.

Korona virüsü salgınıyla ilgili sayılar insanı ürkütmeye devam ediyor. Test sayısı arttıkça, hasta sayısı artıyor. Hasta sayısı arttıkça vefat sayısı da artıyor. Mutlaka daha öncesinde de vefat ve hasta vakaları olmuştur ama virüs tanındıktan sonra sebebi olmaya başladı.
Korona vakalarıyla ilgili tüm dünya haberlerini sürekli güncelliyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü itibariyle dünya genelinde korona virüsü vaka sayısının 500 bini geçtiği kaydedildi. Korona virüsünde en fazla vakanın rastlandığı üçüncü ülke konumunda olan ABD kısa bir süreliğine 75 bin vaka ile İtalya'yı geçti. İtalya ise son açıklanan verilere göre toplamda 80 bin vakayı bularak yeniden ikinciliğe yükseldi. ABD vaka sayısı itibariyle Çin’i yakalayacak gibi görünüyor.
Dünya genelinde tespit edilen vaka sayısı 503,203’e yükselirken, 22,340 kişi hayatını kaybetti. Vakalardan 121.227 kişi sağlığına kavuştu. Çin’de 81 bin, ABD’de 75 bin, İtalya’da 74 bin, İspanya’da 56 bin, Almanya’da 43 bin, İran’da 29 bin, Fransa’da 25 bin, İsviçre’de 11 bin, İngiltere’de 9 bin kişide korona virüsü vakası tespit edildi.
Bu virüs Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü coğrafyada daha etkili görünüyor. İklim özellikleri bulaşmayı yakından etkiliyor. Ilıman ve nemli hava koşulları, dokunulan hemen bütün nesnelerde virüsün canlı kalma süresini uzatıyor. Dolayısıyla bulaşma ihtimali artıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çarşamba günü gece yaptığı açıklamada Türkiye'de görülen korona virüsü salgınında toplamda kaç kişinin hayatını kaybettiğini ve kaç yeni vaka tespit edildiğini bildirdi. Son verilere göre 75 kişi hayatını kaybederken, toplam vaka sayısı da 3 bin 629'a ulaştı.
Her geçen gün artan test sayısına bağlı olarak vaka sayısı ve vefat sayısı da artıyor.
Hemen bütün ülkelerde hasta sayısı ve hastalığa bağlı vefat sayıları hakkında bir şüphe hakim. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de koronaya bağlı hasta ve vefat sayılarının gerçekçi olmadığına dair kanaatler hızla güçleniyor.
Sosyal paylaşım alanlarında sürekli dolaşan bilgiler bazen gerçekçi rakamlar hakkında da şüphe uyandırabiliyor. Ancak devlet yetkililerinin verdikleri bilgilere itibar etmekten başka çare yok. Bu meyanda kamuya dair açıklamaların da somut ve güvenilir olması gerekir. Bu nedenle devlet hasta sayılarıyla ilgili bilgi verirken, diğer ülkelerde olduğu gibi il, ilçe ve köy itibariyle vermesinde yarar var.
Sosyal paylaşım sitelerinde, hasta sayılarının önemli bir kısmını umreden dönenlerin oluşturduğuna dair söylentiler güçleniyor.
Şüphe ve endişelerin önünü kesecek en önemli uygulama, istatistiklerin detaylı verilmesidir. Detaylar salgının yavaşlatılmasında da önem arz etmektedir. Hastalığın yoğun olduğu bölgelerde olağanüstü hal uygulaması, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi gerekir. Evden çıkmayın demekle bu iş çözülmez.