.

Arı kovanının merkezinde kraliçe-ana arı vardır. Ancak bu durum onu hiçbir zaman monarşik bir idareci yapmaz. İşçi arılar birçok konuda önemli karar alırlar. Kovanı soğutma veya ısıtmanın zamanı geldiğinde, nektar veya polen için ne zaman toplamaya çıkacaklarına yeni bir kraliçenin gerekli olup olmadığına işçi arılar karar verirler. 
Yaşlı bir kraliçe ölürse, kovandan kaybolursa veya yeterli yumurta bırakamayacak kadar yaşlıysa, yeni bir kraliçe yapılmasına işçi arılar karar verir. Yeni bir kraliçe yapmak için, işçiler birkaç tane yumurtaya yüksük örerler ve bu yumurtalar 6-12 günlük işçi arıların özel süt bezlerinden salgılanan arı sütü ile beslenir. Bu kraliçe olacak yumurtalar bölen ve bal ile beslenmez.
Bu arada yaşlı kraliçenin ölüm fermanı çıkar veya oğul çıkarmasına izin verilir. 16 gün sonra, ilk bakire kraliçe yumurtadan çıkar. Ortaya çıktıktan sonra diğer potansiyel kraliçeleri arar ve onlar yüksükten çıkmadan öldürülür. İşçi arılar da yüksük içerisinde öldürülmüş potansiyel kraliçeleri temizleyip kovandan atarlar.
Bazen koloni çok hızlı büyür ve kat atılmazsa kovana sığmaz. Bu durumda yine işçi arılan çoğalmaya karar verirler. Bu defa ana arıya herhangi bir işlem yapmadan, yeni yumurtalardan birkaç tanesinin etrafına yüksük örerek, arı sütü ile beslerler ve koloninin çoğalmasına karar verirler. Bu durumda eski kraliçe, kovandan bir gurup arı ile oğul çıkarır. Oğula gidecek işçi arılara da işçi arılar karar verir. Sağlıklı ve güçlü iki adet koloni oluşmuş olur.
Kış mevsiminde işçi arıların ömrü yaz mevsimindekilerden beş kat daha uzundur.
Bal arıları bal üretir ve depolarlar. Nektar ve polen akımının olmadığı dönemlerde tüketmek üzere depolanan bal, kış mevsiminde tüketilir. Kış mevsiminde kovan iççindeki sıcaklığı 31 derecede tutmak için bu depolanan balın bir kısmı enerji kaynağı olarak tüketilir. Isı üretmek için kanat kasları kullanılır ve bunun için enerji gereklidir.
Sonbaharda doğan işçi arılar genellikle kış boyunca ve ilkbahar başına kadar yaşamlarına devam ederler. Bir arının ömrü çalıştığı saat sayısına göre belirlenir. Yoğun sıcak aylarda, bir işçi arının ortalama ömrü 45 günü pek geçmez. Yaz aylarında uçuş mesafesine bağlı olarak uçuş süresinin uzunluğu arının ömrünü kısaltır.
Bal arıları birbirleri için dans ederler. Kalabalık bir arı kovanının içine bakıldığında gösteri yapan mutlaka birkaç arı vardır. Dans aslında yakındaki yiyecek ve su kaynaklarının yeri ve mesafesi veya koloninin bölünmesi durumunda yeni bir kovan için potansiyel yerler hakkında bilgi aktaran hayati bir iletişim biçimidir.
Dans 1946 yılında hayvan davranışları uzmanı Karl von Frisch tarafından çözülmüş ve anlaşılmıştır. Araştırmacılar, aynı dans adımlarıyla bir hareketi yakalayabilen, arıların tam olarak nerede yiyecek bulabileceği konusunda iletişim kurabilen robot arılar yaratmışlar ve arıların nereye gittiğini takip ederek dans hareketlerinin anlamını çözmüşlerdir.
Bal arıları, etraflarındaki dünyayı görmek için iki büyük bileşik göze ve üç küçük göze sahiptir. Ancak başlarındaki anten onlara çevre hakkında bilgi toplama konusunda daha etkili bir organdır. Arıların antenleri dokunma, koku, tat ve hatta duyma için duyusal yapılarla doludur. Koku duyusu özellikle iyi gelişmiştir. Bal arıları insanlardan 100 kat daha iyi koku alabilir. Bomba tespit köpekleri gibi patlayıcıların tespiti üzerine eğitilmişler ve köpeklerden daha iyi tespit yapmışlardır.
Arıların beyinleri çok karmaşık problemleri çözebilir ve dinlenmesi için günde 5 ila 8 saat uyumaları gerekir. Bilim adamları, arılar uyurken, antenlerinin hareket ettiğini gözlemlemişler ve büyük ihtimalle rüya gördüklerini bildirmişlerdir.