Virüs geldiğinden beri gün yüzü görmedik desek yeridir. “Korkmayın bir şey olmaz”, “Yakında geçer”, “Abartmayın”, “Bitti, bitiyor, az kaldı” gibi çok laf duyduk.

Virüs geldiğinden beri gün yüzü görmedik desek yeridir.
“Korkmayın bir şey olmaz”, “Yakında geçer”, “Abartmayın”, “Bitti, bitiyor, az kaldı” gibi çok laf duyduk.
.
Çoğunluğu bilinçsizce söylenmiş ama korkutucu, ama teskin edici kelimelerdi.
.
Sosyal medya ve basında ilgili ilgisiz herkesin konuştuğu virüs şimdilerde “Omicron” şeklinden, “Delmicron”a geçiş yapıyor.
.
Yine bir dolu semptompar içeriyor.
.
Öksürdün mü?
Aksırdın mı?
Boğazın yandı mı?
Kaşındın mı?
Hoppa…
Yeniden gidip test olacaksın…
.
Biz daha elimizdekini halletmeden sosyal medya yeni virüs çeşitleri ile çalkalanıyor.
.
Twitter’de yayınlanan video ile birlikte haber şöyle:
“ABD’li muhabir, Çin’de yeni bir virüsün ortaya çıktığını duyurdu…
Virüse yakalananların kulak, göz ve burunlarından kan geldiği ve kentin tamamen karantinaya alındığı bildirildi…”
.
Altındaki yorum şöyle:
“Ne Çin’miş be… Virüsleri üretip üretip laboratuvarda deneyeceğine, bizim üzerimizde deniyor…”
.
Bir başka videolu haber şöyle:
“Çin'in Xi’an kentinde ortaya çıkan Ebola Benzeri Hemorajik Ateş Virüsü salgını nedeniyle 13 milyon nüfuslu kentte tüneller karantina merkezine çevriliyor…”
.
Görüntüler ise bu haberi destekler nitelikte.
Bir alt geçit tüneli, ranza şeklinde yataklarla donatılmış.
Tamamen koruma kıyafeti giymiş insanlar ortalıkta geziniyor.
.
Bir başka videolu haber şöyle:
“Çin'in Xi'an kentinde yeni ortaya çıkan Hemorajik Ateş Virüsü salgını nedeniyle kentte dezenfektan işlemi alev silahı ile yapılıyor…”
.
Görüntülerde elindeki alev makinesi ile binalara yanaşan adam, rastgele alev püskürtüyor…
.
Haberlere bakınca inansan bir türlü, inanmasan bir türlü.
.
Hatırlarsak şu Covid’in ilk çıktığı günlerde de yolda yürürken korku filmlerindeki gibi birden yere kapaklanıp ölen insan videoları vardı.
İçimiz ürpermişti.
Ne yapacağımızı şaşırmıştık…
.
Neyse biz elimizdeki “Omicron” adını almış varyantını bir halledelim de, yenilerine sonra bakarız.
.
Sizden dileğim:
“Maske ve hijyen”i unutmayın,
“Aşılarınızı olun…”
“Mesafeli davranın…”
.
Bu arada Sağlık Bakanlığı yayınladığı bildiride, “Güncel dönemde Covid-19 ilişkili izolasyon ve karantina uygulamaları”nı şöyle anlatmış.
.
1. COVID-19 ile yüksek riskli (yakın) temaslı olanlarda karantina uygulaması.
.
Aşı Durumu:
Son 3 ay içinde hatırlama dozu yapılmış veya geçirilmiş enfeksiyon varlığı.
Öneri:
Karantina uygulanmaz.
Koruyucu önlemlere (maske kullanımı, kişiler arası mesafe, hijyen) uyarak kendi semptomlarını takip ederek günlük yaşamlarına devam ederler.
Ancak bu kişilerde hastalık semptomlarının ortaya çıkması durumunda semptom geliştiği gün, bir sağlık kuruluşuna müracaat edip PCR testi yaptırmalıdır.
.
Hatırlatma dozu üzerinden
3 ay geçmiş veya aşısız kişiler:
7 gün süreyle karantinaya alınarak semptom takibi yapılır, semptom gelişmemesi halinde 7. günün sonunda herhangi bir test yapmadan karantina sonlandırılır.
Herhangi bir semptom gelişmeyen kişilerde 5. günde yapılan PCR testinin negatif çıkması halinde karantina sonlandırılabilir.
..
2. SARS-CoV-2 enfekte asemptomatik veya hafif vakalarda (evde izlenen veya
hastanede 24 saatten kısa süre yatan vakalar) izolasyon süresi.
.
Aşı Durumu:
Hatırlama dozu yapılmış, aşılı veya aşısız.
Öneri:
Semptomatik kişilerde semptom başlangıcından itibaren,
Semptomu olmayanlarda ise pozitif bulunan ilk PCR testi örneğinin alınmasından itibaren 7 gün boyunca izolasyona alınır;
7. günün sonunda semptomsuz veya hafif semptomlu olup son 24 saat içinde antipiretik olmaksızın ateşi olmayan kişilerin izolasyonu sonlandırılır.
İzolasyonun daha erken sonlandırılması için 5. gün PCR testi yapılabilir ve test sonucunun negatif çıkması durumunda izolasyon sonlandırılabilir.
 
