Bu hafta sizlere deli fıkraları yazmak istedim.

Bu hafta sizlere deli fıkraları yazmak istedim.
“Deli” deyip geçmeyin, içinde derin anlamlar var.
.
Biz 18 senedir iktidara bakıyoruz bir şey göremedik, destekleyenler ne görüyor acaba onu anlamadık.
.
Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş.
Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş.
Merak içinde yanlarına giderek:
-“Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz?”
-“Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz...”
Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek:
-“Durun birde ben bakayım”, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış.
Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor.
Hiddetle akıl hastalarına dönerek:
-“Yahu”, demiş, “Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz?”
Deliler hep bir ağızdan:
-“Müdür Bey”, demişler, “Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik sen daha yeni geldin, dur bakalım hele…”
 
***
Bu memlekette kimin ne yaptığı belli değil.
Tersi olsaydı şimdi dünyanın hâkimi olurduk…
.
Delinin biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış.
Sonunda delinin diğeri ilk deliye bu akıllıların ne yaptığını sormuş.
Birinci deli cevaplamış:
-“Elimdeki taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar”, demiş.
 
***
Liyakat önemli.
Ama bunu bir anlayan olsa ne güzel olurdu…
.
Uçak, Atatürk Havalimanı’ndan kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı.
Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi:
-“Başhekim kaçtığımı öğrenince kim bilir nasıl şaşıracak!”
 
***
Bu memlekette bir de muhalefet var.
Onların davranışını da anlamış değiliz…
Bu üç fıkra onlara gelsin.
.
Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar.
Elebaşları planı anlatır:
-“Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız.
Kapı kırıldıktan sonra herkes başının çaresine bakıp kaçacak.”
Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler.
3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki:
-“Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.”

İki deli bir gün hastaneden kaçmış, herkes onları aramış.
Doktor ertesi gün bu iki deliye hastanede rastlayınca şaşırmış ve sormuş:
Doktor: “Siz dün kaçmadınız mı?”
Deliler: “Hayır dün alıştırma yaptık bugün kaçacağız.”

Tımarhanede en akıllı olan kişiyi seçiyorlarmış.
Demişler ki: “Biri denize atlayacak kim onu kurtarırsa onu akıllı seçeceğiz.”
Önce biri gitmiş adamı kurtaramamış.
Sonra diğeri gitmiş adamı kurtaramamış.
Sıra 3’süne gelmiş.
O atlamış ve kurtarmış adamı.
Tam madalyasını vereceklerken doktor sormuş:
-“Kurtardığın adam nerde?”
-“Kurusun diye ipe astım…”
 
***
Bazen vatandaşla alay edenler siyasetçiler var ya.
Bu fıkra onlara gelsin…
.
Deli duvara oturmuş ve elindeki oltanın ucunu sokağa sarkıtmış bekliyormuş.
Yoldan geçen biri bu durumu görünce gülerek sormuş:
-“Orada balık mı tutuyorsun sen?”
-“Hayır, alık tutuyorum.”
Adam alaycı bir tavırla:
-“Tutabildin mi bari?”
-Çook... Seninle 23 oldu!”
 
***
Bu ülkenin ekonomisi nasıl yönetiliyor biliyor musunuz?
Okuyun o zaman.
.
Doktor 3 deli arkadaşın koğuşuna gider.
“Size 1 soru soracağım, bilen olursa taburcu olacak” diyerek 1. deliye sorar:
“Üç kere üç kaç eder?”
1.deli cevaplar:
-“399”
Doktor, “Bilemedin” der ve 2.’sine sorar:
-“Üç kere üç kaç eder?”
2 deli cevap verir:
-“Cumartesi”
Doktor: “Sen de bilemedin” diyerek 3.’süne sorar:
-“Üç kere üç kaç eder?”
3. deli “Biliyorum” diye bağırır ve “9” der.
Doktor şaşırır ve:
-“Aferin, peki nasıl buldun?” diye sorar.
Deli gayet mağrur cevap verir:
-“Ondan kolay ne var… 399’dan cumartesiyi çıkardım”
 
***
Yeni kurulan partiler var ya.
İşte onların fıkrası.
.
Deliler plan yapmışlar.
Tımarhaneden kaçmak için önce 100 basamağı çıkarak çatıya ulaşacaklar, sonrasında da yandaki binanın çatısına geçip kaçacaklarmış.
Ancak deliler her sabah erkenden kaçmak için bu basamakları kan-ter içinde çıkıp, son basamağa geldiklerinde hep bir ağızdan “99 basamaktayız geri dönün!” diyerek yataklarına dönerlermiş.
Delileri gözetleyen doktor bu duruma bir anlam veremiyormuş.
Nihayet hepsini toplayıp sormuş:
-“Neden böyle yapıyorsunuz?”
-“Akşam olunca bizi sayımda yok sayarlar diye korkup geri dönüyoruz…”