Küresel ısınmanın en önemli sebepleri olarak karbondioksit ve metan salınımı gösteriliyor. Metan karbondioksitten daha tehlikeli olmakla birlikte, salınımı düşük olduğu için çok üzerinde durulmuyor.

Ancak yapılan hesaplamalara göre küresel ısınmada %40 paya sahip. Bu nedenle azaltılması için çaba sarf edilmesi gerekiyor.
Metan azaltımı, son zamanlarda küresel ısınmayla mücadele programlarına eklenmeye başlanmıştır. Metan salınımında sığır çiftlikleri baş rol oynarken, çeltik yetiştirilen alanlar ve bataklıklar metan kaynağı olarak biliniyor.
ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde endüstriyel süt sığırcılığı çiftlikleri metan salınımında önemli rol oynuyor. Sığırlar işkembede oluşan metan gazını ağırlıklı olarak ağızdan atmosfere veriyor.
Araştırmacılar son zamanlarda diyet değişikliklerinin süt üretimi üzerinde olumsuz bir etkisi olmadan sığırlarda metan salınımının azaltılabileceğini ortaya koydular.
Uzmanlar, süt sığırlarında metan emisyonlarının azaltılması ile küresel ısınmayla mücadelede %30’luk fayda sağlanabileceğini belirtiyorlar. Bunun için sığır beslemede ciddi dyet değişikliklerine gidilmesi gerekiyor.
Çiftlik hayvanlarını daha yüksek yağ içeren bir diyetle beslemek suretiyle metan emisyonunu azaltmak mümkün görünüyor. Ancak bu durum yem alımını, işkembe fonksiyonunu ve hayvan performansını, özellikle de süt ineklerindeki süt bileşenlerini olumsuz etkileyebiliyor.
Araştırmalarda metanı bloke eden 3-nitrooksipropanol (3-NOP) inhibitörü ile beslenen süt ineklerinin günlük metan emisyonlarında veya emisyon veriminde ve yoğunluğunda yaklaşık %30'luk bir azalma meydana geliyor. Aynı zamanda kuru madde alımı, süt üretimi veya vücut ağırlığı üzerinde hiçbir etkisi görülmüyor ve süt yağı yüzdesi ve verimi artıyor.
Sindirilebilir kaba yem alımının artırılması, enterik metan emisyonlarının yoğunluğunu azaltma potansiyeline sahip görünüyor. Diğer yandan, günlük diyette ot silajının mısır silajı ile değiştirilmesi de metan salınımını azaltıyor.
Yemlere kırmızı makroalg eklenmesi metan salınımını azaltıyor. Ancak bu çalışmaların pratiği, uzun vadeli etkinliği ile hayvansal üretim ve sağlık üzerindeki etkileri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Süt sığırcılığında günlük diyete probiyotik eklenmesi de metan salınımını azaltacak potansiyele sahip görünüyor. Yüksek enerjili yemlerle beslenen endüstriyel süt sığırcılığı işletmelerinde metan salınımı çok yüksek düzeylere çıkıyor. Besleme maliyetleri de yüksek görünüyor. Bu nedenle metan salınımını azaltacak uygulamalar besleme maliyetlerini artırıyor.
Bir şekilde küresel ısınmayla mücadele etmek gerekiyor. Neticede metan salınımı azaltan, ancak besleme maliyetlerini artıran uygulamaları devreye sokmaktan başka çözüm görünmüyor. Bunun için et ve süt fiyatlarının artırılması gerekiyor.