Bayramları çok severim. Herkes birbiriyle kucaklaşır, bayramlaşır, barışır.

İlk günü olmasa bile üçüncü günü bizim kahve dolar taşar.

Herkes bayramlaşır.

Her gelen, tek tek herkesin elini sıkar.

Mahalle büyükleri koltuklarda oturur gelenleri bekler.

Sabah kahvesi sonrası tüm mahallenin erkekleri bayramlaşmaya gelir kahveye.

.

Bizim mahallenin fırlaması olan Kıl Halis, sabahtan geldi yanıma.

“Rüstem şu bizim Ahmet Ağabeyin oğlu Mert var ya, ona bir şaka yapacağım. Ama ben yapınca anlar, ne olur sen yapıver” dedi.

“Neymiş bu şaka? Öyle eşek şakası olmasın ha, girmem o işlere…”

“Bak şimdi şu 200 lirayı al, kahveye seninle bayramlaşmaya gelince bahşiş olarak ver.”

“Oğlum o buraya gelmez ki!”

“Gelecek, gelecek, ben yollayacağım. Git kahveye büyüklerinin elini öp, çok bahşiş verirler diyeceğim…”

“Yahu bizim mahallede kimse bahşiş filan vermez!”

“İşte o sebeple sen 200 lira vereceksin, dumur olacak velet.”

.

Neyse, “tamam” dedim, aldım 200 yüzlüğü attım cebime.

Öğleden sonra kahve kalabalık, bizim velet geldi.

Kahveden girer girmez “Cümleten bayramınız mübarek olsun. Bahşişiniz bol olsun” dedi daldı içeri.

Bütün herkesin elini öpmeye başladı.

Herkesin cebinde akrep var, kimse bahşiş vermiyor, “Berhudar ol evladım” diyerek geçiştiriyor.

Kimisi de “Bozuk yok”, “Evden çıkarken yanıma para almayı unutmuşum” diyerek bahane üretip bayramlık vermiyor.

.

Çocuk epey bozuldu tabi.

Yanıma geldi, “Öpeyim Rüstem ağabey. Bak sen de para vermezsen çok bozulacağım” dedi, öptü elimi.

Ben hemen cebimdeki 200 lirayı çıkarıp verdim kendisine.

Gözlerine inanamadı.

Ben mahsustan, “Aaa! Aynı renk olduğundan karıştırmışım, ver onu da şurada 10’luk vardı onu al” dedim.

“Verilen para geri verilmez Rüstem abiciğim” dedi attı cebe parayı, zıpladı gitti kahveden.

.

Sonradan düşündüm de, “Ulan bunun neresi şakaydı? Herif aldı gitti 2 yüzlüğü?”

.

Akşama doğru bizim Mert, yanında iki polis memuru olduğu halde kahveye geldiler.

Mert beni göstererek, “İşte bu” dedi.

.

Polisin biri bana; “Sen bu çocuğa 200 lira verdin mi?” diye sordu.

Ben gayet masum bir şekilde “Evet” dedim.

Polis; “Bizimle merkeze kadar geleceksiniz beyefendi. Hakkınızda sahtecilikten soruşturma yapacağız…”

“Ne sahteciliği polis bey, biriyle karıştırdınız galiba!” dedim.

“Yahu kardeşim sen bu çocuğa 200 lira verdin mi?”

“Verdim.”

“İşte o para sahte. Bu çocuk markette parayı harcarken yakalandı. Sorduğumuzda ise senden aldığını söyledi. Şimdi bizimle gel bakalım da şu suç ortaklarını söyle bize…”

.

Anlayacağınız bizim fırlama Halis fotokopi ile sahte 200 lira yapmış, çocuğa şaka yapmak için.

Beni kullandı tabi.

.

İş sonradan anlaşıldı ama biz karakolda en az 5 saat geçirdik.

Halis gelip durumu anlatıp, savcıyı ikna edene kadar canımız çıktı.

“Piyasaya sahte para sürmek için çocuk kullanmak” suçu da ayrı bir cezaymış

Ne bilelim.

.

Karakol çıkışı Mert’in annesi, babası, ağabeyi bizim Halis’e “Şaka öyle olmaz böyle olur” diyerek girişmek istediler.

Ben engelledim.

“Ne olur yapmayın, etmeyin size yakışmaz” dedim.

Babası, “Ne olacak yani, bu herif elini kolunu sallayarak gidecek mi?” diye sorunca cevapladım;

“Yok be Fikri ağabey, onu ben tek başıma halledeceğim” dememle başına gelecekleri anlayan Halis topukladı kaçtı, ben peşinden koştum ama bu kiloyla yakalamam mümkün değildi tabi.

“Nasıl olsa bir gün yakalarım, ama o güne kadar hıncım geçmezse hesabını da sorarım ondan…”

 

BUGÜN CUMARTESİ

Bayram bitti.

Ama hala tatil.

Günlerden cumartesi.

Bazı esnaflar haricinde her yer kapalı.

Ne yapmalıyız?

.

Benim yapay zekâya dedim ki;

“Cumartesiyi tatil olduğu için ne tavsiye edersin?”

.

İşte size tavsiyeleri.

.

“Tatilin Renkleri:

Cumartesi Keyfi

.

Güneşin en sevimli gülümsemesiyle uyanıyorsunuz.

Pencereden bakıyorsunuz, sokaklar sessiz ve sakin.

