.

Son günlerde yaşadığımız orman yangınları, bize ağaçların önemini bir kere daha hatırlattı.
.
Bizim zamanımızda verilen eğitimde ağacın önemi vurgulanır ve “Ağaç kesen baş keser” şeklindeki veciz söz beynimize işletilirdi.
.
Ağaca zarar vermekten korkar, ona bir bireymiş gibi davranırdık.
.
Şimdiki eğitim sistemini bilmem ancak, çocukların ağaca pek yabancı oldukları belli.
.
Gündem ağaç olunca, doğa aşığı bir arkadaşım bana Anıtkabir ile ilgili bir yazı yollamış.
.
Sebebi Antkabir’in etrafının neredeyse bir orman tarafından sarılması.
.
Ancak bu ormanın çok önemli bir özelliği var.
.
Yazı şöyle:
“Anıtkabir…
Toplam 750 bin metrekaredir ve bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt bloğudur.
Geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, onbinlerce ağaçtan oluşan “Barış Parkı”dır.
.
Yani aslında Anıtkabir, dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır.
.
Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir…
Anıt bloğunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir.
En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir.
Anıt’a yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir.
Böylece,
Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıt’ın heybeti daha da ortaya çıkmıştır.
.
Aslanlı Yol mesela…
İki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur.
Hem o koridorda yürüyen insanların görsel açıdan şehirle ve dış dünyayla bağlantısını keser, hem de manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata’nın huzuruna çıkmalarını sağlar.
O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir.
.
O ağaçlar,
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesiyle seçilmiştir!
.
Çünkü
Anıtkabir’i tasarlayanlar, Atatürk’ün sadece bedenini orada toprağa vermek için değil, “Atatürk’ün fikirlerini orada yaşatmak için tasarladılar.”
.
Bu kapsamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonundan ilham alarak, Anıtkabir’i çepeçevre sarmalayacak bir ormanı, “Uluslararası Barış Parkı”nı oluşturmaya karar verdiler.
.
Yurtta Barış’ı temsilen,
Ankara,
İstanbul,
Eskişehir ve
Samsun fidanlıklarında yetiştirilen, on binlerce fidanı getirdiler.
.
Dünyada Barış’ı temsilen de,
24 ülkeye davette bulundular.
Şu listeyi sabırla, tekrar tekrar okumanızı rica ederim…
.
Amerika Birleşik Devletleri:
301 Mavi Ladin,
100 Mavi Selvi,
100 Sedir.
.
Afganistan:
15 Akkavak,
10 Nesteren Gül,
12 Çitlenbik.
.
Avusturya:
55 Dağ Çamı.
.
Almanya:
25 Meşe,
10 Huş Ağacı,
13 Ihlamur,
5 Atlas Sediri,
5 Selvi,
8 Pinus Çamı,
17 Erik,
5 Ardıç,
200 Gül.
.
Belçika:
10 Dağ Muşmulası,
13 Şimşir,
12 Top Mazı,
12 Ardıç,
12 Sedir,
12 Akçaağaç,
12 Porsuk,
12 Göknar,
12 Sarıçam.
.
Danimarka:
20 Kayın.
.
Finlandiya:
275 Huş Ağacı.
.
Fransa:
10 Kızılağaç,
10 Sarıçam,
10 Sahil Çamı,
10 Fıstık Çamı,
10 Avrupa Melezi,
10 Göknar,
10 Kayın,
10 Ladin.
.
Çin:
Armand Çamı ve
Çin Göknarı Tohumu.
.
Hindistan:
289 Sahil Çamı.
.
Irak:
20 Musul Fıstığı.
.
İngiltere:
50 Kiraz Ağacı,
50 Porsuk,
100 Karaçam,
50 Meşe.
.
İspanya:
1 Karaağaç,
1 Selvi,
4 Sahil Çamı,
1 Dişbudak,
2 Kestane,
3 Ardıç,
1 Ceviz,
1 Meşe.
.
İsrail:
30 Sahil Çamı.
.
İsveç:
10 Huş Ağacı.
.
