Hububat taban fiyatları birkaç kalemde açıklandı. Seçim öncesi açıklanması gerekiyordu ama oy kaygısı nedeniyle seçim sonrasına ertelenmişti.

Aslında açıklasalardı da olurdu. Dış güçler deyip vatandaşı kandırırlardı. Nasıl olsa küçük çiftçi artık tarlasını satıp köyden kaçmanın hesabını yapıyor. Çiftçi ne kadar az üretirse ithalat lobisi o kadar çok kazanır. Uluslararası gıda tröstlerinin temsilcileri de memlekete o kadar çok gıda ürünü sokar.
Bu sene Konya ovasında ve Kapadokya bölgesinde kuraklık nedeniyle buğdaylar sağlıklı çıkış yapmadı. Ancak iktidar sahibi tarafından verimin yüksek olacağı okundu. Üstelik süslü cümlelerle gıda güvenliğinden ve buğday stoğundan da bahsedildi. Demek ki buğday açığı her yıl olduğu gibi ithalatla kapatılacak. Memleketin yıllardır 10 milyon tonun üzerinde buğday ithal ettiği ve ithalat şampiyonu olduğu ifade edilmedi.
Açıklanan fiyatlar maliyetlerin çok gerisinde kaldı. Kendileri de biliyorlar. ÇKS’ye kayıtlı olmayan, Bağ-Kur borcu olan çiftçinin de desteklemelerden yararlanamayacağını satır arasında dile getiriverdiler. Netice itibariyle halen borsalarda oluşan fiyatların dışına çıkılamayacağı da görülmüş oldu.
Halen buğday fiyatları 6.5-7.5 TL/kg arasında değişiyor. Çünkü çiftçinin gerçek düşmanı TMO her ay buğday ihalesine çıkıyor ve iç piyasaya ucuz buğday vererek üreticinin buğdayını ucuzlatıyor. Bu hasat sezonunda da farklı bir gelişme olmayacak. Buğday üreten zarar edecek. Yandaş un sanayicileri köşeyi dönmeye devam edecek.
Orta ve güneydoğu Anadolu’da buğday verimleri yağışa bağlı olarak 150-200 kg/da arasında değişiyor. Bugünkü fiyatlarla tarla kirası hariç, buğdayın dekar başına maliyeti 1200 TL civarında. Diğer bir deyişle buğdayın bu bölgelerde maliyeti 9 liraya yaklaşıyor. Bir hafta sonra bu rakam 10 TL’yi geçecek. Üretene düşman olan iktidar sahipleri ne yazık ki Türk Lirasını erimesini keyifle izliyorlar.
Eğer orta ve güneydoğu Anadolu’da çiftçiler tarladaki buğdayını ot silajı için biçerse dekara 2 ton silaj alır ve tonu 1.500 TL’den satarak dekardan 3000 TL gelir elde edebilir. Buğdayını taneye bırakırsa açıklanan fiyatlarla dekardan elde edeceği gelir ottan elde edeceği gelirin yarısını ancak buluyor. Batı bölgelerde de aynı oran değişmiyor. Memleket tarımını bu hale getirenlere, bu sakatlığa sessiz kalan üretici örgütlerinin yöneticilerine de yazıklar olsun.
Memleketin gıda açığı büyüyor. İktidar sahiplerinin yanlış politikaları nedeniyle yem gıdanın önüne geçiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle sakat bir yönetim yoktur. Türkiye’ye çekirdekten düşman birini bakan yapsanız memleketin tarımını böyle komik bir duruma düşüremez.
Biraz yüreği olan bir çiftçimiz zamanın bakanına kepeğin buğdaydan daha pahalı olduğunu söylemişti, Aslında ortaya çıkan sakatlığı dillendirmişti. Sayın bakan da o zaman kepek ekin demişti. Türk çiftçisine ihanet o zamanlarda şahlanmaya başlamıştı maalesef.