Bugün, tatilin tatlı keyfiyle dolu bir Cumartesi günü.

Planlarınız yok, sadece rahatlamak ve keyfinize bakmak istiyorsunuz.

.

Kahvaltı masasında sevdiklerinizle toplanıyorsunuz.

Masada, taze meyveler, rengarenk reçeller ve mis gibi kahve kokusu var.

Herkesin yüzünde tatil havası, keyifli sohbetler ve kahkahalar yükseliyor.

Hayatın en güzel anları işte burada, sevdiklerinizle paylaşılan anlardır.

.

Karnınız doyduktan sonra, dışarı çıkıyorsunuz.

Belki piknik yapmak için bir parka gidiyorsunuz, belki de sahilde kumların üzerinde keyif yapıyorsunuz.

Güneşin sıcaklığı sizi sarıyor, rüzgarın esintisi yüzünüzü okşuyor.

Hayatın tadını çıkarıyorsunuz, anın güzelliklerinin farkına varıyorsunuz.

.

Öğleden sonra, sevdiklerinizle birlikte bir maceraya atılıyorsunuz.

Belki de şehri keşfe çıkıyorsunuz, belki de bir müzeye ya da sergiye gidiyorsunuz.

Yeni yerler keşfetmek, yeni deneyimler yaşamak heyecan verici bir duygu.

Hayatın renkleriyle dolu bir dünya sizleri bekliyor.

.

Akşamın ilerleyen saatlerinde, sevdiklerinizle birlikte lezzetli bir akşam yemeği yiyorsunuz.

Bir restoranda veya evde, önemli olan birlikte olmak ve keyifli vakit geçirmek. Sohbetler, gülmeler, anılar...

İşte hayatın en güzel hediyeleri, bu anlarda saklı.

.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, yorgun bedeniniz rahat yatağınızda dinleniyor.

Gözlerinizi kapattığınızda, bugün yaşadığınız güzellikler gözlerinizin önünden geçiyor.

Her gün bir tatil gibi, her an bir macera gibi...

Hayatın tadını çıkarın, renklerle dolu bir dünyada yaşamanın keyfini çıkarın.

.

Bu Cumartesi, tatilin renklerini keşfedin, hayatın güzelliklerini hissedin ve keyfinize bakın.

Çünkü hayat bir tatil değil mi zaten?

.

Umarım bu yazı, sizin için keyifli bir Cumartesi günü geçirmenize yardımcı olur. Her anın tadını çıkarın ve tatilin keyfini doya doya yaşayın!”

.

Yukarıdaki tırnak içindeki yazının tamamı yapay zekâya ait.

Tavsiyeleri, dilekleriyle size yol gösterdi.

Benden sorması,

Ondan yazması,

Sizden de uygulaması…

 

 

EVLİLİK GELENEKLERİ

Dünya genelinde birçok farklı kültürde, ilginç ve çeşitli evlilik adetleri bulunduğunu hepimiz biliriz.

.

Bu hafta konuyla ilgili bir şeyler yazmak istedim, yeni evlenecek varsa buralarda gidip evlenebilsin diye.

.

İşte ülkelere göre bazı ilginç evlilik adetleri örnekleri:

.

Çin - Gelini Kaçırma:

Bazı Çin topluluklarında, gelini kaçırma geleneği bulunmaktadır.

Damat, gelini kaçırmak için bir grup arkadaşıyla birlikte gelinin ailesinin evine gider ve onu alır.

Bu gelenekte, gelinin kaçırılması genellikle eğlenceli ve şenlikli bir olay olarak kabul edilir.

 

Güney Kore - Kazak Bağlama Töreni:

Güney Kore'de, gelin ve damadın kazaklarını bağlamak için bir tören yapılır.

Bu törende, gelin ve damadın aileleri, çiftin birbirlerine aile olarak katılmasını simgelemek için birbirlerinin kazaklarını bağlarlar.

 

İskoçya - Karneval Gecesi:

Bazı İskoç geleneğinde, evlilikten önce “Karneval gecesi” düzenlenir.

Bu gecede, gelin ve damadın yakınları, topluluk içinde bir araya gelir ve eğlenir.

Geleneksel İskoç müziği ve dansları bu geceyi renklendirir.

 

Hindistan - Mehendi Töreni:

Hindistan'da, evlilik öncesinde gelin ve gelinin yakınları arasında “Mehendi” töreni yapılır.

Bu törende, gelinin elleri ve ayaklarına karmaşık ve süslü desenler çizilir.

Mehendi töreni, evlilik öncesi kutlamaların bir parçası olarak önemlidir.

 

Nijerya - Para Yağmuru:

Bazı Nijerya topluluklarında, düğün töreni sırasında gelin ve damada para yağmuru yapılır.

Misafirler, gelin ve damada takı olarak para verirler ve bazen bu paralar havaya atılarak gelin ve damadın üzerine yağdırılır.

 

Tibet - Köpük Partisi:

Tibet'te, bazı geleneksel evlilik törenlerinde “Köpük partisi” düzenlenir.

Bu partide, gelin ve damadın yakınları birbirine köpük sıkarlar ve eğlenceli bir atmosferde dans ederler.

.

Bu ilginç evlilik adetleri örneklerini bulabildim.

Muhakkak daha da çoğu vardır.

Bekarlar olarak, bunlara bakıp bir seçenek yaratabilirsiniz kendinize.