Siyasetin nerelere evrildiğini artık hemen herkes görüyor.

En büyük patron devlet olunca, devletin hemen bütün kaynaklarını yandaşlara paylaştıran iktidar, kimliği zayıf siyasileri kuyruğuna takıp gezdiriyor. Oy kaybetse de yanına birilerini bulup kamu kaynaklarını taraftarlarına paylaştırmaya devam ediyor. Hatta bazı alanlarda şebeke gibi davranıyorlar. Köprü ve otoyol ihaleleri bunun en güzel örneğidir.

Öteden beri İYİ Parti yerel seçimlere tek başına girme kararı almış olmasına rağmen medya ordusu, özellikle yandaş medya ordusu ittifak ihtimallerini sıralayıp duruyor. En son istifa edip iktidar partisine geçen haysiyet yoksunu bir milletvekilini çağırmadık kanal bırakmadılar. Çünkü iktidar partisini en büyük korkusu uyuyan merkez sağı uyutmaya devam etmek.

İktidar partisi son seçimlerde yaklaşık %14 civarında oy kaybetti. Destekçisi %10’larda duruyor. İYİ Parti ise oyunu epey artırdı. Artırmaya da devam edecek. Fazladan aldığı her oyu iktidar partisinden alıyor. Yardımcısından da alıyor. Misyonu merkezi temsil etmek olsa da bugün yapılandığı alan milliyetçi ve mukaddesatçı çizgiyi gösteriyor. Haliyle iktidar paydaşları büyümesinden korkuyorlar.

Genel seçimlere İYİ Parti tek başına girseydi ne olurdu? Kamuoyu anketleri oy oranını %17 bandının üzerinde gösteriyordu. İttifaka katılınca, cumhurbaşkanı adayı olarak desteklediği Sayın Kılıçdaroğlu’na ittifaksız da olsa HDP’nin de destek vermesi nedeniyle seçmenine kendini ve misyonunu anlatamadı. Anlatmak da imkansızdı zaten. Medyanın %90’ı elinde olan iktidar sahipleri oy kaybetseler de merkez sağ seçmeni ellerinde tutmayı başardılar. İYİ Parti tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşadı. Masadan kalktı da ondan oldu gibi anlamsız eleştiriler yapıldı. Masadan kalkmanın gerçek sebebi de anlatılamadı.

Evet İYİ Parti siyaset klasiğinin kimyasını değiştirdi. Meclisin de aritmetiğini değiştirdi. İktidarın sopasını elinden aldı. Muhalefete cesaret geldi. Yoksa kimsenin sesi çıkmıyordu.

Bundan önceki yerel seçimlerde iktidarın büyükşehirleri kaybetmesinde İYİ Partinin rolü yadsınamaz. Anahtar parti olmuştur. Seçimlerin rengini değiştirmiştir. Ancak verdiği desteğin sebeplerini seçmene anlatmakta güçlük çekmektedir. Bu ucube sistemin cumhuriyetin değerlerini, devletin ayarlarını, adaleti, hukuku yok etmekte olduğunu anlatmak kolay değildir.

Aslında bütün partiler seçimlere tek başına girmeli. Seçim barajları düşürülmeli. Seçmen sandık başına gittiğinde kazanacaktı, kazanamayacaktı gibi basit hesaplara sürüklenme yerine hür iradesiyle kendisini temsil eden misyona oy vermeli. Yoksa ülkede demokrasiyi sağlıklı bir şekilde işletmek, geliştirmek mümkün değildir.

İYİ Parti yerel seçimlere kendi adaylarıyla girmelidir. İttifak ortaklarıyla çekişmeye gerek yok. Parlamenter sistemin yeniden tesisi başta olmak üzere güçlü ortak paydalar var. En azından devletin fabrika ayarlarına döndürülmesi gibi güçlü hedefler var. Bütün mesele güçlü adaylarla, meramını seçmene anlatabilecek adaylarla yola çıkmaktır. Yoksa ekonomiyi çökerten, memleketi tümden dışa bağımlı hale getiren, paramızı pul eden bu iktidarın çoktan iktidardan uzaklaşması gerekirdi.