.

Avrupa’da propolis satışları patlamış görünüyor. Virüslere karşı en etkili doğal antibiyotik olarak kabul edilen propolis, koronavirüse karşı en çok başvurulan takviye gıda durumunda.
Propolisin tarihi çok eskilere gidiyor. Çok eski zamanlarda insanlar Propolisin yaraları iyileştirdiğini, ağrıyı hafiflettiğini, şişikleri azalttığını ve ağız kokusunu giderdiğini fark etmişlerdir. Kovan içinin hastalıklardan ari olmasını fark etmeleri de çok eskilere dayanmaktadır.
Günümüzde propolisi tanımayan kalmamıştır. Çok geniş bir kullanım yelpazesi ortaya çıkmış, hemen her gün yeni kullanım şekilleri ortaya konmaktadır.
Arıcılar, kovana gelen her işçi arının temizlendiğini fark etmiştir. Kraliçenin yumurta bırakacağı peteklerin temizlendiğini, dezenfekte edildiğini, propolisle cilalandığını gözlemlemişlerdir. Eski Mısır'da, ölüleri mumyalamak için ballı propolis kullanıldığı, yine keman başta olmak üzere ahşaptan yapılan çok sayıda müzik aletinin ve pahalı mobilyaların propolisle cilalandığı bilinmektedir.
Biyologlar 250 yıldır Propolisin içeriğini öğrenmeye çalışıyorlar. Flavonoidler, fenoller, steroidler, amino asitler, vitaminler ve daha fazlası geçmiş zaman dilimi içerisinde tespitleri yapılmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda Propolisin 300’den fazla bileşik içerdiği tespit edilmiştir.
Bir kovan arı ortalama günde 1 gram civarında propolis toplamaktadır. Mevsime ve bitki örtüsüne bağlı olarak bir kovanın yıllık topladığı propolis miktarı 200 gramı bulmaktadır. Propolis üretimi aynı zamanda arıcılar için de ek gelir kaynağı oluşturmaktadır.
Modern tıpta kullanılan sentetik kimyasallara karşı hastalık etmenleri dayanıklılık kazanmaktadır. Propolis kullanımında böyle bir risk bulunmamaktadır. Sentetik kimyasal kullanımı, sağlık korumada insanı bağımlı hale getirmektedir. Propolis kullanımında böyle bir sorun yoktur.
Litvanya’da Kaunas Tıp Üniversitesinde bazı bilim insanlarının arıcılarla ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarda, Kaunas çevresinden toplanan Propolisin 130'dan fazla farklı bileşen içerdiği tespit edilmiştir.
Propolis insanda bağışıklık sistemini ve hormonal sistemi harekete geçirmektedir. Hücre çoğalmasını ve hücrede metabolik aktiviteyi iki katına çıkarmaktadır. Bu şekilde yara iyileşmesini hızlandırmakta, iltihabi sorunları kısa sürede gidermektedir. Kanda yağ seviyesini azaltmaktadır.
Harici olarak, propolis çözeltisi, oral mukoza, diş etleri, dişler, kronik bademcik iltihabı tedavisinde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Ayrıca yağ ilave etmek suretiyle kulak damlası olarak da işlev görmektedir.
Ağızdan herhangi bir içecekle veya sade alınmak suretiyle propolis, birçok hastalığın defedilmesinde yardımcı olmaktadır. Grip ve diğer soğuk algınlığı, akut veya kronik bronşit, zatürree, tüberküloz, hipertansiyon, mide ve duodenum ülseri, akut veya kronik kolit ve diğer hastalıkların tedavisinde olumlu etkilerde bulunmaktadır. Rahatsızlığın durumuna göre tıbbi tedaviyle birlikte propolis bir haftadan bir aya kadar süre içinde rahatsızlığı ortadan kaldırmaktadır.
Etmeni virüs olan rahatsızlıkların hemen hepsinde artık kullanılabilecek propolisli ürünler bulunmaktadır. Edinmek de zor değildir. İş bu doğal mucizeden faydalanmaya kalmaktadır. Kullanmak için mutlaka hasta olmak gerekmiyor. En önemli özelliklerinden biri koruyucu olması, bağışıklık sistemini dimdik ayakta tutması. Daha ne olsun.