***
ÇALIŞAN GAZETECİLER
10 Ocak bildiğini üzere “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanır.
Bizler de çeşitli kurum ve kuruluşların tebriklerini kabul ederiz.
.
Yıllar geçer ve değişen bir şey olmaz.
.
Sansürler altında haberlerimizi yapar, yazılarımızı yazmaya çalışırız.
.
Mizah yoluyla bile yapılan eleştiriler mahkemelik olur.
.
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak durumumuzu özetlemiş:
“Türkiye, 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153’üncü…”
.
“Dünyada cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu ülkeler sıralamasında ise 6’ıncı…”
.
“2021 yılında Kapanan gazeteler ve televizyonlar sonucunda ise 12 bini aşkın basın emekçisi işsiz bırakılmış durumdadır.”
.
“AKP iktidarı gazetecileri görevlerini özgürce yapabilme imkânlarını ellerinden almış, eleştirme hakkını kullanarak haber peşinde koşan gazetecileri ise ceza davalarıyla karşı karşıya bırakmış veya hapse atarak cezalandırmıştır.”
.
“Bağımsız ve tarafsız gazetecilik yaptığı gerekçesiyle gazete ve televizyonlara ağır para cezaları verilmiş, adeta susturulmaya çalışılmışlardır.”
.
“Kamu gücü kullanılarak ulusal medyanın yüzde 95’ini tam kontrolüne alan iktidar, ‘muhalif’ medyayı çökertmek için RTÜK’ü adeta aparat olarak kullanmış, iktidar lehine yayın yapan haber kanallarına tek bir ceza verilmezken Halk TV’ye 23; TELE1’e 21; Fox TV’ye 15; KRT’ye 8 kez idari para cezası uygulanmıştır.”
.
“Tüm engellemelere ve baskılara rağmen mesleğini yapan, mesleğini yapmak için direnen bağımsız gazetecileri yürekten kutluyor, bu uğurda hayatını kaybeden kalemleri saygıyla anıyorum…”
.
Benim artık bir şey yazmama gerek var mı?
.
Gazeteciler günümüz kutlu olsun…
 
***
SEÇİM YASASI
Haber şöyle:
Cumhur İttifakı tarafından hazırlanan “Seçim Yasası” teklifi yeniden gündeme geldi. AKP kaynakları teklifin şubat sonrasında meclis gündemine getirileceğini açıkladı.
.
Yapılacak değişikliklerin uygulanabilmesi için seçime en az bir yıl kalması gerektiğini ifade eden kaynaklar, muhalefetin seçim güvenliği için parmak boyası önerisine “Seçim güvenliğine herhangi bir katkısı olmayacak” yanıtını verdi. Ama muhalefetin seçim güvenliğini artıracak her önerisinin de değerlendirileceği belirtildi.
.
Parmak boyası önerisinin “Bir katkısı olmayacak” şeklinde yanıt bile seçimin nasıl geçeceğine ışık tutuyor.
.
Bu cevap: “Kaybederlerse gitmezler”, “Kaybedeceği seçime girmezler” gibi ortalıkta dolaşan dedikoduların gerçekleşme oranını yükseltiyor.
.
Hele Devlet Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Siyasi gündemi meşgul eden sadece seçim sistemi ve barajın ne olacağı değil, zillet ittifakının siyasi düşkünlüğü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir” ifadeleri olayın nerelere varacağının tesciliydi adeta…
.
Daha önce defalarca gündeme gelen Seçim Yasası teklifinde:
“Daraltılmış bölge”,
“İttifak içi baraj”,
“YSK’nın il seçim kurulu başkanları üzerindeki yetkilerinin artırılması” gibi öneriler de “Kolay gitmeme”, “İktidarı bırakmama” konularında temel oluşturuyor gibiydi.
.
Elbette koltuk tatlıdır.
Kimse bırakmak istemez.
.
Şimdilerde CHP’yi seçtirmemek için seçim yasaları planlayanlar için azıcık maziye bakmalarını öneririm.
.
Yıl 2002.
Bahçeli’nin koalisyonu bozmasıyla erken genel seçimler yapılacak.
.
Fakat Yüksek Seçim Kurulu AK Partinin genel başkanını, okuduğu bir şiir nedeniyle (mahkeme kararıyla) siyasi yasaklı konuma düştüğü için milletvekili adayı olmasını Anayasa’nın 76, TCK’nın 312’inci maddelerini gerekçe göstererek reddediyor.
.
Yapılan seçimlerde AK Parti tek başına iktidar oluyor.
.
Seçimden iki gün sonra Erdoğan ile kendisini ziyaret eden dönemin CHP Genel Başkanı Baykal arasında “Vazo mutabakatı” doğuyor.
.
AK Parti Anayasadaki “Affa uğramış olsa bile” ifadesini çıkararak, “Erdoğan’ın yasağını kaldıran bir anayasa değişikliği paketi” hazırlıyor.
.
Bu değişiklik AKP ve CHP’nin oylarıyla 13 Aralık 2002’de Meclis’ten çoğunlukla geçiyor.
.
Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: “Kişiye özel yasa çıkarılıyor” sebebini öne sürerek, yasayı veto ediyor.
.
Tekrar meclise gelen değişiklik teklifi CHP’nin aynı doğrultudaki desteği ile kabul edilince Sezer, ikinci kez aynen kabul edilen değişikliği onaylamak zorunda kalıyor.
.
Siirt’te yenilenen seçimle meclise gelen Erdoğan CHP oylarıyla Başbakan oldu.
.
Diyeceğim o dur ki:
Şimdilerde CHP’ye olmadık laflar ederken, aslında minnet borçları olduğunu unutmuşa benziyorlar…