Günler, haftalar, aylar mı çabuk geçiyor da yoksa bana mı öyle geliyor.

Ayol daha yeni yazmıştım bir Cuma yazısı, hemen geliverdi yenisi.
.
“O senin dediğin şarkı” diyenleriniz de vardır elbet.
.
“Geçsin günler, haftalar,
Aylar, mevsimler, yıllar…
Zaman sanki bir rüzgâr ve
Bir su gibi aksın...”
.
Yazımı yazarken açtım Yutup’tan bir taraftan da bu şarkıyı Aylin Şengün Taşçı’dan dinliyorum.
.
Rast Şarkıymış.
Bestesi Erol Sayan’a,
Güftesi Enis Behiç Koryürek’e aitmiş.
Ne güzel.
Eski günlere döndüm resmen.
.
Şarkı gibi oldu zaten hayatımız.
Geçiyor merak etmeyin.
.
Zaman geçiyor,
Biz hala aynı yerdeyiz;
“Orucu ne bozar?”
.
1400 yıl geçmesine rağmen hala aynı yerdeyiz…
Bazen sert çıkışlar yapanlar da var.
Ortada dönüp duruyoruz…
.
Geçen hafta sırf bugün size aktarmak için şu haberleri topladım.
Şöyle bir bakalım:
‘Yellehçiler’ vaazı sosyal medyada gündem oldu.
Geçtiğimiz yıl corona virüsten yaşamını yitiren kamuoyunda Aziz Hoca olarak da bilinen Abdul Aziz Kutluay'ın oğlu Mehmet Emin Kutluay'ın “Yalakalık” üzerine verdiği vaaz sosyal medyada gündem oldu.
Vaazında, Şanlıurfalıların “Yalakalık yapanlar” için “Yellehçi” ifadesini kullandığını hatırlatan Mehmet Emin Kutluay şunları söyledi:
*Yabancılar ‘Yalaka’ Şanlıurfalılar ‘Yellehçi’ der. Urfalıların bu mana dolu kelimesi kibarca ‘yağcı’ diye söylense de anlamını yitirdi. Bunlara ‘yellehçi’ diyeceksiniz.
*Taraftar olduğu parti yanlış karar alsa da bir şey değişmez. Arkasından onu alkışlar. Oğlunu kızını işe koyak için birilerinin önünde iki büklüm olur ‘yellehçi.’
*Ağamın dediği olur. Reisimin dediği olur. Kendi fikri yoktur. ‘Yellehçilerin yüzünden toplum bu hale geldi.’
*Fakirin kendisi ölse cenazeye gitmez, zengine köpeklik eden yellehçiler.
*Fakir aradığı zaman telefonuna cevap vermez. Zengin aradığı zaman ayağa kalkar cevap verir. ‘Yellehçi’ birilerine yaranmak için hanımını kızını bile kıskanmaz.
.
Şanlıurfa’da halk arasında kullanılan ‘Tırşıkçı’, ‘Kavurmacı’ gibi gereksiz iltifat ve yağ çekenler için kullanılan ‘Yellehçi’ çıkışı, Gönüllü Vaiz Mehmet Emin Kutluay’ı gündeme taşıdı.
Sosyal medyada viral olan ve kurduğu “Rahmet Damlası Derneği” ile dar gelirli ailelere yardım eden, aynı zamanda “Şanlıurfa Aşevi”nin de başkanlığını yapan Kutluay’ın bu konuşması sosyal medyada tartışma yarattı.
.
Neden tartışma yarattığı yazmamış.
O tarafını da siz tahmin edin gari.

“Yelehçiler”in peşinden bir de “Zakkumcular” çıktı.
.
İşte haberi:
“Adı cehennemde yetişen ağaç” dediler, Zakkum konserinin iptalini istediler
Konser yasakları peş peşe gelirken, “Din Görevlileri Birliği Derneği Şanlıurfa Şubesi”, “Yok artık” dedirten bir talepte bulundu.
“Zakkumun Cehennemde yetişen ağaç olduğunu” belirten şube, ağaçla aynı adı taşıyan grubun Şanlıurfa’da vereceği konserin iptal edilmesini istedi.
.
Birliğin Gaziantep Şube Başkanı Hacı Kurt,  Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yaz etkinlikleri kapsamında 10 Eylül’de düzenlenecek “Zakkum Grubu” konserinin iptal edilmesini istedi.
.
Müzik grubunun “Fuhuştan başka bir şeye hizmet etmeyen ve ahlakı tahribat etme yönünden zakkum zehrinden daha zararlı” olduğunu belirten Hacı Kurt, şunları söyledi:
“Şeytan, insanları değişik yönlerden tuzağa düşürür. Bunlardan bir tanesi de ahlaksız müzikal gösterilerdir. İsmini Cehennemdeki Zakkum ağacından alan grubun vermeyi planlandığı müzikal gösteriminin kötülükten başka bir şeye hizmet etmeyeceği herkesin malumudur. Her tarafı çirkef kokan bu programın iptal edilmesi gerekir.
Her tarafı çirkef kokan bu programın iptalini Sayın Başkan'dan rica eder, gençlerimizi çok yönlü olarak ifsat edecek olan böyle ahlaksız bir gösterinin günahına ortak olmamasını kendisinden beklerim.”
.
Konser ile ilgili olarak Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi resmi sosyal medya hesabından, “Biraz bekledik ama buna değecek. Emin olabilirsiniz. Siz de hazırsanız Zakkum konseri ile 10 Eylül’de buluşuyoruz” açıklaması yapıldı.
.
İptal çağrısına tepki gösteren vatandaşlar ise, “Sırf adı Cehennemdeki zakkum ağacından almış diye bir grubun konserinin yasaklanmasını istemek hangi mantığa sığar anlamış değiliz. Kaldı ki bu tür şeylere artık imamlar mı karar verecek?” ifadelerini kullandı.
.
11 Eylül gazete haberi:
“Urfa’da din görevlilerinin karşı çıktığı Zakkum konserini 25 bin kişi izledi…”

