Bu cumartesi yazısını “Lay lay lom” şeklinde yazarak paylaşmak istedim tabi.

Bu cumartesi yazısını “Lay lay lom” şeklinde yazarak paylaşmak istedim tabi.
Ancak gündem buna müsaade etmiyor.
.
Biz basın mensuplarının gündeminde olan fakat şehri yönetenlerin hiç yanaşmadıkları “Gündem nedir?” diyerek soracaksınız mecburen.
.
Son zamanlarda Çanakkale’de yaşanan olaylar “Sakin şehir, huzurlu şehir” imajımızı çizmeye başladı.
Bu konuda marka olma yolunda ilerlerken:
Tabanca, bıçak ile yaralama ve İçki olayları gibi insanımızı rahatsız edecek hareketler sıkça görülmeye başlandı.
.
Perşembe günü Fevzipaşa Mahallesi’ne bir röportaj için gittik.
Yanımızda staj yapan bir kızımızla.
.
Mahalleye girer girmez havaya sıkılan tabanca sesi ile irkildik zaten.
.
Kızcağız ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığı için korktu haliyle. (Sanki ben korkmadım)
.
“Olağan şeyler” şeklinde kabul ederek röportajımızı yaptık.
Tam röportaj yaptığımız evden dışarı çıkacağımız sırada yine silah sesi duyduk.
.
Yan sokaktan gelen seslerle beraber, bir kargaşa bir hengame kapladı ortalığı.
Çocuklar, “Yaralandı!” şeklinde bağırarak sağa sola koşuşturdular.
.
Bize “Ağabey siz şu taraftan hızlıca terk edin burayı, anlaşılan karışacak ortalık” dediler ve biz de uzaklaştık.
.
Sonra duyduk ki silahtan seken kurşunla bir kişi yaralanmış.
.
Sadece o mahalle değil.
.
Şehrin çeşitli yerlerinde herkes şikâyetçi.
İnsanlar sınırsız özgürlük yaşıyorlar.
Derhal bu olaylar “dur” dememiz gerekiyor.
Herkes elini taşın altına koysun ve
Şehir markamıza zarar verecek olan bu olaylar bir an önce son bulsun.
 
***
Bir de şu virüs belası var başımızda.
Geldi,
Geçti,
Gelecek,
Bitecek…
Derken devam ediyor.
.
Sürekli bir bilgi veriliyor.
Kaynak araştırılmıyor.
Sanki bilgide kirlilik var gibi.
Buna bakan insanımız da artık “Bana ne” tavrı ile sokaklarda dolaşıyor.
.
Denetleyen yok gibi.
Yoksa bana mı denk gelmiyor.
.
Çarşıya çıkınca her 7-8 kişiden biri maske takmıyor.
Her 10 kişiden birinde maske bile yok.
.
İnsan bunları görünce kızıyor,
Bazen de soruyor kendi kendine:
“Ben bu sıcaklarda maske takıyorum, acaba enayi miyim?”
.
Gelin bakın cumartesi-pazar öğleden sonra Dardanos’a.
Denize girenlere bakın.
Sahilde maskeli bir kişi yok.
Sosyal mesafe hak getire.
Denizde, “iğne atsan suya düşmez”.
.
Eee?
Hani Korona?
.
Denize girene bir şey yapmıyor anlaşılan.
.
Allah korusun,
Bir kişi Korona’lı olsa, gitti sahilin tamamı.
Sonra mı?
Ayıkla pirincin taşını.
.
Bizim millet için “Öldüreceğine korkut” derler.
O sebeple size sesleniyorum:
Ey Yetkililer!
Şu sahil girişlerini hiç olmazsa hafta sonu kontrol edin.
Denize girenlere şöyle bir gözükün.
Uyarın.
.
Başka türlü olmaz.
Bu millete ikaz lazım.
Azıcık gözükmek lazım…