.

İki veya üç medya kuruluşu dışında kalan hemen bütün medya kanalları taraflı yayın yapıyor. Hal böyle olunca millet en çok duyduğuna inanıyor veya inandırılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla doğrular, gerçekler bir şekilde örtülebiliyor. Bunu aklıselim birçok insan fark ediyordur. Bununla birlikte, fark edenlerin önemli bir kısmı görmezlikten veya duymazlıktan gelebiliyor. Sonuçta bir yanlış sarmalı içinde insanlar bocalamaya devam ediyor.
Sosyal medya ve bazı kalemi güçlü yazarlar gerçekleri milletin gözüne sokmaya çalışıyor ama nafile. Belli bir kesimi gerçeklerle yüzleştirmek son derece zor görünüyor.
Eğer insanlar sırf siyasi görüşleri veya çıkarları doğrultusunda gerçekleri görmezden gelebiliyorlarsa gelecekleri karanlık demektir. Muhakemesi bitmiş, gördüğünü, okuduğunu anlamaz hale gelmişse tükeniyor demektir.
Sosyal medya başta olmak üzere, görsel medya araçları vasıtasıyla baskı altına alınan insanlar gerçeği görmekte de zorlanabilir. Bu nedenle insanlardan umudu kesmek de doğru değildir. Gerçekleri daha gür bir sesle ve azimle dile getirmek gerekir.
Türkiye’de Türkçe Olimpiyatları diye bir organizasyon vardı. Halen iktidarda olan siyasi parti iktidar olduktan bir yıl sonra başladı ve 2014 yılına kadar devam etti. Bu organizasyonların tamamı feto terör örgütü tarafından gerçekleştirildi ve iktidar tam destek verdi.
Hemen bütün organizasyonlarda hükümetin Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere çok sayıda milletvekili ve hatta zamanın Başbakanları bulundu ve birçoğu terör örgütü liderinin artık yurda dönmesi için yalvardı veya gözyaşı döktü. Bu organizasyonlarda yer alan bütün siyasiler halen siyaset yapıyor. Hiçbiri fetocu değillermiş. İkiyüzlülük yapmışlar.
Ergenekon ve balyoz davaları başta olmak üzere devletin ordu mensuplarına ve bazı vatanseverlere düzenlenen operasyonların tamamında malum terör örgütü başrolü oynadı. Bu davanın başsavcısıyım diyenler vardı. Yargının işine karışmayalım deyip timsah gözyaşı dökenler de vardı. Bazı ordu mensupları haklarındaki suçlamalara dayanamadı, intihar etti veya cezaevinde tutuklu iken vefat etti. Savcıların hepsi fetocu çıktı.
Senelerce gençlerin geleceğini çalan ÖSYM başkanına bu iktidar senelerde sahip çıktı. Kopya olayları, soru çalma olayları ayyuka çıktığı halde iktidar tarafından korunan zamanın ösym başkanı şimdi yargılanıyor. İktidar sahipleri bu adamın sorun aşırmasına neden göz yummuştu acaba? Elbette fetocu olduğu için değildir.
Zamanın başbakanı ve bazı bakanlar görevlerinden ayrılmak zorunda bırakıldılar. Görevde oldukları dönemde işe aldıkları, memur yaptıkları, üst düzey yönetici yaptıkları bütün personel fetocu çıktı ve kamu görevinden azledildi. Bakanlar halen mensubu oldukları partide siyasete devam ediyorlar.
Eski içişleri bakanı, bir ara ağzından 74 il emniyet müdürünün fetocu olduğunu söylemişti. Elbette bu müdürleri başka bir iktidar atamamıştı. Mevcut iktidarın kadro verdiği, üst görevlere yükselttiği personelin nerdeyse hepsi fetocu çıktı. Bunun yanılmayla açıklanması mümkün değildir.
Eğer atananlar süzme fetocu ise, feto terör örgütü üyesi olmak suçundan görevden atılmış veya hapse tıkılmış ise atayanların fetocu olmama ihitimali var mıdır?