Ülkemizde ve dünyada evlilik kutsaldır.

Ülkemizde ve dünyada evlilik kutsaldır.
Bunun ürünü olarak çocuk istenir ve çocuk ta kutsal sayılır.
.
Çünkü o tanrının bağışladığı bir varlıktır.
El üstünde tutulması ve gözünün içine bakılması gereken bir değerdir.
.
O gelecektir çünkü…
.
Çocuklarını evlendiren ebeveynlerin ise tek beklentileri torunlarının olmasıdır.
Zira torun sevgisi bambaşkadır.
.
Ancak bazen hayat insana sürpriz yaparak çocuk oluşumunu engeller.
Ve çocuk olmaz…
.
Meydana gelen bu sorun bazen tedavi yollarıyla halledilirken,
Bazen aile facialarına sebep olur.
Ayrılıklar olur.
.
Günümüzde çocuğu olmayanlar için oldukça çeşitli metotlar mevcuttur.
.
Hatta taşıyıcı anne bile bu işi rahatlıkla halledebiliyor.
.
Peki bu kadar lafı neden ettiğim merakınıza mucip olmuştur muhakkak.
.
Şöyle ki:
Dünyanın çeşitli ülkelerinde çocuk olması için çeşitli yöntemler vardır mutlaka ancak şimdi yazacağım metodu hiç duymadığınıza eminim.
.
Bu metot sırf çocuk doğması için değil, spesifik olarak “Erkek çocuk doğması” için uygulanan bir yöntem.
.
Nasıl mı?
Buyurun okuyun.
.
Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva eyaletin de yer alan Peşaver kentinde yaşayan bir ailenin 3 tane kız çocuğu olur.
.
Erkek çocuk isteyen baba, 4. çocuğuna hamile olan karısına terk etme tehdidiyle baskı yapar ve bunun sonucunda kadın çareyi batıl yollara başvurmakta bulur.
.
Daha önceleri “Hamile annesinin karnında kız gözüken çocuğu erkeğe çeviren” bir şifacının varlığından haberi olunca hemen bu şifacıyı eve davet ederler...
.
Şifacı, hamile kadının alnına 5 santimlik bir çivi çakar.
Yanlış okumadınız, 5 cm’lik bir çivi.
.
Kadın artık nasıl dayandıysa.
Sırf erkek çocuk uğruna dayanılan acıya bakar mısınız?
.
Belli bir süre sonra alnındaki çiviyi çıkaramaya çalışan aile bireyleri bunu başaramayınca hastanenin yolunu tutmuşlar.
.
Alnında 5 santimetrelik çivi ile Lady Reading Hastanesi’ne başvuran kadını tedavi eden Nörolog Haider Suleman, “Çivinin kadının kafatasına girmesine rağmen beynine ulaşmadığını” söylemiş.
.
Kadının daha sonra erkek mi, yoksa kız mı doğurduğu haberin sonunda yazmıyordu.
Bizim için çok önemli değil tabi.
.
Ancak sırf erkek çocuk doğurma uğruna alnına 5 cm’lik çivi çakılmasına razı olan bu cesur kadına, “Yüz yılın en fedakâr anne ödülü” kesin verilmelidir.
.
Aklıma takılan ise şu soruydu:
Şifacı kadın aynı şeyi erkekten isteseydi acaba o baba bunu kabul eder miydi?
Siz de merak ettiniz mi?
 
***
HİMBALAR
Dünyanın en ilginç kabilelerinden biri olan Himba kabilesinin gelenekleri oldukça ilginç…
Özellikle kadınların hamile kalmak için kullandığı yöntem ise oldukça şaşırtıcı…
.
Bu kabile, Kuzey Namibya’da, eski ismi Kaokoland olan Kunene yöresinde yaşayan etnik bir topluluk.
.
Kabilenin kadınları hamile kalmaya karar verdiklerinde bir ağacın altına oturuyor ve dünyaya gelmek isteyen çocuğun kendisiyle iletişim kurmasını bekliyormuş.
Çocuğun annesiyle kurduğu ilk iletişimini, ona söylediği bir “Şarkı” ile başlattığına inanılıyormuş.
.
Çocuğun söylediği şarkıyı duyan anne bu şarkıyı eşine de öğretiyor ve ardından hamile kalıyormuş.
Anneye söylenen bu şarkı, onun doğum günü olarak kabul ediliyor ve yaşı bu tarihe göre hesaplanıyormuş.
.
Anne, hamileliği boyunca çocuğun şarkısını kabile ileri gelenlerine ve yaşlı kadınlara öğretirmiş.
.
Doğum sırasında çocuk bu şarkıyla karşılandığı gibi, düşüp bir yerini incittiğinde de yine aynı şarkıyla avutulurmuş.
.
Aynı zamanda çocuğu ödüllendirmek ya da ergenlik törenlerindeki başarısını kutlamak için de bu şarkı söylenirmiş.
.
Çocuk ilerleyen yaşında toplumsal bir yasayı ihlal eder ya da bir suç işlerse, köy meydanına çağrılıp topluluk tarafından çembere alınıyor ve ona hep bir ağızdan kendi şarkısı söylenirmiş.
.
Kabilenin kadim geleneklerine göre, antisosyal davranışları düzeltmenin yolu:
“Cezalandırmadan değil, sevgiden ve o bireye kendi ‘gerçek kimliğini’ hatırlatmaktan geçermiş…”
.
Allah’ın ilkel kabilesi diyerek beğenmediğimiz bu kabile sorunları sevgiyle çözüyorlarmış anlaşılan, nefretle değil…
 
