebilirim hanımefendi.”
Kadın gülümsemiş:
“Tamam o zaman hesabımdan 200.000 lira çekmek istiyorum.”
Veznedar kasasından paraları çıkartmış, yandaki kasalardan da borç alarak 200 bin lira toparlamış.
Hepsini saymış, kadına imza attırmış, parayı kadına vermiş.
Kadın hiçbir reaksiyonda bulunmamış.
Veznedar:
“Tamam değil mi hanımefendi, buyurun işte paranız.”
Kadın önündeki tomarla paranın içinden 500 lira almış ve geri kalan paraları eliyle veznedarın önüne ittirerek:
“Tamam değil, şimdi hesabıma 199.500 Lira yatırmak istiyorum.”
Veznedar kıpkırmızı olmuş.
Kadın 500 lirayı alıp bankadan çıkmış…
Kıssadan hisse: Yaşlı diye kimseyi küçümsemeyin.
ATM’den çekmeyi belki bilmeyebilirler ama sizi rezil edebilirler…
 
***
Bir ülkede bilge bir adam ve onun babasını çok seven bir oğlu varmış.
Adam belirli yaşı aşınca, oğlu onu töre gereği sırtlayıp, ormanın derinliklerinde bir yere getirip bırakmış.
Tam dönecekken “Baba şimdi nasıl geri döneceğim, ormandan çıkışı nasıl bulacağım” diye sormuş.
Babası “Oğlum” demiş. “Sen beni sırtında taşırken, ağaçlardan kuru dalları koparıp, geçtiğimiz yerlere bıraktım. Onları izleyerek yolunu kolayca bulursun!...”
Oğul içinden “Bu adama kötülük yapılır mı?” diye geçirerek koyulduğu yolculukta, kuru dallar sayesinde kolayca evine ulaşmış.
Babasının ormanda açlık ve susuzluktan ölmesine gönlü razı gelmediğinden, töreye-yasaya aldırmaksızın yiyecek içecek götürmeye başlamış!..
Günler günleri kovalarken, oğul her gidişinde, babasını ülkede olup bitenlerden haberdar ediyormuş.
Bir gün tellallar yollara dökülüp “Her kim tokmaksız davul çalmayı başarırsa, hükümdarımız onu vezir yapacak” diye bağırmaya başlamışlar.
Oğul bunu babasına iletince yaşlı adam “Bundan kolay ne var oğlum” demiş, “Davulun içine arı doldur, hükümdarın huzuruna çıkınca, davulu yuvarla, yeter!...”
Oğul da bunu yapmış ve vezirliği kapmış!
Doğal olarak bunu babasından öğrendiğini de kimseye söylememiş!...
Günler geçmiş, devran dönmüş, tellallar yine yollara koyulup “Her kim külden urgan yapmayı becerirse, padişahımız ona sadrazamlık verecek” diye duyurmuşlar.
Tabii oğul yine babasına koşmuş.
Bilge, “Oğlum! Urganı taşa koyar üzerine gazyağı döküp tutuşturursun. Al sana külden urgan!...” demiş.
Böylece oğul sadrazamlık mührünü bu kez de kimseye kaptırmamış!...
Böylece oğul sadrazamlık mührünü bu kez de kimseye kaptırmamış!...
Bir süre sonra yeni bir duyuru yapılmış:
“Her kim kağıtta ateş taşırsa, hükümdarımız kızını ona verecek!...”
Koca ülkede hiç kimse çözüm bulamayınca oğul, soluğu babasının yanında almış.
Bilge ona da çözüm bulmuş:
“Çok kolay oğlum! Kâğıttan bir fener yapar, içinde de mum yakarsın. Al sana kağıt içinde yanan ateş!...”
Oğul bu sınavı da başarıyla geçince padişah oğlanı karşısına almış ve “Sen bunları kendi aklınla çözemezsin. Sırrını açıklarsan, hem kızımla evlendireceğim, hem de hiçbir ceza vermeyeceğim” demiş.
Babasını çok seven kadirbilir oğul da her şeyi açıkça anlatmış.
Padişah dikkatle dinledikten sonra “Demek ki yaşlılarımızın beden güçlerinden değilse bile, akıl ve deneyimlerinden yararlanabilirmişiz” diyerek, töreyi kaldırmış!...
Kıssadan hisse: Töreler de önemlidir ama mühim olan insanlık…
Zira, bir gün herkes yaşlanacak…