“Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, ÇOMÜ Devlet Konservatuarı’nda ilk derse katıldı.” haberini görünce bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.

Bildiğiniz üzere Çanakkale’nin Üniversitesi 18 Mart Üniversitesi’ne bir rektör atandı.
Üniversite tarihinde ilk defa bu kadar genç bir Çanakkaleli atandı.
.
İlk bakışta “Nereden çıktı bu şimdi?” diyenler oldu elbet, “Yaşı da pek gençmiş” şeklinde değerlendirmeler yapıldı.
.
AKP iktidarının Çanakkale için yaptığı en iyi işlerden biriydi aslında.
Genç ve dinamik birini rektör atamak…
.
İlk ve orta tahsilini Çanakkale’de yapmış ve şehri iyi tanıyan biri olarak Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu tam isabetti.
.
Kendisiyle bir araya gelme fırsatım da oldu.
Üniversiteyi şehir ile bütünleştirmek istiyor.
Her türlü organizasyona, işbirliğine hazır.
Proje bekliyor.
.
Zaten yıllardır aradığımız, rektörlerimizden de beklediğimiz tam bu değil miydi?
.
Tek dileğim sayın rektörümüze şehir olarak sahip çıkalım, içimizden biri olarak onun hem Üniversite, hem de Çanakkale için yapacaklarına destek olalım.
 
DİNİ KURAL!
Bir video.
Sosyal medyada.
İnanılır gibi değil!
.
Olay Erzurum’da geçiyor.
Polisler, bir kadından ve yanında taşıdığı paketlerden şüphelenerek tesettürlü kadını durdurmuşlar.
Görevleri gereği ilk iş olarak kimliğini istiyorlar.
.
Kadın başı açık fotoğrafının bulunduğu kimliğini “Mahrem” diyerek göstermemekte direniyor.
Polis diyor ki:
“Bayan kimliğinizi ibraz etmek zorunasınız”
Kadın cevaplıyor:
“Dini kurallara uymak zorundasınız. Beni böyle ‘mağdur’ edemezsiniz”
.
Buna yorum yapmak istemiyorum.
Sadece bu vatanın ne hale geldiğini anlatan bir haber…
 
 
X’TEN BİR MESAJ
Nasuh Bektaş yazmış:
“Arkadaşınızla ortak bir işe giriyorsunuz. Ortaklık için 1 milyon TL veriyorsunuz. Arkadaşınız sizi ortaklıktan çıkarıyor. Verdiğiniz parayı geri vermiyor. O kadar güçlüsünüz, dünyada oyun kurup uyan oyunbozan bir konumdasınız ama paranızı geri alamıyorsunuz.”
.
“Alamadığınız para karşılığı arkadaşınızın eski model arabasın talip oluyorsunuz. Arkadaşınız bunu kabul ediyor ancak bunun için size belli şartlar öne sürüyor. Bu şartları yerine getirebilmek adına defalarca arkadaşınızın ayağına gidiyorsunuz. Buna rağmen hala eski model arabayı da alamıyorsunuz. İşte birileri bu duruma dünya liderliği diyor.”
.
Eee?
Ne olmuş?
Diyeceksiniz elbet.
.
Adam bu hikâyeyi şuna bağlamış:
“Gerçeği buzlanmadan olduğu gibi yazınca birilerinin pek hoşuna gitmiyor.  Gerçeği onlar da biliyor. Ama gerçeğin bu kadar görünür söylenmesine kızıyorlar.
F-35 için verdiğimiz parayı alamadık. Verdiğimiz paranın karşılığı eski model F-16’yı da alamadık…”
.
Adam olayı böyle görmüş yorumlamış, ne demeli bilmem.
 
GÜNDEM NE?
Bu ülkenin gündemi Yeni Anayasa değildir.
Gündem Açlıktır.
Yoksulluktur.
Emekli maaşlarıdır.
.
Yeni yeni gündem yaratıp, bunları unutturmaya kalkmayın.
.
Aç bu millet aç!
.
“3 Y” ile geldiğiniz iktidarın sonu böyle mi olacaktı?
.
Yoksulluk
Yolsuzluk
Yasaklar…
.
20 yılda değişen hiç bir şey yok.
 
