Malum bu hafta sonu Çardak Yağlı Güreşlerinin 288’incisi yapılacak.

Çok daha eskiye dayanan, Horasan Erenlerinin Süleyman Paşa ile birlikte Rumeli’ye geçişlerine kadar giden Çardak Güreşleri, kaydı bilinen en eski güreş festivallerindendir. Salgın hastalık nedeniyle kısa aranın ardından tarihi şaşmadan devam ediyor.
Binlerce güreşçinin ter attığı Çardak’ta, efsane güreşler yapılmış, dillerden düşmeyen mücadeleler ortaya konmuştur. Aliço ile çırağı Adalı Halil’in güreşi tam bir ibretliktir.
Aliço onlarca yıl Kırkpınar’da başpehlivan olmuştur.  Son çırağı Adalı Halil ise 18 yıl Kırkpınar Baş Pehlivanlığı yapmıştır.
Aliço güreşi bırakalı yıllar olmuş, İpsala’da çiftçilik yapmaktadır. Bir gün Adalı Halil, ustası Aliço’nun köyüne gider. Bakar ki, ustası öküz arabasıyla tarladan gelmektedir. Arkadan sessizce yaklaşarak, arabanın arka tekerleklerinden sıkıca yakalayarak arabayı durdurur. Aliço öküzleri dürtse de, nafile. Öküzler bir türlü arabayı çekemez. Aliço, ardına bir bakar ki ne görsün. Çırağı Adalı Halil arabayı çekmektedir.
Aliço, bırak şu hayvancıkları, yürüsünler diye seslense de Adalı, arabayı bırakmaz. Ustasına, güreşlerini ayırmaya geldiğini, iki ay sonra Çardak’ta yapılacak olan güreşlerde kozlarını paylaşmalarının gerektiğini söyler. Sonra döner gider. Ustasının kararını bile beklemez. 
Kel Aliço, güreşi bırakalı 25 sene olmuştur. Yaşı da 72’dir. Çırağı ise meydan okumaktadır. Olacak iş değildir ama yaşlandığını ve güreşi bıraktığını çırağı kabul etmemektedir.
Evine gelen Aliço durumu hanımıyla paylaşır. Üç gün yemeden içmeden kesilir. Hanımı öküzü kesip, kavurma yapmalarını ve güreşe katılmasını söyler. Ancak Aliço, çok yaşlandığını, güreşi kaybederse, öküzden de olacaklarını ifade eder. Güreşmeye niyeti olmadığı gibi, çırağından da çekinmektedir. Daha deste güreşleri yaparken keşfettiği Adalı Halil, boğa gibi olmuştur. Hanımı ısrar eder. Öküzü keselim, kavurma yapalım, hem yer hem idman yaparsın, güreşi kaybedersen de yerine beni çifte koşarsın, benim bildiğim Aliço, saydırır çırağına yıldızları diye moral verir.
Aliço güreşe kara verir. Öküzü keser. Güzelce kavurma yaparlar. Hem idmanlar, hem de öküz kavurması, Aliço’yu adeta gençleştirir. Eski gücüne kavuşturur.
Çardak güreşleri günü gelir çatar. Üzerinde eski bir aba ile Aliço, Çardak’taki pehlivanlar kahvesine gelir. Adalı Halil her tarafa tellal salarak herkese duyurmuştur. Güreşin yapılacağı gün kahveye giren Aliço’yu kimse tanımaz. Meydanlardan çekileli 25 yıl olmuştur. Öğleden sonra başlayacak güreş yerine gelir ve bir köşede başpehlivanlık sırasını bekler.
Cazgır Baş Pehlivanları ortaya çağırınca Adalı Halil soyunmuş olarak ortaya fırlayıp, gurur ve haşmeti ile seyircileri selamlamaya başlar. Cazgırın ikinci ve üçüncü çağrısından sonra soyunmuş olan Aliço yağ kazanının başına gelir. Ortalıkta bir uğultu başlar. Bakarlar ki cami yıkılsa da mihrap yerindedir. Seyirciler Aliço’yu coşkunca alkışlar. Fakat Aliço mütevazi bir selamla hiç konuşmadan başpehlivanların sırasına durur. Cazgır hazin duasını yaptıktan sonra Aliço ve çırağı Adalı Halil güreşe tutuşurlar. 20 dakikalık bir güreşten sonra Aliço Adalıyı punduna getirip sırt üstü yere vurur ve göbeğinin üstüne oturur. Güreşi ayırman için yıldızların hepsini saymanı istiyorum der. Şaşkın Adalı Halil ustasının elini öper ve yaptığı hatayı anlayarak boynu bükük meydanı terk eder. Aliço’nun aldığı ödüller ise bir çift tosun, bir at, iki koç, bir miktar giyecek ve bir miktar para ile evine gelir. Karısı kocasını böyle görünce, 20 yaşında gelin gibi kocasının boynuna sarılır, yaşamlarını yine çiftçilikle devam ettirirler.