Haydi gelin bugün bedenimizi nasıl dinleyeceğiz ona bakalım.

Ses mi veriyor nasıl dinleyeceğiz diyenlerin sesleri buraya kadar geldi.
Hastalıkların yüzde sekseni yada doksanı zaten psikolojik kökenli yani psikosomatik olduğunu bize zaten Tıp söylüyor biliyorsunuz. Yani düşüncelerimiz  ,düşünce sistemimiz ,hayata bakış açımızla hastalıklarımızı kendimiz yaratıyoruz.      
Baş ağrısı, migren, sırt, bel, boyun ve omuz ağrıları.
Saç dökülmesi, egzama, sedef, akne gibi cilt sorunları.
Kas ağrıları, sürekli yorgunluk ve bitkinlik.
Görme bozuklukları, yüksek tansiyon.
Mide sorunları, kas hastalıkları, ağrılar gibi gibi…
Şimdi gelin isterseniz hangi rahatsızlığımızın travması ne olabilir bunlara bakalım. Miden ağrıyorsa; bir şeyi hazmedememe, kabul edemediğiniz bir durum olabilir Yaşamında olan her şeyin senin en yüksek hayrına olduğunu bil ve sevgiyle hazmet, kabul et.
Boynunu ağrıyorsa; olaylara farklı açılardan bakıp pozitif taraflarını görmeye çalış, Şimdiki bakış açın doğru olmayabilir inadı bırak, esne lütfen.
Belin ağrıyorsa; paraya olan kötü bakış açını fark edip değiştir. Duygusal destekten yoksunluğa işaret ediyor da olabilir.
Ayak ve bacakların ağrıyorsa:
Sol taraf için; geçmişle bağlarını kopartıp, geçmişte yaşamaktan vazgeç. Depresyonda olanlar da , olabilir negatif enerjinin biriktiği yerdir.
Sağ taraf için; gelecekten korkma, kendi geleceğiniz için ÖZ’e ve akışa güvenin.
Başın ağrıyorsa; değersizlik duygunun farkına var, kendini önemse,  günlük olaylarından da olabilir.
Geceleri uykunuzda dişlerinizi gıcırdatıyorsanız; biriktirdiğin öfkeleri serbest bırak. Gözlerinde bozukluk ve ağrı varsa; görmen gereken neyi inatla görmek istemiyorsun farkına var ve görmeyi seç, yakını görememe yaşadığın anla olan sorunları, uzağı görememe gelecek ile ilgili endişelerden dolayı olabilir. Kulaklarında ağrı varsa ve duyma bozukluğu yaşıyorsan, neyi duymak istemiyorsun, inatla kendini etrafın ve iç sesine kapatma, duymayı seç, o seslerden sana mesaj var unutma.
Regl ağrın varsa; dişiliğini ve bunun sana sunduğu avantajları sevgi ile kabul et.
Sırtın ağrıyorsa; suçluluk duygusundan vazgeç!
 
Omuzların ağrıyorsa; başkalarının yüklerini, sorumluluklarını taşımaktan vazgeçmenin zamanı gelmiş de geçiyor bile. Boğazınız ağrıyorsa; kendini sevgiyle ifade etmeyi seç, çekingenlikten vazgeç.
Alerjin varsa; kendi gücünü reddetmeyi bırak. Kime alerjin olduğunu düşün ve serbest bırak. Korkular, öfkeler olabilir. Diş ağrın varsa; kararsızlığı bırakma vaktin gelmiş demektir. Bağırsaklarında problem varsa; ihtiyaç duymadığın şeyleri atmanın zamanı geldi de geçiyor,  Tutma içinde negatifi bırak .
Ve en önemlisi kalbin ağrıyorsa; kalbinde ne var sevgisizlik nefret, kin, hayal kırıklığı ve bunun gibi duygularla mı doldurdun orasını. Onları oradan söküp at. Sevmeyi dene, en güzeli. Fakat size bir durumdan söz edeceğim ofisimizde uyguladığımız bir test var sizdeki duyguları tespit etmek için öyle ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor ki siz de şaşırıyorsunuz zaten. Örneğin böyle bir testi uyguladığım danışanımda sevmeyi bilmediği ortaya çıktı hayatında bu duyguyu hiç kullanmadığı İçin bu duygusu körelmiş. İşte İnsanları sev demek böyle bir durumda ne kadar anlamlı olur öyle değil mi? Merak ettiniz biliyorum bu durumda ne yapıyoruz? Bu durumda bu duygusunu yükseltmek için gerekli uygulamaları yapıyoruz. Yukarıda bazı rahatsızlıklarından bahsettim bunlar genel olanlar tabii ki sizde hangi travma bu rahatsızlıklara sebep oldu bu durumun tespit edilmesi gerekir. Ama bu rahatsızlıklara bugünden sonra yaşamamak İçin duygularımıza dikkat edelim ne dersiniz?
Haydi bakalım şimdilik bu kadar olsun.
İyi  ve güzel bir gün olsun tam istediğiniz gibi hem de…
Kendinize iyi bakın.
Selam ve Sevgilerimle.