Kahramanlar Parkı’na Yahya Çavuş, Mehmet Akif Ersoy, Hafız Hamdi Dumrul, Selma Rıza Hanım, Tophaneli Hakkı Bey ve Cevat Çobanlı’ya ait birçok tarihi kahraman gibi Atatürk’ümüzün de büstü dikildi.

Dikilmesine dikildi de, bir tepki, bir infial.
Aman Tanrım!
.
Atatürk’e benzemiyormuş da,
Neden konmuş da,
Belediye neredeymiş de.
Filan, fıstık.
Ama ne yorumlar.
Hani “Birisi bir şey yazsa da ben de yazsam” havasında ne heykel kalmış, ne heykeli yapan sanatçı, ne de belediye.
“Vur abalıya gitsin” tarzında, işten anlayan ya da anlamayan, bilen ya da bilmeyen herkes vurmuş da vurmuş.
.
Sonunda Atatürk heykeli, yaşanan bu gelişmeler üzerine kaldırıldı.
Belediye bir açıklama yaparak, sanatçı tarafından yeniden gözden geçirileceğini açıkladı.
.
Tamam da hiç aklınıza o sanatçının durumu geldi mi acaba?
Sizin gördüğünüzü (ne gördüyseniz artık) o görmedi mi acaba?
.
Sanat, sanatçı hangi anlama geliyor?
Yorum ne manaya geliyor?
Bileniniz var mı?
.
Anlamadığım şu:
Herkes o büste “Atatürk” diyor,
Sonra da “Benzememiş” diyor.
.
Eleştirdiğiniz, yerden yere vurduğunuz Melih Gökçek’ten ne farkınız kaldı?
Hani “Böyle sanatın içine tükürürüm!” diyen.
.
Ne farkınız kaldı?
Bi düşünün…
 
