.

Dünyanın dört bir tarafında istatistikçiler, matematikçiler korona salgınını modellemeye çalışıyorlar. Yaşam ve ölüm matematiği adını verdikleri çalışmalarıyla hükümetlere uygulamaları konusunda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Karar verici olmasalar da, yaptıkları çalışmalar işe yarayabilir.
Hollanda şimdiye kadar çoğu Batı Avrupa ülkesinden daha yumuşak bir önlem dizisi uyguladı. Okul ve restoran gibi hastalığın hızlı yayılabileceği alanları kapatmakta yavaş hareket etti. Virüsün kontrollü bir şekilde yayılmasını tercih etti. Hastanelerde virüs nedeniyle yoğunluk olup olmadığını takip etti. Ancak uyguladığı modeller yanlışsa, yoğun bakım yataklarına olan talep, trajik bir şekilde İtalya ve İspanya'da olduğu gibi mevcut kapasitenin çok üzerine çıkabilir.
Bilim adamları daha önce Ebola ve Zika salgınlarını da modellemişlerdir. Korona üzerinde en az çalışma yapılmış hastalıklardan bir tanesi. Bu nedenle önceki modellerden de yararlanmak gerekiyor.
İngiltere üniversitelerin raporlarına dayanarak bir model uyguladı ve iki hafta boyunca etkili sonuçlar aldı. İngiltere hükümeti ilk başta diğer birçok ülkeden daha az önlem aldı. Çin/in aldığı sokağa çıkma yasağı gibi tedbirlerin salgını yavaşlatacağı, ancak ikinci salgının çok büyük olacağına inanıldı. Ancak 16 Mart'ta, Imperial College grubu, İtalya’daki gelişmeleri modelleyerek yayınladı ve İngiltere salgın önleme planlarını değiştirdi. Tedbirleri yoğunlaştırdı.
Korona salgınının dünyada yayılış hızı farklılık gösterebiliyor. İnsanların yaşam biçimleri ve sağlık sektörünün gelişmişliği, denetimler hastalık seyrini değiştirebiliyor. Bununla birlikte tüm faktörleri hesaba katan bilimsel modellemeler tartışmalı değil.
Covid-19 yeni bir virüs olduğu için modelcilerin anahtar model parametreleri için tahminlere ihtiyaçları bulunuyor. Bu tahminler, özellikle bir salgının ilk günlerinde, modelcilerin çalışmalarından da geliyor. Ocak ayının sonlarına doğru bazı bilim adamları herhangi bir kontrol önlemi alınmadığında virüs kapmış bir kişinin neden olduğu yeni enfeksiyonların sayısı hakkında kabaca tahminler yayınladı. Pandeminin çok erken ilan edileceği iddia edildi ve sonuçlar haklı çıktı.
Yapılan modellemeler her ne kadar mevcut gelişmelere göre üretiliyor ise de beklenmeyen durumlar ortaya çıkabiliyor. Oxford Üniversitesinde yapılan bir çalışmada mevcut ölüm vakalarıyla ilgili tahminleri tartışmaya neden oldu. Çalışma sonuçlarına göre hastalığın İngiltere’de yayılmaya başlamış olması gerekiyor. Kısa sürede vaka ve ölüm sayısının bu kadar yükselmesi başka türlü açıklanamaz. Modelleme yapan uzmanlar, bütün vatandaşlardan örnekleme yapılarak, hastalığın geçmişi hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini ifade ediyorlar. Vaka tespitine kadar geçen sürede, halkın yarısının bu hastalığa yakalanmış ve geçirmiş olabileceğini belirtiyorlar. Haksız da sayılmazlar.
Bilim adamları, kaç kişinin çok hafif semptomlar geliştirdiğini veya hiçbirini geliştirmediğini tam olarak bilmiyorlar. Çin’de vakanın ortaya çıkmasından sonra, milyonlarca kişinin uluslararası seyahat ettiği hesap edilirse, bu virüsün dünya nüfusunun önemli bir kısmını ziyaret ettiği söylenebilir.
Mevcut istatistiklere göre virüs kapmış insanların %95’i farkına varmadan hastalığı geçirmiş olabilir. Yine bu yılın başından itibaren vefatların önemli bir kısmı Covid-19 nedeniyle olabilir.
İtalya, İspanya ve Fransa’da vaka ve vefat istatistiklerinin hızlı seyri, bu hastalığın enfeksiyon geçmişinin daha eskiye dayandığını gösteriyor sanki.