Tarihimizin şanlı savaşlarından birinin yaşandığı gün, bugün…

Türk Milletine bahşedilmiş Mustafa Kemal adında müthiş bir deha ile savaşa giren kahraman Mehmetçik, dünya tarihinde 7 düvele ders vermiştir.

.

Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşı’ndaki rolü ve liderliği ile Türk milleti için sembolik bir öneme sahip olmuştur.

Savaş sırasında gösterdiği cesaret ve stratejik dehası, onu Türk halkı arasında efsanevi bir lider haline getirmiştir.

.

Çanakkale Savaşı sırasında “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” şeklinde Mustafa Kemal’'in askerlerine verdiği ünlü emir, savaşın yönünü değiştirmiştir.

.

“Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir.”

.

Mustafa Kemal’in liderliğindeki Türk milleti, Çanakkale Savaşı’nda bir araya gelerek tek vatanları için mücadele etmiştir.

Bu savaş, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu ortaya koymuş ve gelecek nesillere ilham vermiştir.

.

Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşı sırasında henüz bir Albaydı ve savaş boyunca bir Generalin emrinde değildi.

Ancak, cesareti, liderlik yetenekleri ve stratejik zekâsı onu sahadaki en etkili komutanlardan biri haline getirmişti.

.

Çanakkale Savaşı sırasında Mustafa Kemal, sahadaki askerlerle yakın temas halindeydi.

Savaşın zorluklarıyla yüzleşmek için siperlerde dolaşırken, askerlerle birebir iletişim kurar ve moral verirdi.

Bu, onun liderlik tarzının bir örneğiydi.

.

Mustafa Kemal, düşmanı kandırmak için bazı stratejik hareketler kullanmıştır. Örneğin, sahte siperler ve kukla askerler kullanarak düşmanı yanıltmış ve savunma pozisyonlarını güçlendirmiştir.

.

Mustafa Kemal, Çanakkale'de sadece askeri stratejileri kullanmakla kalmamış, aynı zamanda psikolojik savaşın da önemini kavramıştır.

Düşmanı etkisiz hale getirmek için sadece askeri zaferlere değil, aynı zamanda moral bozucu ve şaşırtıcı hareketlere de başvurmuştur.

.

İtilaf Devletleri'nden bazı subaylar, savaşın ardından kendi ülkelerine geri döndüklerinde, Çanakkale'de yaşadıkları deneyimleri anlatan videolar çekmişlerdir.

Ancak, bu videoların bir kısmı, Türk askerlerinin kararlılığı ve direnişi karşısında olumsuz bir şekilde yansıtılmıştır.

Örneğin, bazı İngiliz subaylarının videolarında, Türk askerlerinin savaşmaktan kaçındığı veya teslim olmaya hazır olduğu iddia edilmiştir.

Ancak gerçekte durumun böyle olmadığı bilinmekteydi.

 

.

İşgal kuvvetleri, Çanakkale Savaşı'nda Türk ordusunun sürpriz taktiklerine ve kararlılığına hazırlıksız yakalanmıştır.

Özellikle Anafartalar ve Conkbayırı gibi stratejik noktalarda Türk askerlerinin beklenmedik bir direniş göstermesi, işgal güçlerinin şaşkınlığını artırmıştır.

.

18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Savaşı'nın ilk günlerinde uçaklar da kullanılmıştır.

Bu savaş, hava savaşlarına dair ilk örneklerden biri olarak kabul edilir.

Ancak, o dönemdeki uçaklar modern savaş uçaklarından çok farklıydı ve genellikle keşif ve gözetleme amaçlarıyla kullanılıyordu.

.

Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı ve İtilaf Devletleri arasında yaşanan hava faaliyetleri, genellikle düşman mevzilerini keşfetmek ve hava üstünlüğü sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Ancak, o dönemdeki uçaklar hala gelişim aşamasındaydı ve teknolojik olarak sınırlıydı.

Bu nedenle, hava operasyonları, modern savaş uçaklarınınkine kıyasla daha sınırlıydı ve etkisi daha azdı.

.

Çanakkale Savaşı'nda hava operasyonlarına rağmen, deniz ve karada yaşanan çatışmalar daha belirleyici olmuş ve savaşın seyri üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olmuştur.

Uçakların kullanımı, savaşın tarihine hava savaşlarının dahil edilmesi açısından önemli olsa da, o dönemdeki teknoloji ve stratejik durum göz önüne alındığında, hava operasyonlarının etkisi sınırlı kalmıştır.

.

Çanakkale Boğazı'nın stratejik konumu, Türk savunmasının avantajını oluşturuyordu.

Dar bir coğrafi alanda, düşmanın ilerlemesini engellemek ve manevra yapmasını zorlaştırmak mümkündü.

Türk savunma hatları, bu coğrafi avantajı kullanarak düşmanı durdurmayı başardı.

.

İtilaf Devletleri'nin hava ve deniz taarruzları sırasında yaptığı hatalar, Çanakkale Savaşı'nın seyrini etkileyen faktörler arasındaydı.