İtalya:
5 Karayemiş,
5 Selvi,
8 Fıstık Çamı,
10 Mavi Selvi,
5 Karaçam,
7 Sedir.
.
Japonya:
35 Kiraz Ağacı.
.
Kanada:
30 Akçaağaç.
.
Kıbrıs:
5 Çam.
.
Mısır:
8 Akkavak,
6 Katalpa,
6 Gladiçya,
6 Akasya,
6 Salkım Akasya.
.
Norveç:
12 Gürgen.
.
Portekiz:
50 Selvi,
50 Sahil Çamı.
.
Yugoslavya:
10 Ihlamur,
5 Sofora,
5 Kestane,
10 Erguvan,
10 Çınar,
20 Kavak,
5 Katalpa,
5 Fındık,
5 Maklora,
10 Çitlenbik,
20 Meşe,
20 Polyanta Gül,
20 Gül,
19 Mazı,
11 Selvi,
5 Ardıç,
8 Karaçam,
10 Huş,
1 Alıç,
10 Taflan,
10 Berberis,
2 Mavi Sedir,
20 Yatık Ardıç,
10 Leylak,
6 Karayemiş,
6 Mahonya,
3 Porsuk,
10 Söğüt.
.
Yunanistan:
5 Kayın,
5 Göknar,
5 Porsuk,
5 Çobanpüskülü,
5 Karaçam fidanı gönderdi.
.
Dolayısıyla, bugün Anıtkabir'e gittiğinizde…
Veya bir dakikalık saygı duruşu sırasında…
Rüzgârın sesini dinleyin lütfen.
.
O ağaçların hışırtısını kulağınıza taşıyacaktır.
Ki o ağaçlar…
Mustafa Kemal Atatürk’ün neden gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı olduğunu size fısıldayacaktır…
 
***
ASLANLI YOL
Konu Anıtkabir olunca yazılacak çok şey var aslında. Önemi oldukça büyük olan Aslanlı Yol’dan da bahsetmemek olmaz.
.
262 metre uzunluğundaki yolun iki yanında, oturmuş haldeki 24 aslan heykeli 24 Oğuz Boyu’nu temsil ediyormuş.
.
Çift çift sıralanmış aslanlar, Türk milletinin “Birlik ve Beraberliğini” simgelerken, Anadolu’da uygarlık kuran Hititler’in sanat üslubu ile yapılan Aslan Heykelleri, aynı zamanda “Kuvvet ve Sükûneti” de anlatıyormuş.
.
Traverten taşları ile döşeli olan yolda taşların aralıklı dizilmesi sebebi;
Yürüyenleri, yere bakarak ilerletmek durumunda bırakıp, Anıtkabir’e yaklaşan kişinin başını eğik tutmasını sağlamakmış.
.
Aslanlı Yol başındaki 26 basamaklı geniş merdivenlerin hemen başında karşılıklı olarak ‘İstiklal’ ve ‘Hürriyet’ kuleleri yer alıyor.
Anıtkabir’de, simetri gözetilerek yerleştirilmiş 10 tane kule vardır.
Bu kulelere Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumunda etkisi olan önemli kavramları temsil eden:
Mehmetçik Kulesi,
Müdafaa-i Hukuk Kulesi,
Zafer Kulesi,
Barış Kulesi,
23 Nisan Kulesi,
Misak-ı Milli Kulesi,
İnkılap Kulesi,
Cumhuriyet Kulesi isimleri verilmiş.
.
Kareye yakın dikdörtgen kulelerin üzeri piramit biçiminde çatıyla örtülüdür.
Çatıların tepesinde ise Selçuklu çadırlarında görülen tunç mızrak ucu vardır.
.
750 bin metrekarelik bir alan üzerinde oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor.
.
Ata’nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor.
Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında Suriye’deki Caber Kalesi, Kore’deki Türk şehitliği, Selanik’teki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı “Vatan Toprağında” yatıyor
.
İslami usullere göre kefenlenip, yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi.
Ata’nın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanı’nın izniyle girilebiliyor.