.

Türkiye insani yönden adeta çöküyor. Günde en az iki kadın şiddete maruz kalıyor veya bir yakını tarafından öldürülüyor. Ya cezalar yetersiz ya da milletin çivisi çıkmış. Eğitim sistemi çöktükçe, milletin anlayışı ve muhakemesi de çöküyor. Çözümü öldürme veya ölüm gibi seçeneklerde arıyor. Bunun bir şekilde önüne geçmekten başka çare yok.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2018 yılında Türkiye'de 3161 kişi hayatına son verdi. Son derece ürkütücü bir rakam. Bir yılda üç binden fazla insanın yaşamına son vermesi akıl alır gibi değil.
Türkiye'de 2000'lerin başlarında her yıl 2000'li rakamlarla ifade edilen intihar vakası sayısı 2012 yılından itibaren 3000’li rakamlara ulaşıyor. Diğer bir deyişle, yaklaşık  intihar sonucu ölüm vakaları, 2012 yılından itibaren 3000'li rakamlara çıkmış durumda.
2018 yılında 3 bin 161 kişinin intihar ederek hayatına son vermesi, günde 8 kişinin intihar ettiği anlamına geliyor.
Geçmişe doğru intihar vakaları incelendiğinde Türkiye’de 2017 yılında 3 bin 168, 2016 yılında 3 bin 193, 2015 yılında 3 bin 246, 2014 yılında ise 3 bin 169 kişinin intihar ettiği ortaya çıkıyor ki, bu konunun kesinlikle devlet tarafından ele alınması ve önlemlerin artırılmasını gerektiriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2018 yılında intihar vakalarında 432 intihar ile İstanbul başı çekiyor. Bu ilimizi 194 ölümle Ankara, 186 ölümle İzmir, 119 ölümle Bursa takip ediyor. Nüfusu nispeten düşük olan illerde, Bayburt, Artvin, Kilis, Gümüşhane gibi illerde intihar olayları beşin altında kalıyor.
Yaşamını yitirenler arasında erkek sayısının kadınlardan daha yüksek olduğu dikkati çekiyor. 2018 yılında intihar edenlerin dörtte üçüne erkekler, geri kalanını kadınlar oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2018 yılındaki intiharların nedenleriyle ilgili verilerinde 3161 olaydan 1155'inin nedenin belirlenemediği ifade ediliyor. Neredeyse intihar vakalarının üçte birinin nedeni bilinmiyor.
Bilinen intihar nedenlerinin %20’sini hastalıklar, %8’ini geçim zorluğu oluşturuyor. Yine ailelerin geçimsizliği, hissi ilişki ve istediği ile evlenememe, ticari başarısızlık, öğrenim başarısızlığı gibi nedenler de insanımızı intihara sürüklüyor.
Kuzey ülkelerinde, güneşin az düştüğü ülkelerde 65 yaş üstü erkeklerde intihar vakalarının yaygın olduğuna dair istatistikler bulunuyor. Özellikle alkol bağımlılığına bağlı olarak intihar vakalarına Litvanya gibi ülkelerde sıklıkla rastlanıyor. Bunun için psikolojik tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarına ağırlık veriliyor.
Türkiye aile içi dayanışmanın güçlü olması nedeniyle geçim darlığına bağlı intihar vakalarında çağdaş dünyadan iyi durumda. Bununla birlikte, bilinmeyen sebepleri de normal intihar faktörlerine dağıttığınız zaman ciddi oranlar ortaya çıkıyor.
Hastanelerin normal tıbbi tedaviler kadar psikolojik tedavilere de odaklanması, özellikle tıbbi tedavilerin içinde, doktor hasta ilişkilerine dair eğitim de verilmesi gerekiyor.