NEDEN SEVİLMEZMİŞ?
Bu ülkenin başına Atatürk gibi bir lider verdi Allah.
Daha ne yapsaydı ki?
Onu bize bir lütuf olarak verdi.
Bunu inkâr etmek dinen sakıncalıdır.
Zira “Her şey Allah’tandır…”
Ayeti inkar eden çarpılabilir aman dikkat!
.
Dr. Naim Babüroğlu yazmış:
“Atatürk’ü kim sevmez?
*İstanbul’u işgal eden İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan sevmez.
İstanbul’u onlardan kurtardığı için.
*ABD ve Batı sevmez.
Sevr’i yırtıp çöpe attığı için.
.
*Yunanlar sevmez.
Batı Anadolu’yu işgalden kurtarıp onları denize döktüğü için.
.
*PKK terör örgütü ve Şeyh Sait işbirlikçileri sevmez.
Türkiye’yi parçalayacak projeyi, Sevr’i engellediği için.
.
*İşgal döneminde İngilizlerle ve diğer işgalci devletlerle işbirliği yapanlar sevmez.
Köle olmalarını önlediği için.
.
*Afganistan ve benzer ülkelere özenenler sevmez.
17. Türk devletini kurduğu için…
.
İnsan bu vatanda yaşar da Atatürk’ü sevmez mi?”
.
Alparslan Türkeş yaptığı bir konuşmada diyor ki:
“Her kim ki Türk’e, Atatürk’e düşmandır, biliniz ki onlar;
Malazgirt’te,
İstanbul’un fethinde,
Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde
mağlup ettiklerimizin,
Anadolu’da kalmış tohumlarıdır…”
 
 
İNGİLİZLER İSTANBUL'U NEDEN TERK ETTİ?
 
Murat Bardakçı anlatıyor:
“Çünkü Atatürk İngilizleri tehdit ediyor. ‘İstanbul’a geliriz, İstanbul’u boşaltın’ diyor.  Bunun üzerine İngilizler sömürgelerinden asker istiyor.
Kanada Başbakanı ‘Vermiyoruz’ diyor.
Avustralya ve Yeni Zelanda ‘Vermiyoruz’ diyor.
Çünkü ‘100 senedir sizin için savaştık, bıktık’  diyorlar. 
Bunun üzerine İngiltere’de sert tartışmalar yaşandı ve azılı Türk düşmanı Lloyd George hükümeti 22 Ekim 1922 düştü.
Yerine gelen Muhafazakâr Parti Başkanı Bonar Law da ‘Kemalcilere yenilip küçük düşmeyelim’ diyor ve İstanbul’dan çekilme kararı alıyor.
İngiltere Kemal'in ordusundan korkmuş ve yılmıştır.
Bunlar niye söylenmiyor? 
Bunlar söylenmeyince, cahil avam, ulema uyduruyor da uyduruyor!”
.
Koskoca İngiltere!
Vay be!
 
ALLAH MUHAFAZA!
Adam paylaşmış kendi sosyal medya kanalında.
Hak vermemek elde değil.
.
Önce sormuş:
“Fetöcüler ülke yönetimini ele geçirseydi ne olurdu?”
.
Yine kendi cevaplamış:
“Bugün ülkemizde liyakat yerine, yandaşlık hâkim olurdu!”
.
“Yandaş olmayan gençler, sınavlarda yüksek puanlar alsalar bile, düzmece mülakatlarla elenir, hakları yenirdi!”
.
“Enflasyon alıp başını gider, işsizlik ve yoksulluk artardı!”
.
“Adalet ve demokrasi askıya alınırdı!”
.
“Eğitimde bilim yerine din ağırlık kazanırdı!”
.
“Kamu kurumları, vakıflar aracılığıyla soyulurdu!”
.
“Yandaş bürokratlar 3-5 yerden maaş alırken, emekli ve işçiler açlık sınırının altında kalırdı!”
.
“Ülkenin tüm değerleri satılır, topraklarımız yabancılara peşkeş çekilir, vatandaşlık bile parayla satılırdı!”
.
“Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni savunanlar, iktidara muhalif olanlar, çeşitli iftiralarla mahkemelerde süründürülür, hapse atılırdı!”
.
“Ümmet diyerek ülkemize milyonlarca Arap doldurulup, demografik yapımız bozulur, buna itiraz eden vatanseverler de hain ilan edilirdi!”
.
Peki ne olmuş?
.
“Allah yüzümüze bakmış!”
Veleddalin Amin!