Haber yine Urfa’dan:
Şanlıurfa Mevlana Halid Camisi İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın kadınları ve çocukları giydikleri kıyafetler üzerinden, “Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık. Ondan sonra pedofili suçtur. Pedofiliyi sen körüklüyorsun” ifadeleriyle hedef almasını gündeme getirmişti.
Haberin ardından gözaltına alınan Dörtbudak, Emniyet’teki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
.
Sonra ne olmuş?
.
Haber devam ediyor:
İmam Dörtbudak'a, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Şanlurfa Şube Başkanı Behçet Atila “Destek ziyaretinde” bulundu. İHH’li Atila ziyaretini şu sözlerle duyurdu: “Hak ve hakikatı haykırdığı için geçenlerde gözaltına alınıp sonra serbest bırakılan Mehmet Şükrü Dörtbudak hocaya kefaret olsun/geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk. Hakkı haykıran hocalarımızın hep yanında olacağız inşallah. Hakkı haykıranlara selam olsun...”

Bir haber:
“İsmailağa.net’e sorun” adlı programa gelen bir soruya verilen cevap, sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekti.
.
Programa gelen “Bir kişinin yengesi ve kuzeniyle aynı sofrada oturmasının hükmü nedir?” sorusuna, programı sunan cemaat üyelerinden bir kişi şu yanıtı verdi:
“Yenge, kişiye namahrem olan biridir, kuzen de aynı konumda olduğu için bunlarla aynı ortamda olma noktasında ciddi anlamda hassasiyet gösterilmelidir. İhtiyacın dışında aynı ortamda bulunmaları caiz olmaz. Nerde kaldı ki yemek noktasında aynı sofrada bulunmak. Haremlik, selamlık vardır erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yemek yer…”
.
Aynı İsmail Ağa Cemaati ile ilgili şu haber var.
.
Başlık şöyle:
“İsmailağa Erdoğan’a karşı çıktı: Fetva vermiyoruz”
“Böyle bir uygulama Hanefi mezhebine göre caiz değildir. TOKİ’nin çoğunlukla uygulamış olduğu uygulama bu olduğundan dolayı biz bu tür bir uygulamaya fetva vermiyoruz…”
“TOKİ’nin, ‘memur maaşlarına gelen zam oranına göre yapılacak ödemelerin de artacağı ödeme sisteminin’ caiz olmadığını söylendi…”

Başka bir fetva daha:
Sosyal medyada fetva veren verene.
Videolu fetva da şöyle dendi:
“Manevi âlemde bir mübarek bana alafranga tuvaletleri kullanmayın dedi. Çünkü orada biriken suda şeytan yıkanıyor.”

Bir haber başlığı:
Bakan Kirişci ahirete bağladı:
“Bu seçimi öbür dünyada soracaklar!”
.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, dikkat çeken sözler dile getirdi.
“Seçimlerin hepsi kritikti, bunların hepsi önemliydi ama bu seçim çok daha önemli. Hepimiz öbür dünyaya gideceğiz. O tarafa gittiğimizde soracaklar. İnsanlık adına bu memleketin, milletin değil, tüm mazlum milletlerin selameti adına atmanız gereken hangi adımı attınız?”

Bir haber:
Sosyal Konut Projesi ile ilgili nasihat veren Bakan Murat Kurum, bu taksitleri ödeyemeyecek olan vatandaşlara diyor ki:
“5500 lira alan asgari ücretli ev sahibi olabilmek için: Biraz ek mesai yapacak, biraz dişini sıkacak, biraz borç alacak…”
.
Tüm bu yazdıklarımı Müslümanlık adına bir değerlendirin.
Dinimizi kimlerin kullandığını, kimlerin elinde olduğunu yorumlayın.
Haftaya cumaya kadar bile neler göreceğiz, neler duyacağız belli değil.
.
Son haberim İran’dan.
.
“İran’da son günlerde çok sayıda kadın giderek sıkılaştırılan giyim yasalarına tepki olarak hem kapalı hem de kamusal alanlarda başörtülerini çıkartıyor, sosyal medyada fotoğraflarını ve videolarını paylaşıyor.
.
Sosyal medyada kendisini çektiği videoda neden protesto ettiğini anlatan bir kadın, ‘Zorunlu başörtüye hayır! Ben bugün kurallara hayır demek için başımı örtmeden işe gittim. Hayalimiz, istediğimizi özgürce giyebilmemi’ dedi.”
.
Hz. Muhammed diyor ki:
“Din kolaydır, onda zorluk ve zorlanmak yoktur…”