***
ÇOCUK YAPMAYA TEŞVİK
Hazır laf çocuk yapmaktan açılmışken konuya biz de başka açıdan girelim
.
Yıllar önce Tayyip Erdoğan en az 3 çocuk yapın diyerek, çocuk yapmaya özendirmişti halkı.
.
Bu sebeple teşvik amacıyla:
Çiftlere ilk çocukta 300, ikinci çocukta 400, üçüncü çocukta 600 lira ödeme yapılmasını öngören “İlk altın devletten” düzenlemesi 2015’te hayata geçirildi.
O zamanlar altın o değerdeydi.
Şimdi 1300 lira oldu.
Yardıma zam geldi mi bilemem ama o tarihlerde bir girişim olduğu muhakkak.
.
Genç nüfus ve toplam nüfuslarının azalmasından endişe eden bazı ülkeler de, vatandaşlarının çocuk yapmasını teşvik ediyor.
.
İşte ben de bunları merak ettim, araştırdım ve size aktarmak istedim.
.
Güney Kore'de ise hükümet, aileleri bebek sahibi olmaya özendirmek için 10 yıldır 70 milyar dolarlık bir teşvik programı uyguluyor. 51 milyon nüfuslu ülkede ilk kez, yeni doğan bebeklerin sayısı yılda 400 binin altına indi ancak yetkililer mücadeleyi sürdürecek gibi.
.
Danimarka
“Danimarka için yap” kampanyası başlatıldı
2012 yılında anaokulları, Danimarkalı ailelere bir teklifte bulundu:
“Biz çocuklarınıza iki saat daha bedava bakarız ama siz de gidin çocuk yapın.”
2014’te ise daha iyi sonuç vereceği düşünülen bir uygulamaya geçildi. Bir tatil şirketinin reklam kampanyası, “Danimarka için yap” gibi sloganlarla çiftlere daha çok seks yapmaları için indirimli tatil fırsatları sunuldu.
.
Rusya
2011’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin halkına bir söz verdi: “Yaklaşık 40 milyar dolarlık bir programla doğum oranını artırmak.”
Proje, yaz kamplarında birleşim için özel çadırlar, grup evlilikleri ve “Üç çocuk yapmak istiyorum” yazılı tişörtleri de kapsıyordu.
Bu arada Ulyanovsk bölgesinde, her ayın üçüncü haftasında bir günlük tatil veriliyor. “Gebelik Günü” diye adlandırılan izin günlerinde çiftler, birlikte olmak için evlerine gönderildiler.
.
Çin
Çin, 1979’da Komünist Parti’nin getirdiği “Tek çocuk politikası” ile nüfus artışının önüne geçmek istiyordu.
Böylece doğum oranı hızla düşmeye başladı.
2015 yılının sonunda ise Çin, bu köklü uygulamayı silip attı.
Bu değişiklik hızlı sonuç verdi.
Çin’de doğum oranı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7.9 artarak yaklaşık yılda 18 milyona ulaştı.
Çin bu yıl yeni bir adımla, ikinci çocuğu yapmaları halinde çiftlere para desteği vermeyi gözden geçiriyor.
.
Singapur
Singapur hükümetinin buluşu ise “Aşk teknesi” idi.
Bir dönem çiftlere “İki çocukta durun” çağrısı yapan hükümet, geçtiğimiz yıllarda danışmanlar aracılığı ile doğurganlık eğitimi gibi tatil aktiviteleri sağlamaya başladı. Ayrıca ülkedeki anne-babalara, ilk ve ikinci çocukları için 8 bin dolar, daha fazla çocuk için de 10 bin dolar verilmeye başlandı.
2012 yılında ise, Singapurlu yetkililer şekerleme üreticisi Mentos’la işbirliği yaparak bir rap şarkısı üzerinden kampanya yürütme kararı aldı.
Şarkının sözlerinde:
“Ben vatansever bir kocayım,
Ben vatansever bir kadınım,
Yurttaşlık görevimizi yapıp
Bir yaşam üretelim” ifadeleri vardı...
.
Japonya
Japonya'da geçen yıl doğan çocuk sayısı ilk defa bir milyonun altına düştü.
Japonya hükümetinin teşviki ile 2010’da Yotaro adlı bir “Bebek robot”, üretildi.
Bu robotlar, gıdıklanınca gülüyor, ağlıyor, bebek gibi göz kırpıyor ve ses çıkarıyorlardı.
Amaç, çiftleri bebek fikrine alıştırmak ve bir “Duygusal bağ” kurarak kendi bebeklerini yapmalarına özendirmekti.
.
Küba
ABD’de yayınlanan Washington Post Gazetesinin haberine göre, nüfusun yaklaşık beşte birinin 60 yaşında ya da daha büyük olduğu Küba’da, yeni doğan bebeklerin büyükanne ve büyükbabalarına da ücretli izin veriliyor.
.
Finlandiya
Finlandiya’da yeni anne-baba olan ve sadece Finlandiya sosyal güvenlik sistemi kapsamındaki çiftlere “Annelik paketi” ile destek veriliyor.
Yaklaşık 50 farklı eşyanın olduğu büyük bir kutuda, bebek kıyafetleri, pijamalar, kitaplar, bakım ürünleri ve oyuncaklar gibi temel ihtiyaçlar bulunuyor.
Kutudaki her şeyin rengi ve kalitesi aynı.
Bu yöntem ile amaçlanan ise eşitliğin sağlanması.