İYİ Parti İkinci Olağan Kongresini yapıyor.

İYİ Parti İkinci Olağan Kongresini yapıyor. Millete ve memlekete hayırlı olsun. Memleketin geleceğine vesile olsun. İYİ Parti ilk kongresini olağanüstü yapmıştı. Yandaş medya bilgilendirmese de saklamaya çalışsa da İYİ Parti kongrelerinde fırtınalar koparmıştı. Ankara’yı sallayan insan selleri iktidarın ve ortağının korkulu rüyası olmuştu.
Daha iki buçuk yıl önce Genel Başkan Meral Akşener, milletin nasıl umudu olduğunu göstermişti. Hatırlamakta fayda var:
Genel Başkan sözlerine "Artık, çözümsüzlük ve umutsuzluk batağına saplanmak yok. Artık güç simsarlarından korkmak yok. Artık, bu ülkede iyileri ve iyilikleri konuşmamızın zamanı geldi. Herkes biliyor, hepimiz biliyoruz, ülkemizdeki bu sessizlik, huzurun sessizliği değil, korkunun sessizliğidir. Ekonomi tepetaklak olmuş yokuş aşağı inerken, korkunun suskunluğunu, huzurun sessizliği gibi yutturuyorlar. Bizler, biz iyiler, o korku duvarlarını yıkacağız. Bizler korkudan susanlardan değiliz, bizler, bağıranlara boyun eğenlerden hiç değiliz. Artık, anlaşıldı ki; ülkemizi iyi günlere İYİ Parti taşıyacak. İşte bu yüzden burası, düğün evidir, bayram yeridir." diyerek başlamış yer yerinden oynamıştı.  
Bir saat süren ve ilgiyle nefessiz izlenen konuşmasından bazı satır başları şöyleydi:
Bugün ülkemizi yönetenler, kendi düzenlerini kurmak için ülkemizin düzenini bozdular.
İşsiz ve çaresiz gençlerimizi, plansız programsız açtıkları üniversitelerle oyalayacaklarını sanıyorlar.
Bu aziz millet ’bitti’ dediğinde biter her şey. Çünkü ülkemizin, hepimizin, çoluğumuzun çocuğumuzun, bir tek ama bir tek kişi ayırmaksızın hepimizin rahat bir nefes almaya ihtiyacı var.
Millet oradan oraya savrulmaktan bıktı, usandı. Millet sizin sürekli aldatılmanızdan bıktı, usandı.
Her siyasi partiye nasip olmayacak genişlikte ve nitelikte bir çalışma kadrosuna sahibiz.
Özel hayatlarımıza hayasızca dil uzattılar, ’Allah var’ dedik. Engelleri aşa aşa geldik.
Parti kuramaz dediler, kurduk. Kurultay yapamaz dediler. İşte, hem de on binlerle kurultay yaptık.
Kim kiminle ittifak yaparsa yapsın, biz milletimizle ittifak yapıyoruz.
Velilerimiz daha fazla para harcıyor, çocuklarımız okullarında ortalama bir Avrupa ülkesinden daha fazla zaman geçiriyor. Sonuç? PİSA sonuçlarına göre 52’nci sıradayız.
1800 saat yabancı dil dersimiz var, ama konuşabilenimiz yok.
Doğayı ve çevreyi koruyan tüm projeler, betonlaştırma projelerinden çok daha öne geçmelidir.
Eskiden çiftçimiz tarladan kaldırdığı ile oğluna kızına düğün yapardı, şimdi tarlasını satıp ancak yapabiliyor.
Buğday, mısır, pirinç başta olmak üzere birçok tarım ürününde ithalatın her geçen gün arttığına dikkat çeken Genel Başkan Meral Akşener, üç ülkeden sürekli saman alındığını sözlerine eklemişti.
Akşener’in en önemli cümlesi ise soru içeriyordu: Niçin Atatürk’e saygısızlık yapıyorsunuz? Niçin Çanakkale Ruhunu incitiyorsunuz? Niçin bu memleketi kuranların yakasını bırakmıyorsunuz? Hangi cüretle İstiklal Marşını değiştirmeye çalışıyorsunuz?
Medeniyetin taşlarını ancak cesurlar döşer.’ Unutmamak lazım.
Kurultaya katılan on binlerce İYİ Partili derin bir nefes almıştı. Bu iş olmuştur ifadesi hemen herkesin gözlerinden okunuyordu.
Genel Başkanları salonda fırtına gibi esmişti. Herkesin yüreğine dokunmuştu. On binler; İşte bu demişlerdi, İşte bu. Artık umudumuz var. Demokrasinin, adaletin, hak ve hukukun yeniden tesisi için umudumuz var.