Özellikle İngiliz ve Fransız donanmalarının koordinasyon eksikliği ve hava istihbaratının yetersizliği, Türk savunmasının elini güçlendirdi.

.

Mustafa Kemal'in liderliği altında, Türk birlikleri güçlü bir savunma stratejisi izledi ve düşmana karşı başarılı taktikler geliştirdi. Özellikle Conkbayırı ve Anafartalar'daki başarılı saldırılar, Türklerin moralini yükseltti ve savaşın seyrini değiştirdi.

.

Türk savunmasını güçlendiren diğer faktörler arasında yerel halkın desteği, iklim koşulları, lojistik avantajlar ve taktiksel esneklik gibi unsurlar da vardı.

Bu faktörler, Türk birliklerinin direnişini destekledi ve savaşın sonucunu etkiledi.

.

Sonuç olarak, Çanakkale Savaşı'nın seyrini değiştiren en büyük sebep, Türk savunmasının kararlılığı, stratejik başarısı ve coğrafi avantajlarıydı.

Bu faktörler, Türk birliklerinin düşmana karşı başarılı bir direniş göstermesini sağladı ve savaşın sonucunu belirledi.

.

Mustafa Kemal’in liderliğindeki Türk ordusu, Çanakkale Savaşı'nda büyük bir zafer kazanmıştı.

Ancak, zaferin kazanılmasından sonra İtilaf Devletleri'nin Anadolu'ya çıkarma yapması ihtimaline karşı önlemler alınması gerekiyordu.

Bu durum, Mustafa Kemal'in askeri dehasını bir kez daha ortaya koydu.

Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin olası bir çıkarma yapmasını engellemek ve düşmanın ilerlemesini durdurmak için Mustafa Kemal, askerlerine Talat Paşa emrindeki Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı'na rapor etmelerini ve beklemelerini söyledi.

Ancak, Talat Paşa'nın emriyle beklemek yerine kendi inisiyatifini kullanarak düşmanı durdurmak için hızla Anadolu'ya geçtiler.

Böylece, Mustafa Kemal'in cesur kararı ve liderliğiyle, Türk ordusu Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin ilerlemesini durdurdu ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir aşamasını başlattı.

Bu olay, Mustafa Kemal'in sadece savaş meydanlarında değil, stratejik planlama ve karar alma konusundaki üstün yeteneklerini de göstermiştir.

.

Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesi'nin ardından İstanbul'a döndüğünde, işgal altındaki bir Türkiye'yi ve İstanbul'da işbirlikçi hükümeti gördü.

Mustafa Kemal, İstanbul'daki işbirlikçi hükümetin ve işgal kuvvetlerinin Türk milletinin bağımsızlık ve onuruna karşı bir tehdit olduğunu düşünüyordu.

Bu nedenle, İstanbul'da sakin bir hayat sürmektense, Anadolu'ya geçerek milli mücadeleyi başlatmaya karar verdi.

Mustafa Kemal'in İstanbul'dan ayrılma kararı, dönemin hükümeti ve işgal kuvvetleri tarafından hoş karşılanmadı.

Hükümet ve işgal kuvvetleri, onu İstanbul'da tutmak için çeşitli tekliflerde bulundular ve tehditler savurdular.

Ancak, Mustafa Kemal kararlıydı ve Anadolu'ya geçerek milli mücadeleyi başlatmaya kararlıydı.

.

İşte bu noktada, Mustafa Kemal'in cesareti ve kararlılığıyla ilgili unutulmaz bir olay yaşandı.

İstanbul'daki işgalci güçler, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçme kararlılığı karşısında tedirgin oldular ve izin verildiği halde onu yine de engellemek için bir plan yapmaya karar verdiler.

Bir gece, İstanbul'daki bir garnizon, Mustafa Kemal'in evini kuşattı ve onu tutuklamak için hazırlandı.

Ancak, olayın yaşandığı gece, Mustafa Kemal'in evine gelen subaylar, kapıyı çaldıklarında karşılarında Mustafa Kemal'i değil, evin hizmetçisini buldular. Mustafa Kemal, o gece evini terk edip, gizlice bir vapurla çoktan Anadolu'ya geçmişti.

.

Bu olay, Mustafa Kemal'in kararlılığı ve cesaretiyle İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek Türk milletinin kurtuluş mücadelesini başlatması üzerindeki etkisini gösterir.

O gece, Mustafa Kemal'in cesur hareketi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin dönüm noktalarından biri oldu.

.

Bizler bu mübarek şehirde oturduğumuz için oldukça şanslıyız.

Atalarımızla yan yanayız.

Onların cesareti, kahramanlıkları bize de yansıyor.

O sebeple bu şehirde görev alan veya alacak olan herkes kadir kıymet bilmeli, atacağı her adımı hesap etmelidir.

.

Bu topraklarda bize laik olacaklar akıllı, bilgili, kararlı, cesur ve etkili olmalıdır.