DÜĞMEYE BASMAK
Son yıllarda tutturdular,
“Yeni Dünya Düzeni.”
“Tek Dünya Düzeni?”
.
Ne oldu yahu?
Eskisinden ne zarar gördünüz?
Koltuklarınız mı sallandı?
Birileri sizi oradan etmeye mi çalıştı?
.
Dünyada hep aynı tiyatro oynanmakta ve biz zavallılar bunu seyretmekteyiz.
.
Bir ülkeye saldırmadan önce bizim anlatı ve tekerleme geleneğimizden gelen ve musikimizdeki deyimiyle bir “Girizgâh” vardır.
.
Önce, saldıracağın ülkenin teröristleri kendi ülkende bir operasyon düzenler.
Bunun karşılığında sen o ülkeye saldırmak için legal bir operasyon başlatırsın.
.
Şöyle bir en başa bir dönelim.
Anlatıyorlar:
11 Eylül’de İkiz Kuleler patlatılıyor.
Düzmece olduğu yönünde çok şey konuşuldu.
Bunlardan biri:
“Kulelerin çelik konstrüksiyonları, sonradan enkazda hiçbir kalıntısına rastlanmayan, hiçbir görgü tanığının ifadesinde yer almayan şu sözde jet uçaklarının yakıt tanklarının patlamasıyla eriyiveriyor.
110 katlı, 415 metre uzunluğundaki kuleler sadece birkaç katının alev almasıyla serbest düşme yasasına göre yıkılıveriyor, pulverize bir şekilde.”
.
Gördüğümüz;
Üst katlar yanarken, kuleler alttan çöktü nedense?
.
BU girizigah kısmından sonra anlatmaya devam ediyorlar:
“Çok geçmiyor ki, fail ‘El-Kaide’ deniyor.
‘Usame Bin Ladin’ isimli kişi saldırıyı komuta eden olarak gösteriliyor.
Hepsi şu jet uçakları gibi hayali...
Ve ABD apar topar Irak’a giriyor, bölgedeki stratejik müttefiki olan İsrail’i Baas Rejim Güçlerinden kurtarıyor.
Irak petrol sahalarının sözüm ona geliştirilmesi amacıyla kurulan konsorsiyuma liderlik ediyor ve bölge petrolünün çok büyük oranına tam anlamıyla çöküyor.”
.
Anlatmaya devam ediyor:
“Ve bugün bakıyorsunuz HAMAS, İsrail şehirlerini ele geçirirken, MOSSAD armut topluyor…
Sivil esirlere işkence edilirken video kayıtları alınıyor, cansız bedenler ortalıkta gezdiriliyor, dehşet uyandıran fotoğraflar ve videolar dünya kamuoyuna servis ediliyor.”
.
“HAMAS kendisine nefret toplamaktan, İsrail’i ise mağduriyet zeminine taşımaktan pek memnun görünüyor.
Ne ilginç!
ABD ‘İsrail’in kendini savunması için ne gerekiyorsa yapacağız! diyor.
İşte şimdi, İsrael kendini savunmaya (!) başladı.
Tıpkı 11 Eylül’den sonraki savunmaları gibi...”
.
Ve vatandaş yorumunu yapıyor:
“Tüm bunların bir tiyatrodan ötesi olmadığını anlamak için Ortadoğu strateji uzmanı olmaya gerek yok.
Yöntemleri değişmez, aynı yalanı farklı şekillerde sunmayı biliyorlar sadece.”
.
Peki tüm bunlar niye?
.
Cevabını vatandaş veriyor yine sosyal kanalından:
“11 Eylül’den sonra George W. Bush ‘Yeni Dünya Düzeninin kuruluşu hız kazandı’ demişti.
11 Eylül bir başlangıçtı.
Bugün sözde HAMAS'ın saldırısıyla başlayan olaylarla ise, Yeni Dünya Düzeninin tamamlanması amaçlanıyor.
.
Yeni Dünya Düzeni/Büyük İsrail Projesi,
Gerçek.
Türlü sahtekârlıkla, hileyle, aldatmacayla şeytani projelerini fersah fersah eyleme geçirdikleri bir Gerçek!”
.
Şöyle bir başa dönelim.
.
Olay nasıl patladı?
.
“Hamas” denilen örgüt İsrail’e 5000 roketi aynı anda fırlatıyor.
.
Buraya dikkat!
.
5000, (yazıyla beş bin) roket.
.
Bu roketleri kimden aldı?
Kim verdi?
Ne zaman aldı?
Nerde sakladı?
Nasıl sakladı?
.
Dünyada kimsenin ruhu duymadı mı?
.
Bunları kim üretti?
Kim sattı?
.
Satarken sormadı mı
“Birader bunu ne yapacaksınız?” diye.
.
5000 roket bu.
Tam beş bin.
.
Sonra?
.
Dünyanın en iyi korunan “İsrail’in Askeri İletişim Altyapısı” hackleniyor.
.
Yani İsrail'in askeri iletişimi bir kaç saatliğine karartılıyor.
Bombalar patlıyor.
.
Uzmanlar diyor ki:
“İsrail’i bu seviyede hackleyebilecek dünyada bir kaç güç var;
Bunlardan biri de İsrail.”
.
Ve yine düşünün ki dünyada gizli servisler arasında üst seviyede yer alan MOSSAD’ın beş bin roketten haberi yok.
.
Peki bunlar niye?
Hareketlere meşruiyet kazandırmak.
Haklı çıkmak.
Tepki almamak.
.
Söylenen şu:
“Birileri düğmeye bastı…”
 
GRİP HORTLADI
Dikkat ettiniz mi bu aralar herkeste bir grip, bir soğuk algınlığı, öksürük, aksırık, halsizlik.
.
Başladı yine bizim meşhur hastalıklarımız.
Virüslerimiz.
.
İki sene maskeyle dolaşınca ortadan yok olan bu virüsler, normal hayata geçince hortlayıverdiler.
.
Sosyal medyada diyor ki:
“Viral enfeksiyonların mevsimine girerken bilinçsizce multivitamin haplara koşmayın.”
.
Ne yapalım peki?
.
Cevap geliyor hemen:
Vücutta eksikliği giderilmesi gerekenler:
??D vitamini
??B12 vitamini
??Omega3
??Magnezyum
.
Evden eksik edilmemesi gerekenler:
??Zencefil
??Ihlamur, adaçayı
??Kekik yağı
??Limon
??Yeşil çay
??Doğal sirke