Bu güzel Cumartesi gününde öncelikle Ramazan ayının 1.gününde hayırlı ramazanlar dileklerimle, Ramazan ayımız mübarek olsun dileklerimle yazıma başlıyorum.

Bu hafta sonu size bir yazı dizisi hazırlıyorum.1.Bölümü cumartesi günü olacak olan yazımın devamı 2. Bölümü de pazar günü yayınlanacak.
Konumuz yediğimiz yemek ile ilgili çoğumuzun yaşadığı acaba gerçekten de acıktık da ondan mı yiyoruz? Yoksa canımız mı sıkıldı?
Gelin bu konuyu açalım; gerçekten acıktınız  da ondan mı yemek yiyorsunuz  yoksa buzdolabına dalıp da  ne varsa götürüyor musunuz??
Dün kendimi duygusal yemek yerken yakaladım.  :)
Öğleden sonra saat 2'de kendimi buzdolabının içinde araştırırken buldum :))
Kendinizi mutfakta otlarken bulursanız ve nedenini bilmiyorsanız, neler olup bittiğini anlamak için kafanızı bir saniye buzdolabından çıkarın. Gerçek açlık zamanla yavaş yavaş gelişir. Duygusal açlık aniden ortaya çıkar. Dolu hissediyorsanız, her şey yolunda. Kendinizi suçlu hissediyorsanız, bu biraz duygusal yeme olabilir. Siz de duygusal yemek yediğinizi fark ettiyseniz, lütfen kendinizi yanlış anlamayın. Yemek ve duygular karmaşıklaşıyor. Kendinizi güçlendirmek için, gerçekten aç olup olmadığınızın veya duygusal açlığınızı beslediğiniz konusunda bilinçli kalmaya çalışın.
Bunu denemekte fayda var, gün ortasında bir dondurma yemenizi sağlayan daha derin duygunun adını söyleyebilirseniz, bu öz farkındalık size bir seçim yapma gücü verir. Bu sizi güçlendiriyorsa, öğleden sonra 2'de bir dondurma yemenin yanlış bir tarafı yok. Önemli olan ne yaptığınız ve neden hakkında bilinçli olmaktır. Bugün ne hissettiğime ve işe yaradığına dikkat ederek kendi tavsiyeme uyuyorum  duygularımı beslemedim, sadece onları hissettim.
Peki duygusal açlık nedir? Gerçek veya fizyolojik açlık nedir? Sizde bunlardan hangisi daha çok var?
Duygusal açlık nedir?  Gerçek veya fizyolojik açlık, vücudumuzun enerji talebine bir tepkisi olarak ortaya çıkar ve bizde ürettiği his midede bir boşluk hissi uyandırır. Onu sakinleştirmek için belirli bir yiyeceğe ihtiyacımız yok, bu nedenle doğru orantıdaki herhangi bir yiyecek bize iyi olma hissi verecektir.
Aksine, duygusal açlık, durumlarla yetersiz bir şekilde yüzleşmenin bir yolu olarak ortaya çıkar. Yemek yeme arzusu, susturmamız gereken yoğun duyguların varlığına ani bir tepki olarak ortaya çıkar ve bu da daha sonra bir suçluluk ve hayal kırıklığı hissi yaratır.
Kilo konusunda çalıştığınız bir danışanımız bilgisayar başında oturduğu zamanlarında devamlı gidip gelmeyeyim diye yanına evde ne varsa koyduğunu başka bir deyişle açık büfe açtığını anlatmıştı  :)
Sonra ben neden kilo alıyorum acaba sizce diye de sormuştu!
Tabii ki bu durum bir kez olduysa anlaşılabilir ana kontrol elinizden gitti ve bağımlılık haline geldiyse aman dikkat.  Tabii ki bunların çözümü var...
Bugün 1.bölümünü paylaştığımız yazımızın 2. Bölümünde ne yapalım? Nasıl yapalım? Bunları konuşacağız.
Evet dostlar hayatımızda her şey dengeli olsun, ne kadar aldıysak o kadar verelim.
Kendimize ve etrafımıza sevgi ve aşkla bakalım…
Hayırlı Ramazanlar diliyorum efendim…
Sizi seviyorum, sizi seviyorum, sizi seviyorum.