Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi yönetimi “Online eğitim” kararı aldı. Ortalık karıştı.

Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi yönetimi “Online eğitim” kararı aldı.
Ortalık karıştı.
.
Sebebi.
.
Bugün sokaklara çıkıp:
Vatandaşlara,
Esnaflara,
Memurlara,
Öğrencilere
Mikrofon uzatsanız ve sorsanız:
“Çanakkale ne ile geçiniyor?” diye:
Hepsinin ortak cevabı şu olacaktır:
“Üniversite…”
.
Yaklaşık 50 bin öğrenci nüfusu ve
3000’den fazla öğretim üyesi (ve ailelerini) barındıran “Bacasız fabrika…” dır üniversite.
.
Allah razı olsun,
Süleyman Demirel’den.
Nurlar içinde yatsın.
Sırf şu Çanakkale’ye ekmek verdiği için bile diğer tarafta sorgudan muaf olabilir.
.
Konu dağılacak ama benim de bir sorum var:
“Biz onun için ne yaptık?”
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyarak samimiyetle söyleyin.
.
Demirel isminde;
“Süleyman Demirel Konferans Salonu” vardı bir tane.
Ne güzeldi.
Bir çok oyun oynamıştık orada.
Özlemle arıyoruz.
.
Ne yazık ki:
Onu da yıktık,
Yerinde yeller esiyor şimdi.
(Yenisi yapılacağı söylenmişti. Bir hareket yok hala.)
.
Demirel’in;
Bir tane heykeli yok,
Üniversite kampüslerinde adına bir tane;
Bina,
Spor salonu,
Tiyatro salonu,
Kütüphane,
Vs. yok
.
Vefasızlık örneğinin daniskası.
.
Kurduğu üniversite “Online Eğitime” geçince piyasalar durdu.
Çanakkale durdu.
.
Esnaf duman oldu.
.
Şehirlerarası otobüsler,
Şehiriçi otobüsler,
Kafeler,
Lokantalar,
Kurs merkezleri,
Giyim Mağazaları,
Telefoncular,
Ev sahipleri,
AVM’ler,
v.s.
Her yer durdu.
İş yapamaz oldu.
.
Düşünün bize sağladığı:
Geliri?
Faydayı?
.
Madalyonun bir de arka yüzü var.
Öğrenci kısmı yani.
.
Şehrin mağduriyetinden dolayı memnun olan bir kesim var içlerinde.
İşte “Sosyal Medyada” ki sesleri.
.
Diyorlar ki:
“Öğrenci bulamıyorlarsanız pasta yeyin abim.
Özellikle b.. gibi evlerini sırf öğrencinin çaresizliğini bildiği için uçuk fiyatlara kiralayan denyolara biraz ders olur belki.”
.
“Öğrencileri bedavaya çalıştıran esnaf kardeşlere ne demeli?”
.
Bu dediklerine kulak verelim.
Evet,
Bir mağduriyet vardır.
Hem de büyüktür.
.
Bu musibetten bir ders çıkarmak gerekir.
.
Madem onlara mecburuz,
Öyleyse onların sorunlarına da eğilelim.
Dertleri nedir?
Ne isterler?
.
Onları mağdur edenleri ifşa edelim.
.
Bir nevi müşterimiz olduklarına göre:
“Müşteri her zaman haklıdır.”
.
Sonuç:
Üniversitenin kıymetini bilelim,
Bir an önce açılması için;
“Virüs belasını elele vererek defedelim…”