Bundan yıllar önce Uğur Dündar’ın televizyonlarda fırtınalar estirdiği günlerde, milletin gündemine aids hastalığı bomba gibi düşmüştü.

Bundan yıllar önce Uğur Dündar’ın televizyonlarda fırtınalar estirdiği günlerde, milletin gündemine aids hastalığı bomba gibi düşmüştü. Halkın bilinçlendirilmesi ve halkın konuya bakışını irdelerken sokak röportajları yapmıştı. Onca zaman geçmesine rağmen insanımızın ihmalkârlığı ve aymazlığı konusunda ciddi bir gelişme olmadığı gün gibi ortada duruyor ne yazık ki. Yıllar öncesinde Uğur Dündar sokakta erkeklere aidsli olduğunu bildiğiniz bir Nataşayla birlikte olur musunuz sorusuna neredeyse yarı yarıya ‘atın ölümü arpadan olsun’ cevabını almıştı. Otuz kırk yıl öncesinde insanımızın durumu sanki şimdikinden biraz daha iyi görünüyor. İnsanımızın yarısı hastalığı tanıyordu ve bireysel anlamda toplumsal bir soruna karşı aymaz davranıyordu.
Soma faciası tam bir ihmal ve vurdumduymazlığın sonucu meydana geldi. İhmalin diz boyu olduğu madencilik işletmelerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığıyla ilgili uygulamalar hala yük olarak görülüyor.
Trafik kazalarının tamamına yakınını insan hataları ve ihmalleri meydana getiriyor. Cezai tedbirler işe yaramıyor. Yollardaki kasisler birilerinin canını kurtarmak için konuyor. Üniversite kampüslerinde dahi hız levhalarını okuyan ama anlamayan akademisyen ve öğrenciler var ki kasis konuyor.
Bir şey olmaz felsefesi hemen bütün alanlarda karşımıza çıkıyor. İnsanımızın günü kurtarma anlayışı ne yazık ki ayağına dolaşıyor ama bir türlü disipline olmuyor. Ne yasalar, ne öneriler, ne de başka tedbirler çözüm olmuyor. İhmallerin bedeli can kaybı da olsa kulağına küpe olmuyor insanların.
Bütün dünya gibi Türkiye de korona virüsüyle boğuşmaya başladı. Allah insanımızın yardımcısı olsun. Daha fazla akıl, izan ve iyilik versin.
Bir haftadır bu yana memleket yetkilileri, konu uzmanları, kamu spotları yaşlılar, hastalar, vücut direnci düşük olanlar için mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayın diyor ama nafile.
Sosyal sorumluluk ve kamu disiplini konusunda pek ilerlemenin olmadığı dikkati çekiyor. Televizyon kanallarında değişik şekillerini hep gördük.
Evden çıkılmasın dendiği halde piknik ve mesire alanları doldu taştı.
Sağlık Bakanlığı umreden dönen 21 bin vatandaşımızı tembihlediği halde, vefat edenlerin hemen bütün çevrelerinde korona testleri pozitif çıktı.
Altmış beş yaş üstü insanımız park ve bahçelerde oturmasın diye belediyeler bankları söktü yine fayda etmedi. Bunu gören bazı belediyeler 2 metre arayla tekli koltuk koymak zorunda kaldı. Spiker yaşlı amcaya soruyor neye çıktın diye, amca cevap veriyor canım sıkıldı diye. Haberciler fotoğraf alırken de yakışıklı çıksın demeyi ihmal etmiyor. Oysa canını ve yakınlarının canını ihmal ediyor dışarı çıkmakla.
Teknik direktörü başta olmak üzere güzide kulübümüzün yetkilileri ligler ertelensin diye defalarca söylendiler. Hatta kalecileri virüs nedeniyle insana 2 metre yaklaşmamamız lazım, nasıl top oynayacağız demişti. Maçlar zamanında ertelenmedi, şimdi testleri pozitif çıktı. Kimin ihmali?
Bu iş çok ciddi. Gençleri pek etkilemiyor ama kendini taşıtıyor, yayılma aracı olarak kullanıyor. Nemelazımın zamanı değil.