Memlekette adalet yerin altına girmeye devam ediyor. Hakimleri de yargılayacak bir kurum olmayınca siyasi nüfuzları olanlar istedikleri kararları aldırıveriyorlar.

Bu hafta Mersin’den iki önemli haber vardı. İnsanımızın vicdanı çökünce mahkemeyi kazanan suçlular da ne yazık ki toplumun içinde itibarlı itibarlı geziyorlar.

Mersin’de aralık ayında belediye otobüsünde yaşlı çifte saldırıp darp eden ve sonrasında tutuklanan Okul müdürü serbest bırakıldı. Üstelik darp ettikleri yaşlılar anaları babaları yaşında ihtiyar ve hastalardı. Bu herif bir eğitim kurumunda da müdürlük yapıyordu. Üstelik ihtiyarlara oğlu ile birlikte saldırmıştı. Kamera görüntülerine bakınca ikisinden biri bu yaşlı çiftin üzerinde tepiniyordu. Öyle böyle saldırı değildi. Netice itibariyle 77 ve 71 yaşındaki çift ile önce tartışan ardından da oğlu ile beraber saldıran Okul müdürü İsmet T. Serbest bırakıldı.

Yayımlanan görüntülerde önce oğlunun saldırdığı ve birisinin ayırmaya çalıştığı, daha sonra ise kendisinin saldırdığı, vücudunun sağ tarafı felçli ve böbrek yetmezliği çeken yaşlı adamın üzerine çıkarak darp ettiği görülmüştü.

Baba ile oğlunun yaşlı çifte saldırmasından sonra yaşlı çift aynı gün şikâyette bulunmuş ve okul müdürü ile oğlu aynı gün tutuklanmıştı.

Yargılanan okul müdürü İsmet Turan mahkeme tarafından 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Kendisinin de engelli olduğunu açıklayan İsmet T. kalp hastası olduğunu açıklayarak, “Kimseyi zalimce, gaddarca darp etmedim. Ben de engelliyim, kalp hastasıyım. Kendi vicdanımda değerlendiriyorum saldırımı. 18 dakika kimsenin sabredemeyeceği kadar sabrettim. Yaşananlardan dolayı pişmanım, ağlıyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Konuşmasına bakınca kendini haklı çıkarmanın hesaplarını yapıyor. Pişmansan yaptığın eylem son derece çirkindi. Ağlıyorsan da bu yaşlı çifte elim nasıl kalktı diye ağlıyorsundur, diye düşünür üçüncü kişiler değil mi? Normal bir toplumda öyle olması gerekiyor ama bu herifte vicdan olmadığı için oğluyla birlikte yaşlı çifte saldırdı ve oğlunun üzerlerinde tepinmesine izin verdi. Hatırlı kişi olduğu için de adalet yerini bulmadı.

Aynı bölgede bir vaka daha var. MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal’ın Sırbistan vatandaşı olduğu iddiası gündemdeki yerini korurken, avukatı söz konusu iddiayı doğruladı. MHP'li Levent Uysal’ın 2020 yılında Sırbistan’dan vatandaşlık aldığı ortaya çıktı. Uysal, 14 Mayıs 2023’teki genel seçimlerinde MHP’den Mersin Milletvekili seçilerek TBMM’ye girmişti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti “Son yılların en büyük skandalıyla” çalkalanmaya devam ediyor. MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal’ın eşi Ece Uysal’ın kurduğu Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde (KTSÜ) devam eden “sahte diploma ve yolsuzluk” soruşturmasının ayrıntıları açığa çıktı. Yaklaşık 600 civarında sahte diploma verildiği tahmun ediliyor.

Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz’ün, sahte not girişleri yapılarak 600’ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti. Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel de geçen günlerde başkent Lefkoşa’da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

Millet ne ise devlet de odur. Büyüğe el kaldırmak gelenek ve göreneklerimizde yoktur. Bunu yapan insan hiçbir gerekçeye sığınamaz. Sokakta yüzüne tükürürler. Ne zaman? Eskiden.

MHP gibi kadim bir partide Sırbistan Vatandaşı olmak utanılacak bir durum olamaz elbette. 600 tane sahte diplomaya bulaşmak yerin dibine girilecek bir eylem olsa gerek. Kılları kıpırdadı mı? Toplum vicdanlı olsa bu güzide partimiz bu adamı partiden atmadan tek bir oy bile alamazdı. Doğru hareket eden keriz sayılıyor artık ne yazık ki.