Arıcıların hemen hepsi hırçın arılardan şikâyet eder.

Arıcıların hemen hepsi hırçın arılardan şikâyet eder. Önünden geçilmiyor. Uçana kaçana saldırıyor diye ırkını değiştirmek ister. Aynı zamanda hırçın arıların da daha verimli olduğundan dem vurur.
Hırçınlık konusunda bilinen iyi bir ırk vardır aslında. Afrikanize arılar, bal arıları içinde en hırçın ve bir o kadar da verimli ırk olarak bilinir.
Bazı arı ırkları için de sokmayan arı ifadesi kullanılır. Oysa uysal, sahibini tanıyan, laf dinleyen arı yoktur. Hangi ırk olursa olsun mutlaka hırçın bir zamanı vardır.
Arılarda ana arı yokluğu hırçınlığın ve saldırganlığın en önemli sebeplerinden biridir. Daha kovan açılır açılmaz horultu başlar. Aynı kovana bir kraliçe verildiğinde arı sakinleşir.
Çevrede nektar ve polen eksikliği, diğer bir deyişle açlık, hırçınlığa sebep olur. Bu durumun mevsimi yoktur. Arılarda açlık başladığında, diğer kovanlara saldırma başlar, yağmacılık yaygınlaşır. Böyle durumlarda arı parkındaki bütün kovanlarda tedirginlik vardır ve saldırganlık fazladır.
Yağmacılık başladığında, bazı kovanlarda çöküş devam ederken, yan taraftaki kovanlara da girmeye çalışan arılar kargaşaya neden olur. Uçuş tahtası üzerine toplanan muhafız arılar diğer kovanlardan gelen arılarla kavga ederler. Kavgadan çıkan arı hırçındır. Kovanların bulunduğu bölgede kim olsa sokmaya çalışır. Ayçiçeğinde kovan şaşırıp, muhafızlar tarafından ısırılan arılar da kendi kovanlarını bulamadıkları için hırçınlaşır ve saldırgan olur.
Dövüşen arılar, kovandaki diğer arıları uyarmak için bir koku salarlar. Bu feromon, diğer arıları alarma geçirir ve arılar hırçınlaşır.
Kovan bakımı esnasında ezilen, yaralanan arıların kokusu d kovan içindeki arıları alarma geçirir. Böyle durumlarda eşek arıları ve sarıca arılar da harekete geçer ve ölü arı kokusu olan kovana saldırmaya çalışır.
Bal arıları kışa hazırlanan tek canlı değildir. Kokarca, gelincik, kirpi gibi hayvanlar da kışa girerken kovanlara daha fazla musallat olurlar. Özellikle kirpiler kovanları çok rahatsız eder. Bu durum da kovanlardaki arıları tedirgin eder ve arılar daha saldırgan olur.
Yağmurlu havalarda kovan bakımı, yüksek sıcaklık ve oransal nem de arıları hırçınlaştırır. Kovanı soğutmak için çalışan arılar, normal zamanlara göre daha saldırgandır.
Kovan bakımı esnasında, sert davranışlar da arıları hırçınlaştırır. Çerçeve çekilmesi, kapakların açılması ve kapatılması esnasında gürültü yapılması arıları tedirgin eder. Daha saldırgan olurlar.
Bal hasadı esnasında, dışarıda ballı petek bırakmak yağmacılığa neden olur. Arılar yakın yerde olan nektar kaynağını 30 ila 50 metre arasında tarif eder. Dolayısıyla tarifi alan arılar tüm arılıkta bulunan kovanlara yüklenmeye başlar. Böyle hallerde hasat kesilmelidir. Aksi halde zayıf kovanlar talan edildiği gibi, arıların saldırma ve sokma eylemleri de önemli derecede artar.
Arının halinden anlamak, ona göre davranmak hırçınlığı kaldıran en önemli unsurdur. Yoksa her arı hırçınlaşabilir.